ironik bir durumdur. sözlükte süper trafik vardır. an itibarı ile 139 yazar harıl harıl entry girmektedir. bir başlık açarsınız süper olduğunu düşündüğünüz, ancak sol frame'de o kadar hızlı bir entry girişi vardır -ki süper dir sözlük için, geliniz görünüz ki, o başlık sol frame den diğer sayfaya geçtiği anda akıbeti meçhuldur. işiniz rastgele tuşuna kalmıştır. öyle birşeydir başlık açmak. göt ister. allah'tan bu sözlükte bu göte sahip olan 4.000 küsür yazar vardır, heyt beaaaaa...
dramdir. yeni yazar olmussunuzdur. birkac basliga entry girip "ben de burdayim, ben de yazarim!" diye haykirirsiniz sessizce. ama yeterli degildir, vakit gelir. artik kendi basliginizi acmalisinizdir. baslik konusu bulunur, aratilir benzer bir baslik var mi diye. yoktur. artik basliginizi acmaniz ve gozde bir yazar olmaniz an meselesidir. guzel bir konu secer, yine ayni guzellikte bir entry girersiniz. basliginizi acmissinizdir; fakat gozunuzden kacan bir noktalama ya da imla hatasini editlemek istersiniz. zira efsane bir baslik actiginiz gorusundesinizdir, hataya yer yoktur. birazdan gelecek arti oylarin hayalinin gaziyla isik hizinda editi dayar, bugunu tiklarsiniz. ama o da nesi? basliginiz sol frame de yari yola gelmistir. hemen bakarsiniz, "okumak icin altina entry girmelerine gerek yok ki." dersiniz. ama bu resmen "onemli olan boyu degil islevidir" tarzi bir kendini avutmadir. yani dediginiz dogrudur ama bir yandanda yalandir. ilk soku atlattiginizda basliginiz artik 1. sayfada bile degildir. hickiriklara bogulursunuz, gozleriniz bugulu camlar gibidir. elinizin tersiyle siler ve dersiniz ki "olm bak sunu baslik yapsam kesin tutar." bu da boyle bir animdi.
el ayaktan kestirir, geceleri uyutmaz, migren etkisi yaratır, mide ağza gelir, aylıklar gecikir.
elinizi dişinize takarak yaparsınız tespitinizi, formata uygun hale getirirsiniz, tespitinizi işlersiniz başlığınıza. umudunuz vardır, beklentiniz olur.. "fıs" diye sönüverir ansızın. içiniz hep buruktur bu mevzuda. elden ne gelir?