büyük torrent, paylaşım ve bilgi içerikli sitelerin şiddetle ve haklılıkla karşı çıktıkları bir gizli anlaşmadır. şimdilik kuzey amerika, avrupa birliği üyeleri, japonya ve avusturalya da oylanan, fakat anlaşıldığı üzere, zamanla tüm dünya çapında geçerlilik hükmü olacak olan bu anlaşma eğer yürürlülüğe girerse internetin resmen ölümü gerçekleşecek. dinlediğiniz, indirmeye değinmiyorum bile, bir şarkı yüzünden hapse gireceksiniz. filmler, fotoğraflar, bilgi paylaşımları son bulacak ve suç kapsamına girecek. bunun ne gibi sonuçları olacak? amerika istediği şekilde bir dünya ülkesine saldırabilecek. çünkü bilgi paylaşımı yasak... hiç bir ülke* böyle birşey gerçekleşirse duymayacak. ülkeler halklarına yalan söyleyecek. barış tüm dünyaya hakim diyecekler. fakat bir yerlerde, çocuklar öksüz kalacak, masumlar ölecek, kadınlara tecavüz edilecek, halklar katledilecek... ama kimse bu çığlıkları duymayacak.
edit: avrupa birliğince, halkın sokaklarda ve internet üzerinde gerçekleştirdiği yoğun eylemler sonucu reddedilmiştir*. ama tabi ki bu ve benzeri anlaşmaların fikir babaları yılmayacak ve farklı, daha kapsamlı, daha yıldırıcı, daha sinsi planlarla bu anlaşmaların parlementolarca, en yoğun eylemlere rağmen, kabul edilmesi için ellerinden ne geliyorsa yapmaya devam edeceklerdir.
türkiye nin %98'inin, hakkında bilgisi olmadığı anlaşma. özel hayatın gizliliğinin hiçe sayıldığı anlaşma. imzaladığımızda da kimsenin haberi olmayacak. açın gözünüzü biraz.
beyler bu sefer iş gerçekten ciddi ekibi topluyoruz.
bassguitar#14440961 yukarıda çok güzel bir şekilde değinmiş. onun üzerine fazla bir şey söylemeye gerek yok. şimdi bunu sosyal medyada duyurma ve birlik olarak karşısında durma zamanı.
aşırı ve yoğun katılımlı protestolar sayesinde almanya, letonya, slovakya, çek cumhuriyeti ve polonya'da hükümetler tarafından onaylanmamış, yani protestocu vatandaşlarının sesine kulak verilerek durdurulmuş, gelecek adına çok tehlikeli bir oyun.
interneti çok özgür bulup boyundurukları altına almak isteyen büyük abilerin gizliden gizliye çıkarmaya çalıştıkları uluslararası anlaşma.
--spoiler--
acta olarak da bilinen anti-counterfeiting trade agreement (sahteciliğe karşı ticaret anlaşması) 2007 yılında abdnin önderliğinde çalışmalarına başlanan ve avrupa birliği, isviçre ve japonyanın da katılımıyla genişleyen bir küresel tasarı.
--spoiler--
--spoiler--
konuyu araştıranlardan kanada ottawa üniversitesi hukuk profesörü michael geist, tasarının şimdilik çıkartılan bir kısmında kullanıcıların bilgisayarlarına izni ve bilgisi olmadan içeriği ve yaptıklarını takip eden yazılımlar yüklenmesini öngördüğünü ortaya çıkardı. bu yazılımların amacı zararlı faaliyetleri önleme ve yapılan işlemleri kayıtlı tutma olarak gösterilmiş. bu yazılımların yüklenmesi görevi de internet servis sağlayıcılara verilmiş. uzmanlar bunun düpedüz bir takip toplumu kurgusu olduğunda hemfikir.
--spoiler--
güzide ülkemizin güzide insanlarının hakkında zerre fikir sahip olmadıkları olaylardan yalnızca biri. tüm avrupa'da gösteriler yapılıyor, millet isyanda ama gel gelelim bizim umurumuzda bile değil.
yazılı ve görsel medyada bir gram yer bulmayan özgürlükleri sikip atacak, gizli ve kirli olayların önünü açacak anlaşma. dünya ayağa kalkmış, insanlar itiraz etmiş ve belli ülkeler vatandaşlarının sağduyusuna kulak verip anlaşmaya uzak duruyor.
biz mi?
hammaddesi "yasaklar" olmuş bir tek parti iktidarı ve mantığı ile farklı bir medya yaklaşımı beklemiyordum zaten.
onlar güce tapmaya devam ededursunlar bakalım, nereye kadar gidecek? biz* bir distopya gibi yani!
Türkiye de filtreli internet mevzusu baş gösterdiğinde anaları babaları öldürülmüş gibi yırtınan, tatlı su anarşistlerinin hiç sesi soluğu çıkmamaktadır bu mevzuda. al sana filtrenin, sansürün kralı. budan iyisi, internetin toptan kaldırılmasıdır balık arkadaşım. hadi bekliyoruz, taksim meydanında çıplak protesto neyin yapın.
--spoiler--
Ve ACTA sadece internet'i de kapsamaz. Açılımı "anti-counterfeiting trade agreement" olan bu yasa, ülkedeki tohum üretimini de telif hakları adı altında kendi tekeline alır. Yani bir çiftçi kendi tohumuyla ve sürekli olarak ekim yapamaz, gidip ithal ve tek kullanımlık tohumları almak zorundadır.
ACTA, milyonlarca insanın muhtaç olduğu ilaç ve hapların ülkeye girişini kendi elinde tutar ve istediği an engelleyebilir.
ACTA, şu ana kadar internet'e getirilmiş herhangi bir sansürle kıyaslanamayacak derecede ağır ve insan haklarına aykırı bir yasadır.
Bu yukarıda saydıklarımı zaten illegal olarak veya çeşitli kılıflar uydurarak yapabiliyorlardı. Cep telefonlarımızdan, internet'teki IP adreslerimizden zaten gözetlenebiliriz. Aynı şekilde çiftçilerimiz çoktan bu tek kullanımlık ve kanserojen GDO'lu tohumları almaya mahkum bırakılmış durumdalar.
Fakat artık bunu "yasal" olarak ve daha rahat yapmak istiyorlar.
--spoiler--
başta abd ve ab olmak üzere bir çok ülkede kabul edilen, her türlü eserin telif haklarını korumayı ve güvenli interneti amaçladığı iddia edilen yasa tasarısıdır. bizdeki güvenli internetin daha geniş kapsamlı olanı şeklinde düşünülebilir ve sanırım bizdeki güvenli internet hizmetiyle aynı amaçlar için kullanılması olasıdır. zira bir çok ülkede akta'ya karşı protesto gösterileri düzenlenmiştir.
almanya, litvanya, çek cumhuriyeti, polonya, Macaristan, Estonya, ingiltere, Fransa ve bulgaristan'da eylemlerle protesto edilen; 31 ülkenin imzaladığı, uluslararası internet sansür antlaşması. içine girdiği truva atı da fikri mülkiyet haklarının standartlarının yükseltilmesi ve korunmasıdır. tabii ki yemezler!