sadece Türkiye'ye has bir olay değildir. acile giden hastanın mutlaka acil müdahaleye ihtiyacı vardır.ama her hastanın da durumu aynı değildir.
örneğin myocard enfarktüsü (kalp krizi) geçiren bir hasta dururken, başı ağrıyan hastaya bakılması anormaldir. yani durumunuz çok acil değilse beklersiniz.
kalp krizi geçiren bir hastaya:
-önce ben geldim ,sıranı bekle. kenarda sessizce geçir krizini diyemezler ya.
ilk karşılaştığımda beni hayretlere düşüren durumdur. insanlar ayılıp bayılıyor sırada ve bu arada hala sırayı bozmamak durumunda çünkü önündeki hastanın da ondan farkı yok. biri başını tutuyor, öbürü midesini, öbürü kucakta geliyor sırada durması söyleniyor. benim de elimi arı sokmuştu sadece kendimi o anda çok kötü hissettim acımı falan unuttum. ve tabiki türkiye'nin acı gerçeklerine o anda lanet ettim... bazıları hala cami yaptırsınlar, acilde beklerken yaşamını kaybedenlerin cenazesini kaldırmak için lazım olacak onlar da haklı tabi... !
10.Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer in eşi Semra Sezer Hanımefendinin ayağı kırıldığında hastanede başına gelen hadisedir. Ahmet Necdet Sezer kendine hiç bir şekilde iltimas geçilmesine imkan vermemiş, acilde sırasını beklemiştir.
başı ağrıyan, kolu ağrıyan, 5 gündür sağlık problemi çekerken ağrısı birden artan hasta acile giderse normal bir hadisedir... semtlerde ki sağlık ocakları ne güne duruyor kimse bilmiyor galiba. doktorlarda ne yapsın bir yandan acil hastasıyla bir yandan da yatan hastayla ilgilenmeleri durumu daha da ktü hale getirmektedir.
bu aralar biraz rahatsızım. en iyisi akşam acile gideyim de bir ilaç yazdırayım düşüncesiyle hareket eden, aslında aciliyet olmadığı halde sırf gündüz poliklinikte sıra beklememek için ya da okey masasından kalmak istemediği için, gece acile giden, kendinden başkasını düşünmeyen zihniyetler yüzünden karşılaşılan, sıra bekleme durumu.