güneşin tenine, havadaki rengine
dokundum, öptüm, yüzümü sürdüm
orkideler yorgun artık dökülüyor
çirkin karga kemgözünü dikmiş
hain planlar kuruyor
acil tedbirler sabahıydı
ya biryere gitmeli
ya biryerden gelmeli!
Libidom sessiz bir intahara kalkışmış
hasta hane odası çiçeklerle donanmıştı
korsana teslim olmuştu hayat
sinema salonları
reklam kerhanesiydi
tatsız ve tuzsuzdu hayatperdesi
komşulardan kurtulma planları yapıyordu
bıçak
kendim kaçıyordu kendimden
demeden
yeni bir kendim bulmalıydı
çünkü ağlamıyordu göz
akmıyordu yaş
zaman acıtmıyor
evdeki saksı anlamıyordu
şükretti zaman
minnetle dakikaları öpüp
saniyeleri alnına koydu
hürmetle saat
Lisa Ekhdal Salvador Poe'den söylüyor
içimdeki şiir kaçıyordu.
bir kelepçe gerekliydi kadife kaplı
derinde bir kamçıyı
şehvetle şaklamalı
rüzgarın yelkeni olmalı
yelkenin tutmayan çıpası
çıpanın eksik zinciri
o zinciri tutan nasırlı el
elin sildiği bezgin alın
alındaki emeğin teri
o terin tatlı tuzu