güneydoğuda pkk lı teröristlerle girişilen ve şehit verilen çatışmalarda kamuoyuna açıklanmayan raporlardır. olay yeri ve olay raporu denen ve tüm askeri ve polisiye vakalarda kullanılan raporlar vardır. bir askeri çatışma veya savunmadan sonra;
-çatışmanın hangi şartlarda geliştiği,
-çatışan kuvvetlerin muhimmat, malzeme ve lojistik durumu,
-çatışma mekanı,
-karşı güçlerin durumu, mevzilenmesi, sayısı,
-savunma ve saldırı yapan güçlerin çatışma boyunca hareket tarzları,
-eksiklikleri
-malzeme eksikliği, komuta eksikliği, koordinasyon eksikliği,
-alarma durumunda önceden belirli kurallara uyulup uyulmadığı,
-muhabere (iletişim) olanaklarının durumu...
gibi onlarca sorunun cevabı aranır ve eksik neydi neden kayıp verildi sorusuna cevap aranır. işte bu cevap bulunduğunda, sorumlulara hesap sorulur. mesela bir karargah komutanı, çatışma sırasında yardımcı birimleri zamanında koordine edemeyip zaayitı arttırıcı pasiflik içindeyse o komutan cezalandırılır..vb. gibi.
evet teröristleri lanetliyoruz. ama onlar işini yapıyor; yani terör yoluyla siyasal amaçlarına ulaşmak istiyor. bizim sormamamız gereken; yetki ve sorumluluk sahipleri ne yapıyor sorusudur. catışma raporlarını kim okuyor?
çatışma raporları, çatışmanın bağlı bulunduğu alay komutanlığına, tugay komutanlığına, kolordu komutanlığına, ordu komutalığına, kara kuvvetleri komutanlığına, en son olarakta genel kurmay başkanlığına "gizli" kaşeli olarak iletilir. bu tarz bilgilerin medya da paylaşılmaması gayet doğaldır. bu tarz raporlar medya da deşifre edilirse tsk'nin işi zora girer. bireysel silahlanma adı altında bir çok grup pkk avina çıkma isteği duyar.
stratejik bilgi içeren kısımları dışındaki bölümleri açıklanırsa neler oluyor orada sorusuna cevap olabilecek raporlar. bizler askerden dönenlerin anılarına inanmak zorundayız artık.