blog sitesinin sabihi galatasarayın "sizin hayallerinizin bittiği yerde bizim gerçeklerimiz başlar" sloganının yaratıcısıdır. **
buna rağmen blogları tamamen tarafsızdır *, dandik "spor gazetesi - futbol dergisi" yim diye geçinenlerden yüzlerce kat daha kaliteli ve sağlam yazıları vardır.
türkiye ve avrupa ligleri sezon açılışları öncesi nabızları yine, yeniden yoklamıştır. türkiye deki yayın sisteminin absürdlüğünden tutun da futbolsever vatandaşların yediği muazzam kazıklara kadar hepsini ironik bir biçimde ve bilgilendirerek dile getirmiştir.
türkiye' de bir futbolseverin, maçları canlı izlemek için ingiltere ve italya' da bulunan taraftarların ödediği ücretin neredeyse iki katını ödediğini belirtmiş, gerçek futbol dostu.
blogda yazdığı "futbol aşkının bedeli" adlı yazıda kullandığı tablolar, habertürk kanalındaki futbol kulübü programında kullanılmıştır (Tabii ki kaynak belirtmişlerdir). görmeyen duymayan okusun efendim;
real madrid ve efsane kaptanı raul'a olan sevgisinden dolayı, ogluna raul ismini veren müthiş futbol insanı. Blogundaki* yazılar kadar , resimlerin orjinalliğide ayrı bi hava katmaktadır. Kızıl Samba yazısı mutlaka okunmalıdır.
futbol bloglarının en babası olan site. ancak an itibari ile kapatılmış site, neden kapatıldığı acayip derecede merak edilen site..site..site..site.. verin la blogumuzu gerii!!!
olay şöyle gelişti, sabah sabah futbol enjekte edelimde kendimize gelelim diye açtığım sayfayada bir de ne göreyim, mahkeme kararı ile siteye erişim engellenmiş, yuh be kardeşim..
Sabah Okay'ı (Karacan) aradım. Kahvesi elinde, keyfi yerinde. Dinle abi o zaman dedim:
"Akşam Liverpool-Real Madrid maçı var ya... Şimdi başıma gelenlere bak. Bende bir Sony tüplü televizyon vardı. 84 ekran. Harikaydı görüntü. illa da büyük ekran deyip plazmaların peşine düştüm abi bir zaman önce. Gittim 106 ekran bir Panasonic aldım, o zamanlar da fiyatlar şimdiki gibi uygun değil. Bi dünya para verdik. Plazma fazla elektrik yakıyor, bir de duvara montajı için askı apartı falan derken iyice tuzluya patladı. 84 ekran tüplüyü de bir arkadaşıma verdim. Çok işine yaradı adamın, "bizim salona çok yakıştı" diyor. Plazma büyük ekran da; görüntü kalitesi uydudan gelen yayın kaliteli olmayınca birşeye yaramıyor abi. Dvd'ler haricinde pek farkını göremedik. Neyse malum kriz zamanı. Nakit lazım, plazmayı satmaya karar verdim. Mutfakta bir televizyon var:51 ekran. bir de 37 ekran, kullanılmayan. Biri Beko diğeri Vestel marka. Şansım yaver gitti, bir vatandaş çıktı geldi plazmaya iyi para verdi. Bizim duvar da boş kaldı. Akşam da maçı mutfaktaki 51 ekrandan seyrederim diyordum ama çocuklar kumandasını kaybetmiş, kanalı değiştiremiyorum. 37 ekranın da tüpü bitmiş. Kaldık mı abi televizyonsuz. Akşama maç var. Sonra aklıma geldi. 7 inç ekranı olan bir televizyon vardı, onun kalem boyundaki anteniyle Star'ı seyredebilir miyim? Bilmiyorum."
Okay sabırla dinlendi beni ve
- Atla, gel kardeşim akşam bana. Beraber seyrederiz
+ Hamburg senin kadar misafirperver mi göreceğiz?
bir sessizlik ve ardından kulağımda patlayan kahkaha...
- Song 84 ekransa, Servet'e 51 yerine 72 deseydin keşke
+ Mekan mutfak dedim ya önce; büyük kaçardı abi (!)
"se7en" başlıklı postunda sanırım hasan şaş'ı kasteden blog. yazılanlar doğru olabilir çünkü bülent korkmaz geldiğinden beri lincoln'ün performansında inanılmaz bir düşüş var. lincoln'ün küstürülmesinde hasan şaş'ın da payı varsa ortaya çıkan şudur ki galatasaray'ın artık bu ağır abilerinden kurtulması lazım.
x adamsa takımı şampiyon yapsın ekolü'nden kopabilmiş nadir futbol yazarlarından. yaptığı iş, belkide dünya'nın en basit işlerinden. okuduğu haberleri, analizleri kendine göre yorumlayıp, bizlere sunuyor. asıl becerdiği ise, bütün bir ülke'Nin batağına saplandığı fanatizm'den kurtulup, kendi aklına, vizyonuna göre yazması. yazdığı yazıları yazmak, çok basit ama;