Kalk acem kızı bir şiir yaz.
Dışında ne sen kal, nede ben kalayım.
Okuyanın nutku tutulsun, dinleyenin kulağı açılsın.
Kalk acem kızı bir şiir yaz.
Hani şu içi seni, dışı beni yakacak şekilde olsun.
Okuyanın dili tutulsun. Dinleyenin kanı kaynasın.
Kalk acem kızı bir şiir yaz hadi.
ama öyle bir yaz ki; seninle başlasın, benimle bitsin.
Adına aşk desinler be acem kızı.
Okuyanın canı yansın, dinleyenin keşkeleri gelsin aklına.
Ya da boşver yazma be acem kızı.
Bırak bu sefer o bizi yazsın.
gecenin bir yarısı, elde gece feneri ile ormanlık bir alandan geçerken mırıldanması ya da ıslıkla çalması insana sonsuz haz veren türkü. hele yanınızda bir de dere akıyorsa usuldan...
iranlı bir kıza meftun olmuş bir yazar için özel değeri olan türküdür. Özellikle "uğrun uğrun gaş altından bakınca" beyiti iranlı hatunların cilveli ve dahi nazlı kaçamak bakışlarını ne güzel anlatır.
bir çok kişi yorumlamıştır. bunların en güzelleri (bkz: neşet ertaş) (bkz: özer özel) (bkz: selda bağcan) ve daha niceleri var. ama bana göre bu üçü türkünün hakkını vermiştir.
edit: (bkz: erol köker) i de unutmamak lazım.