Bu haftaki bölümü adeta, fareli köyün kavalcısının vahşileştirilmiş hali niteliğinde. Aslında, ironik olarak müziğin insanlar üzerindeki etkisine değinilmiş. Müzik, toplumu en derinden etkileyen sanattır ulan ! Rahatlıkla her kesime ulaşabilir, bu bölümde de gördüğümüz gibi. Ayrıca, özlem tekin, müthişsin kadın.
son bölümüyle müzik ve trans ilişkisini irdeleyerek bana eski bir hikayeyi hatırlatmış enfes yapım...
hikaye şuydu, müzikte ritm yoluyla inilen frekansla birlikte ki hüzünlü bir makamda seyreder melodi, normalde canlı yaşamın devam edemeyeceği bir ortamda cansızlıktan canlılığın yeşermesi olayıydı. yani milyonlara yıl sürecek bir mevzuyu hızlandırarak çok daha kısa sürede yapabiliyorsunuz. gerçi evrenin başlangıcının da böyle bir mevzudan çıktığına dair kendi çapımda bir düşüncem var. vs. vs.
star ın gereksiz programlarından birisi.
başarısız senaryolar , dandik oyunculuklar ve rezalet reytingler. benim bildiğim star fazla yaşatmaz ki haklıdırda böyle saçma sapan şeylerin yayınlanması hata zaten.
birde övücüleri vardır esas ki onlar daha acayiptir bence. program yerine bu arkadaşları konuştursalar daha acayip bir hikaye elde edebilirler.
yok tipik türk izleyicisi beğenmezmiş bilmemneymiş. zaten bu programın hedefi tipik türk izleyicisi değildi. game of thrones , breaking bad , supernatural izleyen kitleyi hedeflemişti ki o kitlenin bir ferdi olarak yapımın dandikliğine totoşumla gülüyorum afedersiniz.
en iyi bölümünü bu akşam yayınlamıştır. mustafa altıoklar'ın büyük etkisi etkisi ve hikayenin garipliğiyle gerçekten tekrar tekrar izlenesi bir yapım çıkmış ortaya.