soyismiyle müsemma ailenin, ormanları yok ederek inşa ettikleri alan.
ağacın baltaya dediği "neyleyim ki sapın benden" misali, halkımıza "neyleyim ki elemanların emekli olmuş kamu görevlileri" dedirten durum.
acar grubunun yaptığı yürütmenin durdurulması başvurusu neticesinde, istanbul 4.idare mahkemesi 'geri dönülmez zararlara' yol açacağı gibi harika(!) bir gerekçe ile yürütmenin durdurulması kararı almıştır; beykoz belediyesi 30 gün içinde itiraz etmezse bu yeni adil(!) karar geçerli olacaktır. mahkememezi yürekten(!) tebrik(!) ediyoruz...
proje ilk başladığında dönemin bakanlarına 7 tane villayı rüşvet olarak verip ruhsatı öyle alınmış. akp iktidara gelince, acarlar akpli'lere birkaç villa teklif etmiş. ama akpli'ler çok daha fazla villa istemiş. pazarlıklar sonuç vermeyince akp'de "vay sen misin bunu yapan" diyip villaları yıktırmaya çalışıyor. insan düşünüyor. madem orman arazisiydi, madem inşaatı uygun değildi, 4 senedir sürüyor bu inşaat. neden bu zamana kadar hiçbişey yapmadınız da şimdi uğraşıyorsunuz. yolsuzluğu ve yoksulluğu yok edecez diye iktidara gelen akp'den bir yolsuzluk daha.
kentleşme projesi adı altında godoman ahalisine peşkeş çekilen orman arizisi üzerindeki villa kentlerden sadece biridir. önceki siyasi iradelerin hibe edercesine bağışladığı ormani bugünkü siyasi iradenin, acar firmasını belki çıkarlarına ters düştüğünden geri almak istemesinden ibaret bir durumdur. sadece acaristanbul yoktur bu bölgede. beykoz konakları gerçeği de önümüzdedir bu alanda. hükümet madem delikanlılık yapacak, beykoz konaklarını da yıksın da görelim delikanlıyı. bilenler bilir mesut yılmaz ve hüsamettin özkan beyefendilerin nacizane milyon dolarlık villaları da orda.
acaristanbula verilecek ceza bununla kalmayıp yıkılan villaları yerine yeniden ağaçlandırılmasını da yaptırmak lazım gelir.* öğrenmek isteyen varsa detayını, anlatabilirim kanıtlarla
