yurt içinde aç gözlü görünmemek için nezaketen örf, adet gereği yapılan, ısrar edilmesi beklendikten sonra yemeğe başlanan durum. yurt dışında yapılması durumunda ye diye ısrar edilmeyeceği için haliyle aç kalınan durum.
hiç doğru düzgün aç kalmamış kişidir ki yemek bulamayan onca insan varken daha sonra bu ihtiyacını giderebileceğini düşünmektedir muhtemelen kendileri.
Bir Türk aile geleneğidir. Kibarlıktan, önce reddedilir. ikinci ısrar beklenir, ikinci ısrar gelmezse hayal kırıklığına uğranır. Buradaki hassas nokta ısrar edenin psikolojisiyle kişinin kendi psikolojisi arasında bağ kurma olayıdır. O da olsa benim gibi yapardı anlayışıyla yola çıkılır.
bu davranış nedense milletimizde alışkanlık haline gelmiştir...
A:gel hadi abi madem cebinde para yokmuş ben ısmalıyayım sana bi dürüm-ayran.
B:yok oğlum yaa ne dürüm ayranı, iyiyim ben böyle, hem zaten aç da değilim ki nerden çıkardın aç olduğumu?
A:ye işte oğlum bak her zaman ısmarlamam, bilirsin...
B:yemiycem dedim ya!
A:ne halin varsa gör!
bunun çok mantıklı nedenleride olabilir. mesela; bir öğrenci evine gitmişsinizdir, oradaki sefil gençlerin evde kalan son 2 yumurtayı kırıp kendilerine göre bir yemek hazırladıklarına şahit olmuşsunuzdur, içinizden "onlara zor yeter" diyerek hallerine acıdıktan sonra nezaketen söyledikleri "gel abi sende ye" lafını, "sağol ben çıkmadan yemiştim tokum size afiyet olsun" diyerek düşünceli bir şekilde teklifi reddedersiniz, karnınız aç kalmıştır ama vicdanınız rahattır.