ibrahim tatlıses ve müslüm gürses'e göndermeler yapan arabesk kültürünü yere vuran buna alternatif olarak son derece absürd şekilde klasik müziği sevdirmek için sahneler bulunan deli zırvası film.ayrıca müziğinin çok tutulmasının sebebi ise eleştirdiği kültürün dinazorlarından müslüm gürses'in üstüme düşme benim adlı şarkısının keman armonileri ve seyirci efektlerini arak olarak kullanmasıdır.ne hikmetse bundan rahatsız olan kimse yoktur.
senaryosuna katkıda bulunan senarist ve oyunculara söylemek istediğim
asgari ücretin 380 ytl olduğu,ağır ve sağlıksız iş koşullarında çalışan,ömrü sabah 8 akşam 8 konfeksiyonda bziiit zıııt sesleri arasında kalite kontrol yada ütü yapmakla geçen,babasından dayak yiyen,hor görülen,parasız pulsuz gezen, kitleyi kendilerini buldukları müziği dinledikleri için bu kültürü yere vurmak yetmezmiş gibi de klasik müziği dinlenmesi için servise sunmak ne kadar akıl kârıdır.
hala geçerli olan "halkımız burda yoksulluk var, burda haksızlık var, burda yargısız infaz var demiyi, kim kiminle tıngırdiyi" repliğinin içinde geçtiği ve son zamanlarda sık sık sinematurk'te verilen film.
star televizyası tarafından vakti zamanında ibo şovun reklam arasında sık sık "tv de ilk kez" sloganlarıyla izleyiciye duyurulmuştu...bilmem anlatabildim mi?
bence iyi bir filmdi abuzer kadayıf. sanatsal veya değil dikkat çekmek istedikleri vardı ve bir şekilde çekmeyi başardı sonuç olarak.
aman ne yarak gibi film diyip filmden çıkmakla övünülebilecek filmlerden değildi bence, bunu diyenler mesajlarına gözünü isteyerek veya istemeden kapatanlar olarak kaldı.
onun dışında filme saçma diyene ben de bay e derim, gomeda derim, fasulye derim.
şebnem özinal ile babası yaşındaki metin akpınar'ın ateşli sevişmesi damga vurmuştu bu filme hatta küvette şebnem sanırım çırılçıplak falandı öyle hatırlıyorum yahu o kadında da hiç mide yokmuş ya insan metin akpınar'la sevişir mi lan hiç, o kadar mı paraya muhtaçtı acaba.
çekildiği dönemin "hasta adam"ı olan arabeske ağır eleştiri getiren bir film. arabesk cümlenin nesnesi olduğundan asıl eleştiri şuursuz toplumlar üretmeye programlı medya maymunluğu camiasına getiriliyor. döneminin ilerisinde bir film.
Ersin Balkan bir yüksek okulda öğretim görevlisi olarak çalışmaktadır. Ersin Beyin hamile karısı tinerci çocuklar tarafından öldürülür. Bunun üzerine çevresinde çok başarılı ve saygın bir insan olarak tanınan Ersin Bey, tinerci çocukların madde bağımlılıklarından kurtulmaları ve de topluma kazandırılmaları için eğitim merkezi kurmak ister. 360 milyon lira maaşla bunu yapamayacağını anlayan Ersin Bey şarkıcı olur ve çok iyi para kazanır. Villalar, arabalar, filmler, klipler derken şarkıcı Abuzer Kadayıf olarak gördüğü büyük ilgi başının mafya ile belaya girmesine neden olur.
Yönetmen :Tunç Başaran
Senaryo :Kandemir Konduk
Yapımcı :Hüseyin Apaydın
Müzik :Özkan Turgay
Tür :Dram, Komedi
Oyuncular:Binnur Kaya , Metin Akpınar , Talat Bulut , Devin Özgür Çınar , Goncagül Sunar, Sibel Tunagöl
içerisinde toplumsal mesaj kaygısı barındıran, fakat tutulur hiçbir yanı olmayan, döneminde de (ki lise öğrencisiyken sinemada izlemiştim) şimdi de berbat bulduğum, popüler, vasat komedi filmi.
Popüler kültürü eleştiriyormuş, eleştiriyor gibi yaparken tam ortasında duruyor olmasın. Birçok örnek var böyle. Uyanık olunuz.
Az önce aklıma düştü. Çok kötü bir film olduğu falan söyleniyor. Bilemiyorum. Çok iyi bir film olmayabilir. Ancak o günlerden bugünleri anlatan bir film bana kalırsa. Belki de bu yüzden tu kaka oluyor. Bize bizi anlattığı için. Profesörün arabesk starına dönüşmesi, Türkiye'nin dönüşmesine benzemiyor mu? Her şey gittikçe kabalaşıyor. Eğitim ve liyakat yerini güce bırakmış durumda. Vıcık vıcık bir popülizm içinde filmdekilerden bile iğrenç ilişkilere şahit oluyoruz. Film kötü diye hiç kızmayın. Türkiye daha beter bir yer oldu çünkü.