1.
-
yazarın, bazen anlamsız bazen manidar olan sözlerinden oluşan sanal saçmalaması.
2.
-
tavuk pisliği kadar küçük gözlerin
yalan söyleme
sen de fındık burnumu özledin,
yüzünde yalan gülümsemeyle.
3.
-
kolundan tutup getirmedim diye
yalnızlığımın genel başkanı oldun
ey ahali
bunu seçmeyin, küserim size.
4.
-
gemiler dolusu hüzün getirdin bana
ben uğraman gereken ülkede değilim ama
gülerim sana, yine karavana.
5.
-
göster dedin
e gösteriyorum, kaçıyorsun
adamlığımdan neden korkuyorsun?
6.
-
kümeste yaşadığın o günler
neden deli dediler, ekmek şarap verdiler
misafir olmuştu bize
kediler..
7.
-
tez kellesi vurula acizliğimin
zindanlarda çürüsün kibirin
korkularına bırak derim sana
bırakmazsan, sen bilirsin.
8.
-
suluk taşıdığın günleri ne çabuk unuttun
annesi arap, babası kuzeyli çocuk
sahip olduğu tek oyuncağı
ağaçtan bir tabut.
9.
-
tıkabasa çamura bulanmış boğazın
kulakları köreltiyor avazın
sazın, sözün yalandır özün
ve bırak elinden kireçten geçmişini.
10.
-
donu düşük çocuk neden ağlıyorsun?
çık bakayım teraziye, kaç kilo geliyorsun
bayram-seyran el öpeceğine
neden kardeşini tokatlıyorsun?
11.
-
ayaklarını dikmiş çikolata yiyordu, kabuklarını soymadan
ben göçüp gittim yanından, şöminenin sıcağına doymadan
aferin sana
paylaşmadın diye.
12.
-
beynin çürümüş senin, cüzdanım kayıp diye bu kadar üzülme
serildi önüme salı pazarında kibirin
on paraya sattım, alan olmadı.
13.
-
başkasının hakkını ne diye çalarsın, gel çatıya çıkalım
bal yapan arılar var
korka korka izle çalmadan.
14.
-
bir tekeri de cesaretimdi bisikletimin
hırsızların binip çürüttüğü
parçalayıp bir kenara atmışlardı çocukluğumu.
15.
-
kapıyı üzerime kilitledin de ne oldu?
ben aydınlıktan korkmam ki.
gece olana kadar
öfken beni burada tutamaz ki.
16.
-
tantana etme kakalak suratlı.
bir kaç araba lastiğini ateşe vereceğiz o kadar
gün ışıyana kadar.
17.
-
aynı toprağı gargara etmişliğimiz var seninle
utanma artık konuş kendinle
eğri ya da doğru.
18.
-
öyle utangacım ki,
ben, çoraplarını gizlemeye çalışan tamirci çırağının hüznüyüm.
19.
-
iki hissiyatın vardı, tekini kaybettin.
aşk demiştin öfkene oysa
sevişme isteğiydi samimiyetin
samimiyetin gitti, aşk kaldı.
20.
-
suyun köküne, çınar ağacının derinliğini döktüm; yeşermedi gölgesi.
21.
-
tokatladım bana gülen pinokyoyu, kulağımı dayadım sonra odundan gövdesine. benim kalbim atıyordu onun için, yüzü kızarsın diye.
22.
-
küçücük bir delik yeterdi buradan kurtulabilmem için
umudum nefes alsın dışarıdan, yeterdi.