ağır ve acı mı acı bir tadı olan içki. bir de pis kokusu vardır o ayrı. alkol oranı çok yüsektir ve dolayısıyla gebertir. sadece çek cumhuriyetinde legaldir fakat internetten sipariş edilebilir...
barmenlerin 3 shottan sonra izin vermediği içki.içinde uyuşturucu madde de bulunuyor.bir zamanlar fransada yasaklandığı için van gogh kendi üretmeye başlamış.
ilham içkisi.bir tatlı kaşığına toz şeker koyup üzerine biraz absinth dökerler.daha sonra çakmakla ateşe verirler.karamelleşen toz şekeri fazla bekletmeden absinth'e daldırırlar ve ortaya mavi bir alev çıkar.barmenlerin bu şov amaçlı ritüeli,içinizde yanacak ilham ateşinin göstergesidir.ayrıyetten prag'da şöyle bir diyaloğa sahne oldu bu bünye:
-teaaaak*.eeeehh.bi tane daha versene bebeğim,sıkıymış bu.
-olmaz.
-hayırdır?!
-3ten fazla veremiyoruz.
-sebep?
-yasak.kör ediyor bu adamı.
-(bürrst,baştan söylesene be yelloz kadın seni)becherovka getir o zaman bana.
katı seker eritilir, absintle karıştırılarak içilir. gerçekten çok sert bir içkidir. van gogh ve picasso gibi sanatçıların absintin dibine vurduktan sonra, yaşadıkları sanrılar sırasında en başarılı eserlerini icra ettikleri rivayet edilir. piyasada çok sayıda taklidi bulunur. çek mamülü olanlar ve şişesinin içinde üretildiği bitkinin bir dalı bulunan versiyonuna rağbet edilmesi tavsiye edilir. orjinalinin, ortalama 3 bardaktan sonra halüsinasyon etkisi yaptığı da rivayetler arasındadır..
çoğu ülkede yasal olan içki. çek cumhuriyetinde geleneksel formülüne yakın şekilde üretilenleri vardır ancak o hikayelere konu olan orjinalinden artık üretilmemektedir. çünkü fazlaca toksik madde içerir, aşırı alınırsa zehirlenmeye yol açar.
şimdikilerde daha az pelin otu kullanılır bu yüzden thujone oranı da azdır. halusinasyona yol açan da alkol oranı değil thujonedir. çek cumhuriyeti dışında, piyasada bulacağınız çogu absinth halusinojen değildir.(ancak plasebo etkisi yarattığını duymuştum) bazı markalar ayrı olarak thujone de satar.
alkol oranı markadan markaya değişir % 60 olanı da vardır %90 olanı da.
apayrı bir bağımlılığı vardır, bu konuda alkolden çok soft uyuşturuculara benzer. (bkz: absinthism)
içilmesi ayrı bir ritüeldir. özel bardakları, şekilli kaşıkları vardır. akışı yemek borusu boyunca hissedilir, tadı da bi boka benzemez. çok merak eden varsa limon kolonyasına şeker eritip içmeyi deneyebilir.
absint, yasal olarak sadece çek cumhuriyeti ve portekiz'de üretilip satılan, tuhaf yeşil renkli, narkotigimsi etkileri olan, bilinen en sert içkidir. 19.yy'da sanat çevreleri arasında çok popüler olan absint yüzde 70 alkol oranına sahip.
absint ile ilgili en çarpıcı söylenti, vampirlerin sadece bu içkiyle kafayı bulabiliyor olmaları!! *
absinth ile absinthe arasında büyük iki farklılık vardır. absinth 'de anason bulunmaz ve thujon oranı yüksektir. thujon uyuşturucu bir maddedir, marijuana 'dan pek farkı yoktur (molekül yapısı da benzer.) yani absinth sıvı formda üretilmiş akollü bir uyuşturucudur ve bunun gibi haklı bir gerekçe ile birçok ülkede yasaktır. green fairy olarak da bilinir(euro trip 'te kullandılar bunu.) içildiğinde aynen tekila gibi midenize ulaşana kadar yakarak ilerler, bir nevi yemek borunuzun haritasını çıkarır. abd underground sözlüğünde wormwood olarak geçer ve el altından 1700 'lerin sonundaki formuna yakın üretilip partileri yapılır.
19. yuzyılda sanatcılar ve yazarlar arasında ragbet goren ickiye, van gogh, oscar wilde ve edgar allen poetarafından halusinasyon etkisi nedeniyle ovguler yagdırılmıs ve yesil peri ile kutsal su adı takılmıstır.
Yıllardır arıyorum arıyorum bulamıyorum, meraktan çatlayacağım, iki yudum tadamadım, koyamadım ağzıma; meğerse Deniz Akkaya içmiş de kafasını da yapmış bile, geçen gün gazetemize açıkladı!
Eh, ne yapalım, orta yaşlı ve emekli bir serseri olarak bayrağı gençlere çoktan devrettik... Hoplayıp zıplamak da zehirlenmek de onların bileceği iş artık. Fakat gene de şu 'absinthe' denilen zıkkımı içmeden gidersem gözüm arkada kalacak. ('Absent' okuyunuz.)
Çünkü yasak. Hem de taa 1915 yılından beri yasak, neredeyse bir asır.
Yasak ve zararlı olan her şey gibi de, çekici. Bir zamanlar komünizm de bize öyle gelirdi.
En büyük tüketici ülke olan Fransa'da yasaklandı, sonra onu örnek alan başka ülkelerde de. Bir tek ispanya ve ingiltere'de serbest olduğu söylenirdi, fakat Londra'da hangi 'pub'a sorduysam bana bir türlü bulup da çıkaramadılar. isviçre'nin dağ köylerinde kaçak olarak üretildiği söyleniyor, Cenevre-Evian sınır geçişi laçkadan da öte olduğu için arabaya atıp oradan Fransa'ya sokuyorlarmış, yıllar önce o yolu birkaç kere yaptım ama bu konuya 'muttali' olmadım...
Çünkü efendim, içindeki alkol oranı yüzde 60, hatta 70... (Şarapta 15, rakıda viskide 45)... iki kadeh yuvarladı mı adamın feriştahını şeyediyor... Bir de acı, zıkkım gibi. Gibisi fazla, gerçekten zıkkım.
Pelin otu kökünden elde ediliyor. Koyu yeşil bir içki. Bu hülasası, konsantresi yani şişenin içindeki. Bunu keseceksin, yani soğuk su katacaksın, tıpkı rakı gibi. 'Sek' içersen ölürsün. Eh, sulu içersen de yavaş yavaş ölürsün.
Lakin acısını almak için suyu şekerden geçireceksin! Bunun özel bir delikli kaşığı var, kadehin üzerine yatırıp kaşığın ızgarasına iki tane kesme şeker koyuyorlar, suyu o şekerin üstünden döküyorlar. Ortaya bulanık bir sıvı çıkıyor, tıpkı bizim rakı gibi, fakat süt beyazı değil açık yeşil.
'From Hell' filmini görenler hatırladılar, Karındeşen Jack'ı yakalamaya çalışan polis komiseri kullanıyordu, hani Johnny Depp'in oynadığı Müfettiş Abberline...
Bu içki, özellikle on dokuzuncu yüzyıl boyunca bütün Fransız sanatçılarının başbelasıydı. O yüzyılın bir belası verem, ikincisi frengi, üçüncüsü de aha bu içkiydi.
Çok ucuzdu, şarabın şişesi diyelim bir frank, bunu şişesi otuz 'santim'... Gariban içkisiydi, hem halk içiyordu hem de yolsuz ve çulsuz şair ve ressam takımı. Ünlü absent markası da Pernod, duymuşsunuzdur.
Bizim bazı sosyete barlarında, tezgah altından, kadehini 40 YTL'ye satıyorlarmış! Çüş! Hiçbir ölçü bilmeyen hırt Türk burjuvazisi, dünyanın en ucuz ve en berbat içkisini bu hale getirmeyi başarmış! Elbette kadeh de demiyorlar, uyuşturucu sevdikleri için buna da 'shot' tabir ediyorlar, vuruş...
Hemen de çarpıyor, adamı zınk diye yerlere düşürüyor, beyin hücrelerini öldürüyor, cin ve konyaktan bin beter. Üstelik çokça içeni çıldırttığı, 'halüsinasyonlara' yol açtığı da söylenir. Yılan çıyan ne varsa bir bir seyrediyorsun.
Aklınıza o yüzyılda kim gelirse kullanırdı bu zıkkımı, Poe, Musset, Baudelaire, Gauthier, Verlaine, Rimbaud gibi şairler, Manet, Monet, Van Gogh, Gauguin, Renoir, Toulouse-Lautrec, Utrillo gibi resamlar... Resmini de bol bol yapmışlardır, masada bir kadeh bulanık yeşil absent, önüne oturmuş boş boş bakan bir ayyaş... Özellikle Degas'nın 'Absent içen Kadın' tablosu meşhurdur. Picasso'nun da benzer birkaç tablosu var.
Bilmem artık bizim yüksek sosyete bu büyük sanatçıların anısına saygıdan mı içer yoksa düz serserilikten mi? Deniz Hanım'a sorsam da, hangi şerefsiz satıyorsa, polis basıp el koymadan önce bir kadeh olsun tadına bakıversem... Fakat orada enselenirsem seyreyle gümbürtüyü, ünlü yazar absent çekerken yakalandı! Yazar, ilk sorgusunda, 'vallahi insanın başına ne gelirse ya meraktan ya başka bir şeyden abi' dedi..."
%50 ila %90 aralıgında alkol oranına sahip, bir cok çesidi olan, genelde yeşil renkli olarak bilinen ama kırmızı ve siyah rengide bulunan acı içki. Loş ışıkta parlar. Ünlü ressam Picasso'nun da en sevdiği içkisi olarak bilinir.
yurdum gençlerinde bir tür muhabbet içinde bir yere gelebilme içkisi olmuştur. bilenlere "wuuuuuuu ortamların dibine vurmuş bu çocukkkkk" diye bakıldığı düşünülür bunları anlatıp duran kişi için ama aslında bir içki içildi diye bir statü atlama çabası eziklikten başka bir şey değildir. ha içtik mi içtik ne oldu sarhoş olduk..
e ben şarabı içince de sarhoş oluyom.. bunu içtim ciğerim kurudur şerefsizim. ben gene şarabımı seçer miyim seçmem mi hem de en ucuzundan. bir olayı yok bu içkinin rahat olun şarabın yeşili olarak düşünün. *
Heralde başka hiçbir içkinin bu kadar romantik bir tarihçesi yoktur. Fransız izlenimcileri Toulouse Lautrec, Degas, Manet, Van Gogh, Belle Epoque (Güzel Çağ; Batı Avrupa da barış içinde geçen ve edebiyat, sanat ve teknolojide ilerlemeler sağlanan 1871-1914 dönemi) döneminin Paris, Montmartre cafeleri. Verlaine ve Rimbaud'dan Joyce ve Hemingway'e kadar birçok yazarın esin kaynağı olmuş absint. Elbette madalyonun bir de karanlık yüzü var. Başka hiçbir içki bu kadar içtenlikle lanetlenmemiş, başka hiçbir içki böylesine doğrudan hedef alınarak yasaklanmamış.
ülkemizde satışı yasak olsa da istanbul da bazı şarküterilerde şişesi 150 YTL ye bulunabilen içki.* yine ülkemizde satışı yasak olmasına rağmen istanbul da birçok barda olu orta içilmektedir. * iyi kafa yapmaktadır. özellikle jack * in üstüne içince dağıtıyorsunuz. kendisiyle şu tavsiye ile tanıştırıldım:
- bana bak bu absith.
- eeee???
- bunu tanımadığın, evet evet hatta tanıdığın erkeklerin de yanında içme!
memleketimin duty free sinde gördüğüm, görünce de "acaba şimdiden halüsinasyonlar başladı mı" diye işkillendiğim içki. fakat denedikten sonra abartıldığı kadar etkili olmadığını düşündüğüm yeşil sıvı.
hollanda'da çeşitli içki dükkanlarında serbestçe satılan içki. özel bir kaşığa konulmuş şeker üstünden su ilave edilerek içilir.
içtiğim dördüncü kadehten sonra masalar ve sandalyeler yamuluyordu efendim, fazlasını deneyemedim, korktum...