kişinin ufakken hayat denen zimbirtiyi fazla ciddiye almamasi ile matrak gecen gunlerinin arkasinda birden butun hayalerinden uyanmasi daha dogrusu hayat tarafindan ilk tokati yemesi ile söylemesi muhtemel olan söz öbeğidir.
gerci bu ne ilk tokat değildir. çünkü kişi hayat mucadelesinde öyle bir dayak yerki en sonunda yipranip catlar. bazi vakalarda dayak arsizi olur. hatta sunu bile söyler ben zaten her cinin tiryaki olmusum diye cigirir.
ammavelakin hayatin bir mucadele oldugunu bilen kişiler gercekci yaklasirlar bu oyuna ve öyle ya da böyle serefli bir maglubiyetler alirlar.
genellikle ilk hayat tokatinin yendiği vakit lisebir zamanidir. çünkü işler istendiği sekilde yurumez ve bunu daha zorlastiran sey işe kişinin fizyolojik değisimleridir.
bu da her insanin yasadiği bir kara delik olarak nitelendiren bir dönemi getirir. kişi bu dönemi ne kadar ertelerse o kadar büyük zarar görür. dediğim giib bu tokatlar daha ısınma turudur. devami gelir tabiki. ama kişi direk gibi ayakta durmasini bilmelidir.
ne yapalim hayat bu....
hayatın sillelerini yiyen bir insanın aldığı darbeler karşısında sarfettiği bir cümledir. hayata toslayan kişi gün gelecek aynı hataları tekrar yapacaktır, aynı zorluklarla tekrar karşılaşacaktır.
bir yerde durup toslayacaktır nihayetinde, fakat bu onu yıldırmamalıdır. asla pes etmemesi gerekir ki sezen aksu'nun şarkısında da söylediği gibidir işin gerçeği:
uzun süre hayaller ve duru bir hayat ütopyasına yoğunlaşarak günlerini geçiren kişinin nihayet farkettiğinde hazırlıksız yakalandığı gerçek.
umut insana yeni bir bahar gibi gelir ilk başta, insanı içten içe yiyip bitirmektedir aslında. bunu farketmeyen insan, bağlarını koparmaz genelden ve özgün bir şeylerin, kendisine ait olacak bir şeylerin arayışını bırakır. bu çok büyük bir hatadır oysa. kendisinin kurmadığı, insanı bekler yine de, insanın kendisine el atmasını bekler taptaze bir hayat ancak insan çoktan uzağına düşmüştür biricik gerçeğinin.
hayat hoş olmayan bir tecrübedir ve boş bir ruhla iyice zevksizleşir. o yüzden hayata karşı duruşunu ısrarla koruyup ona dişlerini göstermelidir insanoğlu, ne kadar yaralansa da, ne kadar saptırılmışın acısını çekse de, güneşli baharlar için katlanmalıdır.
pembe pembe düşleri içinde barbysini arayan ken misali şarkı söyleyerek koca adımlarla sekerken birden şahin arabanın altında kalarak feci şekilde can vermek gibi bir şey hayata toslamak.
