2 gün sonra yaşanılacak durumdur.. insanın içini tarifi olmayan bir duygu kaplar.. mutlusundur çünkü o mutludur, gözlerinin içi gülüyordur.. mutsuzsundur o gidiyordur artık. her anında her derdinde yanında olmayacaktır. artık onun başka öncelikleri vardır bunu kabullenmek gerekir sanırım.. her ne kadar giden üvey ablada olsa onu kimselere vermek istemezsin ama gider.. mutluluklar ablacığım..
en güzeli abinin evlenmesidir. Yaşasın özgürlük nidalarıyla abi yengeyle uğurlanır. ve kardeş artık istediği saatte eve gelebilir, istediği kıyafeti giyebilir. denemesi bedava. *
insanin ablasindan nefret etmesi halinde oh be kurtuldum diyecegi olay. ablayla aradaki buyuk yas farki ve onun genc bir bayana donustugu donemde sizin ilkokula yeni basliyor olmanizdan kaynaklanan iliski kopukluklari yuzunden birbirinizi anlayamamaniz, onun universite okumak icin baska bir sehre gitmesiyle evinizden, dolayisiyla ailenizden cikmasi, araya giren mesafeyle dogru orantili sogukluk, o yokken ebeveynlerle iliskinizi percinlemeniz ve ablayla aralarinda dogan problemlere uzulen ebeveyninizin icinizi burkup ablaya sinir olmaniza sebep olmasi gibi sebeplerle gicik olunan sahsin evlenmesidir. *
okuyup da ağladım iş yerinde desem... ablam yok desem... abla olan benim. kardeşimi çok özledim. evli de değil ama uzakta. neyse pek kişisel oldu bu.
bir kardeş için ablanın evlenmesi çok çelişkilidir. dünyanın en güzel hatunu elin herifine vermektir aslında. sanki bir rakibe verilen maçtır, ilk başta yenilgi gibidir. kardeşim bundan 2-3 yıl önce hayal kuruyordu. ben sevgilimle evleniyordum hayalinde, kardeşim de benimle beraber yaşamaya başlıyordu. ev dublex olacaktı, artık biz yalnız kalmak istersek belki aşağıda ps oyanrdı. vs vs vs idi. ergen bir erkek için ilginç bir hayaldi tabii. ancak insan uzakta olunca anlıyor tahminen sürekli bir hasretin araya girme ihtimalinin bile nasıl can yaktığını. artık birinin ablası değil, birinin eşi, yaşamının odağı olacak. tabii bunun şöyle bir yönü de var, abla evleniyor da kardeş evlenmiyor mu? hangi kız olacak acaba? hmm...
karmasik duygular ve dusuncelere kapilmaya sebeb olabilecek durumdur. ablam ya da kiz kardesim yok ama biraz empati yaptim kendi kendime. * bu gece ablam evleniyor. lavugun biri bu gece hem de yasal olarak dudukleyecek ablami. biz de davul zurna caliyor, zil takip oynuyoruz bunu bile bile.
önce bir güzel klasik abla-kardeş ilişkisi yaşar, her gün kavga edersin. çocukluktur nihayetinde. sonra ablanın hayatına biri girer başlarsın dalgaya, "hadi yine iyisin, seni beğenende çıktı. ben başımıza kalıcan sanıyodum" falan diye. abla seni tınlamaz bile, o aşk sarhoşudur çünkü. sonra iş ciddiyete biner, abla ve müstakbel enişte parmaklarına geçirir yüzükleri. işte o zaman içinden kopar gider bir şeyler. o her fırsatta didiştiğin abla yuvadan uçacaktır. hazmedemezsin, göndermek istemezsin, sarılırsın, ağlarsın, enişte beye gıcık olursun. öyle böyle abla evlenir, durum mecburen kabullenilir, zamanla alışılır, hele birde 2 tane bıcırık gelirse dünyaya "iyi ki evlendin be abla" denilir.
Bir erkek için dramatiktir aslında. Hep paylaşılamayan hayat o noktadan sonra anlamsız hale gelir. Ev kısmen boşalır. Sanki bir hayatın paylaşımı sona ermiştir. Yaşamın bir yanılsama olduğu izlenimini uyandıran yegane olaylardandır. Ulan neyi paylaşamadık diyesi gelir insanın.******
evlilik sorunla devam ediyorsa kötüdür.gecenin bir vakti "kavga ettik biz" başlangıçlı hararetli bir telefon diyalogunda buluverirsiniz kendinizi.babanız yok ve anneniz bunları duyduğunda kötü* oluyorsa, annelik ve babalık erkek kardeş olarak size düşer.
(bkz: insanlar mutlu olmak ister)