ne yaparsa yapsin kuskun ayrilmamak gereken insandir.
kapidan cikarken, elde valiz 'haydi gel bi saril da bitsin kirginlik icim rahat gideyim' dersiniz kendi kendinize.. gidip siz sarilmazsiniz cunku erkeksinizdir ya hani... gururlusunuzdur ve sizce hala gunler once yaptiginiz tartismanin tartismasiz hakli tarafinizdir.
3 saatlik 5 saatlik 8 saatlik yol degildir gittiginiz, uc bes hafta da degildir ayri kalacaginiz... uzundur.. epey uzundur.. buna ragmen ne siz bir adim geri atarsiniz ne de o.. tam kapiyi acip hareketlerinizi bilerek biraz yavaslatarak valizinizi disari aldiginiz anda belirir karsinizda... "iyi yolculuklar" der sadece... buz gibi.. 'sagol' dersiniz siz de.. sonra bir de 'kendine iyi bak' diye eklersiniz gozden kayboluvermis ablanin arkasindan... kapiyi ceker cikarsiniz, bogazinizda her zamankinden daha buyuk bir yumru ile... hakli olmak bu kadar agir gelmemelidir oysa bir insana.. hakli olmak bu kadar da onemli olmamalidir bazen belki de.
küçük kardeşin dünyaya gelişiyle herşeyini kaybedeceği zannederek kardeşine her türlü işkenceyi uygulayan,yıllar sonra küçük kardeşini bankamatik olarak gören canın diğer yarısıdır.
Küçücük minicik kardeşin hiç mi hiç büyümez senin için.. Kızdırsa deli etsede gözündeki tek bir damla yaşa kıyamazsın. Bazen insanın sevdikçe hırsının artması gibi en çok onu kırarsın. Sen yanında yokken ona birşey olacak diye uyku girmez gözüne. Çocuğun gibi sanki canının diğer yarısı gibidir kardeş senin için. En hassas noktandır. Bazen gözündeki tek damla yaştır. Bazen kendine bile itiraf edemezsin ama en çok onu özlersin uzaktayken. Sinirlendiğinde dilinden dudağından gözünden ateş çıkar kaplan olursun onu korur savunurken.. Hatalarında günahlarında bile o haklıdır herzaman. Kardeşi yaptıysa vardır bir sebebi.. ABLAsındır çünkü sen. kardeşinin diğer yarısı. .
eline tutuşturduğunuz iddaa kuponunu yatırmayan; sizi tam 232,80 türk lirasından eden; ısrarla kuponu yatırmasını söylediğiniz halde yapmayan, ne olursa olsun kızamadığınız; sizi sağı solu yumruklamak zorunda bırakan insan.
1 misliydi üstelik. param yok diyor bir de. 1 lira da mı çıkmadı, 10 misli yatırsak ne olacaktı kimbilir? play station parasını da sen verirsin o zaman. biliyorum okuyacaksın bunu. nefret ediyorum lan senden, yatırmış olsaydın şimdi çikolatalı dondurma yerdik belki. allah belanı versin, ama seni seviyorum lan.
herkese lazım olandır. erkekseniz yeri daha da bir ayrıdır. bir ilginçtir. özse daha da bi değiştir. iyi ki vardırlar. her kadının kendine has anaç duyguları ve sempatikliği eşsizdir.
insanın içini ısıtan belki abim olsa bu kadar sevmezdim dedirten varlık.
her ne yaşarsan yaşa kızsa da küfür de etse yanında olan, hiç bi zaman seni tek başına bırakmayan, başkaları gibi yarı yolda bırakıp gitmeyen, yer yer insanı deli eden ama daimi olan yaratık..
bi hasta oldugunda ömrünüzden ömrün gittiği, sevgilisinden ayrıldığında saatlerce ağlarken içinizi acıtan ve sizi de ağlatan, kendine birşeyler alırken size de küçük ya da büyük, pahalı ya da ucuz ama sizin kesinlikle bayılacağınız birşeyler alan, tek başınıza gittiğiniz hastanede birden ameliyata alındığınızı öğrendiğinde yorgun argın işten gelmesine ve ertesi sabah da işe gidicek olmasına rağmen koşup gelen, sırf siz seviyosunuz diye ciğer yiyen harika şey..
çocukluğunuzda çamurdan yaptığı pastayı kakaolu pasta diye size yediren, kelebek yakalamak için elinde annenizin müjde çorabıyla dağlarda deli deli koşturan, bir gün önce yediğiniz dayağın acısını çıkarmak için babanızın cebindeki tüm parayı alıp evden kaçmanıza sebep olan, sizi annenizin beslediği koçların ağılına kapatan ve saatlerce orda ağlamanıza kıkır kıkır gülen nalet insan..
herşeye ragmen iyi ki var diyebildiğiniz, canını ver deseler vereceğiniz yegane bünye. **
güzel bir vasıf helede senden küçük kardeşin olmadığı halde bu vasfın varsa ve sana bu vasıfla gelip danışılıyorsa çok güzeldir, bazende zordur ablasındır sorulana cevap vermelisindir.
devamlı azarlayan, küçükken odadan kovan,yastığı yüzünüze kapatıp sizi boğmaya yeltenicek büyüklükte eşşek şakaları yapan, gün gelir anneden babadan yakın olan, biri sizi incittiğinde herkesten önce atlayıp inciteni inciten insan.abla ya abla var mı daha canından olan.. ***
yaş farkı genelde 20-3 arasında olan, aile bireylerine ya da bir yerden tanıdığın dişi zatlara denir. heh, bir de esnaf ağzı var da orası ayrı bir konu.
o yıllar okullarda şimdiki gibi hamburger, tost neyim yok. varsa da bizde yoktu. 3. teneffüs 15 dakika sürdüğü için 5.sınıfa giden abla ile kantin önünde buluşulur. şişe ayran-simit ikilisi alınırdı. afiyetle yerdik. hala o ayranın tadı ağzımdadır. orası başka tabi.
bir gün 3.teneffüs olmuştur. yalnız abla ortalıklarda yoktur. cakicakmak1milyon da serseriliğe adım atmaktadır. ablanın sınıfına gidilir. abla ağlamaktadır.
-noldu abla?
+yok bir şey.
-hadiii söyle.
+xxxxxx* kalemimi aldı.
-tamam.
cakicakmak ablanın sınıfta bekler. ve ünlü xxxxxx kişisi gelir.
+sen benim ablamın kalemini niye aldın?
-yürü git lem.
+ablamı niye ağlattın?
-bir vursam yarısı boşa gidecek. bir git lem.
cakicakmak sıranın üstüne çıkar. zıplar ve kafayı patlatır. xxxxxx'in kaşı açılmıştır. cakicakmak'ın da kafası yarılmıştır. hala gurur verici bir yara olarak taşır alnında.
yıl: 1999
cakicakmak ablasıyla sağlam kavga eder o sıralar. abla ergenliğe girmiş. cakicakmak da girmek üzere. düşünün evin durumunu. abla patır kütür dalar cakicakmak'a. cakicakmak, karşısındaki bayandır diye vurmaz. yalnız sinirli olan yapısından dolayı dayanamaz. Karna bir tekme atar. abla karnını tutup eğildiğinde bir aparkatla burnu dağıtır. anne ise o sırada tuvalettedir ve hala anlatıp güldüğümüz kurucu cümle gerçekleşir:
*birinizi mezara, birinizi hapise yollayayım da kurtulayım sizden.
yıl: 2000-2001
sadece muhabbetimiz:
-günaydın
+günaydın
-iyi geceler
+sana da
şeklindedir.
yıl: 2001'in eylül ayı
abla istanbul'u kazanır. gara gidilir. abla artık gidecektir. cakicakmak leman almış okumaktadır, güya. sonra abla yaklaşır.
+hade cakicakmak kendine dikkat et ben gidiyorum artık.
-bir daha bu eve gelmeyeceksin değil mi?
+yoo elbette geleceğim.
-geleceksin ama yuvadan uçan kuş misali geleceksin.
+tamam lan sus ağlatacaksın beni.
-belli etmesem de seni çok seviyorum ablam.
+ühühüühühüh
-ühüühühühü
yıl: 2005
+yavrum, şu hatun afetmiş bea.
-yok be kuzum. yürüyüşünde meymenet yok.
+yok yok, var.
cakicakmak o kızla flört eder. abla sevmez kızı. ısınamaz. o yüzden görüşmek istemez. bir gün ikisini de ikna çabalarımla tanıştırırım.
-merhaba ben esra.
+merhaba ben de ******* *
-nasılsın bakalım?
+iyiyim esra. sen nasılsın?
-ne esrası lan senden kaç yaş büyüğüm biliyor musun?
+pardon bir anda ağzımdan çıkıverdi.
-iyi görümcelik yaparım. haydi ben kaçtım görüşürüz.
işin tuhafı abla, "abla" denmesinden hoşlanmaz. maksat, gıcıklık olsundur. o andan itibaren işkence günleri başladı. aşk, ne kadar çok değerli olsa da abla vardı işin ucunda. aramı soğuttum kızdan ayrıldım. hoş sonra yine birleştik; o ayrıldı da bu konu, başka bir başlık konusu.
yıl: 2008
telefonla konuşulur:
-yavrum, öğretmenlik nasıl gidiyor?
+hiç sorma, süper süper.
-ehehehehhe
+senin proje nasıl gidiyor?
-hiç sorma, süper süper.
+ehehehhehe. noldu len para mı isteyeceksin yine?
-yok yahu. arada bir arayım da para istemeye yüzüm olsun dedim.
+ehehheh. iyi yaptın.
-pık pık pık
+vıd vıd vıd
-...
+...
-hayde hoşça-kal
5 dakika sonra aranır:
-yavrum ben az önce seni neden aramıştım?
+para istemen için yüzün olsun diye.
-heh artık yüzüm var. eheheheh.
+deliii. ne kadar lazım?
-3-5 ne kadar atarsan yeter bacım.
+100 yeter mi?
-naptın bre. çok olur o.
+olsun olsun. ablandan güzel bir şeyler yer içersin. olmadı bir şeyler alırsın.
-abla dediğin böyle olur bea. heh bu arada, şimdilik para mevzusu olduğu için idare ediyorum. yakında bana hatun bul diye arayacağım ona göre; yüzüm olsun.
+ 5 dakika da bulamam ama ehehehhehe. tamam tamam buluruz eli ayağı düzgün bir hatun sana.
-kralsın. disco kralı.
+tamam yılışma hemen.
-ehehehhe peki. hatun özelliklerini biliyorsun.
+ bilmem mi?
-...
+...
5 dakika sonra abla arar:
+len buldum. vallaha buldum özelliklerine göre hatun sana!!
-aha ne kadar çabuk. ismi ne?
+kadriye.
-o ne bre. isimden kaybetti o. yalnız ismi böyle eski isim olan hatunlar güzel oluyor ha.
+olmaz mı? taş bu taş.
-eyi bakem ilk iş istanbula gelmek.
+en yakın zamanda.
-hayde tchüsss.
15 dakika sonra abla tekrar arar:
+ehehhehe.
-noldu yine?
+kıyamadım sana kuzum.
-bunun ardında bir koku var. hade bakalım hayırlısı.
+kadriye, buranın delisi.ehhehhehe
-çok komik, hassas bir noktada olduğumu biliyorsun.
+tamam tamam. kızma hemen. sen dünyanın en yakışıklı erkeğisin.
-eheheheh öyleyim değil mi?
+hem de taşowskisin.
-öyleyimdir.
+...
-...
aldım gazı. atladım yiğit meydanlarına. bir popo kalkıklığı, sanki brad pitt'im amokachi koyanzi*. Sonrası mı? Bir b*k bile olmadı.
Velasılkelam; abla garip bir şeydir. Baki yanınızdadır. Kızsa da kıyamaz size. Ağabey, her yaşınızda Bir yerde ağabeyliğini yapar. Yalnız abla, Ablalığını siz küçükken yapar.
abiyi gördük oraya yazdık, ablaya yazmadan geçilmez. abla bitanedir.iyi ki vardır. dert ortağıdır, sırdaştır... kıyafetlerini giydiğin için yıllarca kavga edersin, ayak numaralarınızın uyuşmadığına şükreder bir tek ordan yırtarmış. zaman zaman geçimsizdir**. ama diğer ablalar gibi değil dersin. kızar eder ama senden esirgemez hiçbir şeyini. farklıdır. acayip düşkünlük vardır aranızda. geceleri yatağa girerken şarkı,türkü söyle diye tutturur sana. söylersin her söylediğinde sesini birine benzetir.sabahları da 5 dakika şekerleme yapiyim diye gelir senin yanına, sarılır uyursunuz birlikte...
bir gün evlenir. odanda garip bir sessizlik... sen yılların verdiği alışkanlıkla geceleri parmaklarınının ucunda yürürsün.öksürecek gibi olunca kendini tutarsın boğulacak gibi olursun bu seferde. sonra birden bir şey olur. şimşek çakması mı dersin ne dersin hıh ondan işte. "lan ablam yok ki. evlendi o. kendi evine gitti. gitti lan yalnızsın artık. öksür rahatca, koş odanın içinde, yatağının içinde hopla dur" dersin. hepsini yaparsın sırayla deli gibi güle güle. sonra deli gibi öğüre öğüre başlarsın ağlama...
evlenince daha bir düşmüştür senin üstüne. kavga ettiğiniz kıyafetlerin yerine ablan sana her şeyin en güzelini alır . kendine ne alıyorsa seni unutmaz. kimseye anlatamadığını ona anlatırsın. öyle güzel dert ortağı, öyle iyi sırdaş,öyle müthiş dosttur ki dünyanın en şanslı kardeşi olduğunu anlarsın.
bir tane daha olsa zor olurdu eminim ama keşke olsaydı... *
daha yazı yazmayı bile bilmezken dolaplarını teker teker boşaltıp, defterlerini hunharca karaladığınız kişidir, diğer bir yarınızdır. eşyalarının kurcalandığını anlayınca da küçük çaplı bir savaş çıkarırken "anneee şu aptal kızına bir şey söyle yaa" diye bağırıp, arkanızdan koşturandır.
biraz daha büyürsünüz, bu sefer ablanın blue jean'ine, kasetlerine merak sararsınız. kasetlerini gizli gizli alıp dinlemenin verdiği zevki hiçbir şey kolay kolay vermemektedir o zamanlar. olur da kaset bozulursa, gene kaçınılmaz olan fırçayı yersiniz tabii. size o güzel müzik kültürünü aşılayandır abla. ilkokulda yaşıtlarınız yonca evcimik ve türevlerini dinlerken, o size take that'ten metallica'ya uzanan bir müzik kültürü aşılamıştır.
aslında o kimi sinirli davranışlarının ardında, herkesten çok çocuksu ve bir o kadar da sizi seven biri barındırdığını bilirsiniz. sizi her düştüğünüzde elinizden tutup kaldıran, öğüt verendir. öğütünü dinlemediğinizde de "e be güzelim dememiş miydim ama ben sana, ah bi dinlesen beni" diyendir. anne şefkatiyle yaklaşır size. ama hiçbir zaman aranıza bir ebeveyn mesafesi koymaz. yeri geldi mi her türlü hakareti karşılıklı sarfederken, yeri geldi mi de can ciğer kuzu sarması olunur ablayla. çoğu zaman kendinize bile açamadığınız sırlarınızı ona hiç çekinmeden açarsınız. dostların en vazgeçilmezi, en yücesidir yani; her ne yaparsanız yapın size sırtını asla dönmeyecek olandır.
en acısı da ondan ayrı kalmaktır be sözlük. sayesinde kavga etmeyi, okuldan eve döndüğünüzde o gün olan gerekli gereksiz ne varsa anlatmayı ve "bugün bir film aldım, beraber izleriz bak tam senin tarzın" demeyi özlediğinizdir. en sonunda "o orada mutluysa, ben de mutlu olmalıyım, evet olmalıyım" dersiniz. defalarca bu konuda bencillik yapmamak için karar almış olsanız da yüreğiniz sürekli bencillik etmektedir. belki de canından çok sevmekle bencilliğin bir arada yaşandığı kişidir abla..
iyisi mi vakit varken paket paket jelibon yiyip birlikte bir film daha seyredilmelidir..
dünya üzerinde sahip olunabilecek en güzel, en kutsal, en çok sevilmeyi hakeden varlıklardan biri hatta o varlığın ta kendisi. insanın yaşamını sürdürme sebebi. en çok kavga edilen kişi olmasına karşın en çok sevildiği için de hem yara bandım hem yaram.
aynı genleri taşımıyoruz seninle. aynı ebeveynlere sahip değiliz.
ama sana öyle bir abla deyişim var ki, " ablana ne kadar çok benziyorsun " diyor insanlar.
bu dünyaya senin kardeşin olarak gelmedim ama kardeşin olarak öleceğim...
seni seviyorum...
hayatımın ikinci erkeği... oğlumun tintin aptul dayısı...
üzerine ne söylesem eksik kalır kişisi...
seni sevmenin, - bir kardeşi - sevmenin tarifi yok...