dul kalan kadınları bütün mahallenin siktiği bir toplum yapısı içinde yaşayan kekodur. mağara düzeyindeki ayılar bile daha medenidir. sırf mahalleli sikmesin diye istemeye istemeye yengesini kendi siker. örfleri budur.
Yengesini nasıl olsa başkası düdükleyecek, ele gideceğine ben düdükliyeyim diyen kekodur. Bu hanzo, abisi yaşarken bile yengesi ile rüyalar da buluşup, kamyonu deviriyordur.
Durumu (bkz: kız kardeşin külodunda başka erkek spermi görmek) bundan farksızdır.
Dünyada 3 önemli amacı vardır ve 1 felsefesi. Amaçları "Yengeyle sevişmek, Yengeyle sevişmek, Yengeyle sevişmek.". Felsefesi "Yenge baldan tatlıdır, baldız bulamadık bari yengeyi götürelim."
iğrenç bir törenin üyesidir. türk toplumlarında tarihin hiç bir devrinde görülmemiştir. kürt kabilelerinde ise oldukça yaygındır. ister toprak kavgası, ister üreme isteği, adını ne koyarsanız koyun, iğrenç bir durumdur.
ortalık geren hakaretamiz bir ifade. çok hoş bir uygulama değildir, zaman içinde uygun alternatif geçim ve saygı duyma davranışlarının üretilmesiyle içten tercihler dışında aşılmasına çalışılmalıdır. lakin ülkemizde vakıadır, örneğin enver paşa'nın kardeşi tarafından da yapılmış bir evlilik şeklidir.
çocuklu ve geliri olmayan yengesine maddi yardım yapmak yerine, durumundan faydalanarak sikmeye niyetlenen hayvandan aşağı yaratıktır. ya da mal varlığı yabancıya gitmesin diye yengesine sulanmaktır. her durumda ahlaksızlıktır.
abisinin ölmesini beklemeden, nasılsa abim ölünce ben sikecem, niye bekleyeyim ki diyenlerde vardır. bu tipler sayesinde gazetelerin 3.sayfalarına bol bol malzeme çıkar