elinde telefon, cüzdan ve araba anahtarı olduğunda dünyaları yarattığına inanan, kafası cinsellikten başka hiçbir halta basmayanlara, insanlığın, erkekliğin ne anlama geldiğini öğretmek için yaratılmış, adam gibi adam bir maden işçisinin sözüdür.
kendi hayatından çok evli ve çocuk sahibi olacak arkadaşının hayatını düşünen, yukarıdakiler huzur içinde uyuyabilirken bir köşede kıvranmayı ve hatta ölmeyi göze alabilen büyük yüreğin feryadıdır.
gözlerimden oluk oluk yaş akmasına sebep olan cümle, biz bu kadar düşünceli bir milletiz. o kadra onurlu ki kurtulduğuna sevinmeyi bırak arkadaşını sonrasında da karısını doğacak çocuğunu düşünüyor.
"bana dokunmayan yılan bin yaşasın" zihniyetindeki insanlara verilecek en acı cevaptır.
unutmaya başladığımız hatta içimizde bir yerlere gömdüğümüz hislerin; açığa çıkmasını sağlayan, düğüm düğüm olduğumuz feryattır.
tüm cümleleri bitiren cümledir.
allah hepimize bu duyarlılığı, bu farkındalığı nasip etsin.
belki o zaman birşeyler değişmeye başlar.
insan olma vasfına yakışır, erdemlerini ve yüreğini yitirmemiş, karartmamış, bozmamış, insan söylemi...
Sen de kurtul!
Mahmut da!
Eşi de!
Bebeği de!
Hepiniz kurtulun!!!
Yüreklerimize su serpin, güzel insanlar!!!
anadolunun o yeri geldiğinde aslan kesilen ama yüreği yufka naif çocuklarının ağzından duyabileceğiniz cümledir. hepimizi insanlığımızdan utandırdınız bugün,ağlattınız. alın teri insanı temiz tutar sözünün cisimleşmiş halisiniz. birşey yazamıyorum çünkü anlatabilecek bir kelime yok şu an duygularımı.