bir çok insanın haritada bile yerini göstermeyeceği, rusya'dan kopan, dünyadaki 4 ülke tarafından tanınan rusya da dahil, kafkasların yoğun olarak yaşadığı, 200 bin küsür nüfusu olan ülkedir. ben şahsen makadonya muhaciri olmama rağmen tak diye gösteririm abhazyayı harita ve dönüp arkama bile bakmam.
bu arada, abhazya sovyetler birliğine özerk olarak değil, kurucu devletlerden biri olarak katılmıştır. ancak sovyetlerin başına stalin geçtiğinde, abhazya gürcistan'a bağlı özerk bir cumhuriyet statüsüne sokulmuştur. Stalin, aydın olarak gördüğü abhazlarların tamamını sibirya'ya sürmüş, insanları orada ölüme terk etmiştir. buna dedemin babası, anneannemin babası, dedemin büyük kardeşleri de dahildir. he bir de "abhazya gürcistandır" cümlesini abhazya'da kullanmayı buyurun, deneyin.
uğruna ölebileceğim, can verebileceğim tek şey, abhazya'dır benim için. evet, fazlasıyla milliyetçi bir apsua'yım, fazlasıyla.(ancak bunun ırkçılıkla karıştırılmamasına özen gösteririm).gel gelelim, '92-'93 Abhazya-Gürcistan savaşına. sovyetler dağıldıktan sonra gürcistan-abhazya arasındaki tüm hukuki antlaşmalar, sovyetler gibi tarihe gömüldü. alınan karar ile Abhazya Hükümeti, Gürcistan ile görüşme talep etti. gürcistan'dan cevap gelmemesi üzerine, Abhazya hükümeti 25 Ağustos 1990 tarihinde bağımsızlığını ilan etti. bu karara tepki göstermeyen gürcistan, bu olaydan iki yıl sonra, 14 Ağustos 1992'de Abhazya'ya "tren yolu raylarını değiştirme" bahanesi ile girdi ve peşinden gelen hava, kara ve deniz saldırıları sonucu, binlerce masum insanın ölmesine, yaralanmasına ve sakat kalmasına sebep olacak ve 30 Eylül 1993'te Abhazya'nın zaferi ile sonuçlanacak bir özgürlük, kurtuluş savaşı başladı. bu savaşta abhazya'nın tek müttefiği "Kuzey Kafkasya Dağlı Halklar Konfederasyonu*" oldu. tabii savaşa kafkas diasporasının en yoğun olduğu ülkelerden; türkiye, suriye, ürdün gibi yerlerden direnişe destek vermek için, hiç düşünmeden giden ve çoğu şehit düşen "özgürlük savaşçıları" katıldı. savaşta Abhazlara liderlik eden insan, Vladislav Ardzınba olmuştur. bu arada, gürcistan abhazya'yı işgal ettiğinde, gürcü ordu komutanı karkaraşvili,"100.000 gürcü askeri ölse bile, tüm abhaz halkının soyunu kurutacağız." diyerek yaptığı şovenist konuşma sonrası, arkasından ölüm, hüzün, yas - zafer, sevinç, mutluluk gibi bir ironi bırakarak ülkesi gürcistana tıpış tıpış dönmüştür. aynı bu durumda olan bir başka kişi ise, dönemin faşist gürcistan devlet başkanı eduard şevernadze'dir. savaşın sonlarına doğru, dranda'daki havaalanından özel uçağıyla kaçmıştır.
*"Kuzey Kafkasya Dağlı Halklar Konfederasyonu" ya da "Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti" Abhazya, Adigey, Kabardey-Balkar, Karaçay-Çerkesk, Osetya, Çeçenya-inguşetya ve Dağıstan olmak üzere 7 eyaletten oluşur.
karkaraşvili'nin konuşması;
savaş görüntüleri ve savaşta söylenen şarkılardan oluşan,"Ҳара ҳаруаа реиҳабы"(Ordumuzun Komutanı) filmi;
valera bagatelia'nın, evinin bahçesinde oyun oynarken gürcü askerlerinin attığı bomba sonucu hayatını kaybeden küçük kızı Rada'ya yazdığı, abhazca bilmeseniz bile iliklerinize işleyen o şarkı;
bugün '92 savaşında hakkında bolca okuma yaptım...
bugün savaş çıksa, gidip canım pahasına savunacağım anavatanım. kuru sıkı laf olsun diye yazmıyorum... '92 de gidenler öyle düşünmediler. ben bir abhazım, apsuayım. öyle doğdum ve öyle öleceğim.
vatansız yaşamanın acısındansa, vatanım için şehit olurum.
canların ülkesidir. * ama canımızı yakanın, canını yakmasını da biliriz.
kimse maval okumasın. abhazlar ne kürde ne de başka haine benzer. ama bizi hor görmeye çalışanın da sonu bugüne kadar hayırlı olmadı. kanıt isteyenler bugün gürcistan'daki savaş sonrasında yapılan mezarlığa bir göz gezdirebilirler.
kendi kurtuluş savaşında bile rus-sovyet malafatı yalamaktan çekinmeyen faşistlerin, bugünkü doğalgaz için rusya'nın taşaklarını emen* türkiye cumhuriyeti devletçilerinin hedefindeki ülkedir. özerk değildir, tek taraflı bağımsızlığını ilan etmiş ve gürcistan buna ses bile çıkartamamıştır.
bazı aptalların ve medeniyetsiz, cahil barbarların tarihi bilgisizliğini düzeltmek isterim, putin 1999'da başa gelmiş, abhaz-gürcü savaşı ise 1992-93 arası vuku bulmuştur gürcü'leri ve rusları bileklerinin kuvvetiyle sohum'dan def etmeleriyle bilinir halkı.
vakt-i zamanında çar ve sultan elbirliğiyle sürülen bir halkın anayurdudur.
1992-1993 yılları arasında sovyet rusya'nın çöküşü ile zulümden kurtulduğunu sanmış lakin ondan hemen sonra faşist eduard şevardnadze'nin abhazya'yı işgali ile dara düşmüş, bu savaş sonunda vladislav ardzınba ve abhaz halkı bağımsız abhazya'yı ilan etmişlerdir. şu an da türkiye'deki abhazlar'ın bazıları bu topraklara dönmüş ya da türkiye'ye abhazların özlük hakları için tepki koymuştur.
lakin büyük bir kısmı özlük haklarını bile vermeyen (anadilde eğitim) bu ülkeyi vatan benimseme hatasına düştüğü için pasif kalmışlardır.
dünyaya yayılmış tüm vatandaşlarını geri çağıran memleketim. Allah nasip ederse öztopraklarıma da yatırım yapacağım. Canlar ülkesidir. 90 savaşının izlerini hala taşımaktadır ülke. Halk tarih olarak m. ö. 2000 yılına kadar dayanır. Çerkezlerden kız kaçırmayana ve Kabardaydan at çalmayana kız vermezler. Çerkez ya da Gürcü değillerdir. Farklı bir millet, farklı bir kültürlerdir. Toplam 78 harfli bir alfabesi vardır. Diğer kafkas ülkelerine göre hristiyanlığı benimseyen bir hala sahiptir.
her az gelişmiş ülke kadar, en fazla abd emperyalizminin güdümündeki türkiye kadar piyondur.
1990 yılında ki savaşta, gürcüleri toprağından sürerek uzun yıllardır de facto bağımsız olan bu ülke, rusya' nın son yıllarda gerçekleştirdiği gürcistan operasyonuyla gündemimize girdiği için geçmişi fazlaca bilinmemektedir kamuoyunda.
yoksa abhazya varolduğu günden beri savaş coğrafyasıdır ve her karışı abhaz ve çerkesler' in kanıyla sulanmıştır.