abhartach lynch

entry82 galeri6 video1
    25.
  1. chelsea taraftarı olan yazar. koca sözlükte azda olsa sevdiğimi sevenleri görmek sevindiyor.*
    2 ...
  2. 26.
  3. kaleci sacli adam başlığını daima doğru entrylerle döşemesini dilediğim yazar. *
    2 ...
  4. 27.
  5. türkiye'de ne sikime kutlandığı anlaşılmayan cadılar bayramının gereksizliğini, haklı da olarak, belirtmiş yazar.

    şeyyy: bundan önceki entry silinince benim bu yazdığım anlamsız kaldı.
    6 ...
  6. 28.
  7. system of a down sevip destekleyenler için köpek diyen zat-ı muhterem.

    yürrü be.
    2 ...
  8. 28.
  9. fenerbahçe ve chelsea taraftarı -daha ne olsun kardeşim- yazarıdır.

    edit: kendi isteği üzerine fenerbahçeli olmadığı şeklinde bir düzeltme yapmak isterim. talihsizlik diyelim, oysa gerçek bir fenerbahçeli olması için hiçbir eksiği bulunmadığını düşünüyorum.
    3 ...
  10. 29.
  11. bayram günü tekrar yazar yapılmış yazar. çaylak yapılma sebebi ise, sol frameyi mahveden +18 başlıklar açan yazarların başlıklarına ağır ayarlar vermesi idi.

    iyi bayramlar diler ayrıca herkeslere.
    3 ...
  12. 30.
  13. Yağmur yağarken tek başına yürüyüşe çıkan insandır.
    Yürürken zamanla bütün kinler, nefretler kaybolur. Etraftaki insanların değeri anlaşılır.Her damla farklı bir anıyı getirir gözünün önüne. Ne yağmur diner, ne yürüyüş biter...
    Kafanı dinlersin, dinginleşirsin. Dalıp gidince şap şap yağan yağmuru belli bir zamandan sonra hissetmezsin bile.
    Hafif bir yağmur olmalı tabi... Bir de bonus olarak gök kuşağı da çıktıysa değme keyfime.
    Düşünürsün, düşünürsün. Sonu gelmez. Uzun bir otobüs yolculuğuna çıkmış gibisindir. Uyuyasın gelir uyuyamazsın.
    içinden ıslak sokakların geçtiğini hissedersin. Yılların yorgunluğu üstüne çökmüş gibidir. Dün, bugün ve yıllar önce yaptıkların, acı ve tatlı hatıraların gelmeye başlar aklına. Bir tuhaf olursun, birkaç gülücük atarsın kendi kendine. Üzülürsün birazdan, sözcüklerin kilitlenir. Üzerine teker teker düşen yağmur damlalarının sesini duyarken, herşeye rağmen hayatın güzel olduğunu da hissedersin.
    Ve tiyatroda gibisindir... Sahildeki küçük teknede amcamız keyif yapmaktadır, o da tek başınadır. Sonra bir başkasını görürsünüz,elleri cebindedir ve evine gitmeye çalışıyordur. Sonra durup silkinen bir köpek, şemsiyesi uçmasın diye çabalayan bir kadın, yüksek sesli bir müzikle yanınızdan geçen bir genç, kramponlarını ıslanmasın diye montunun arasına sokmuş bir küçük, arkanızı döndüğünüzde taksi çeviren bir başka adam, telefonda sevgilisine aşk mesajları yollayan bir genç... Yalnız olmadığını farkettiğinde daha da güzeldir yağmurda yürümek...
    Bir yere yetişmeye çalıştığında ya da okuldan döndüğünde yağan yağmuru sevmezsin, saklarsın elini yüzünü. Yağmuru isteyerek yürüyüşe çıktığındaysa yüzü gökyüzüne bakar insanın. Yüzüne düşen her bir damla ruhunu, çenenden burnundan damlayan damlalar dertlerinin kirlettiği yüz hatlarını temizliyor gibidir.
    Yalnızlığına kızmaz veya üzülmez, kendine tutunursun yağmurda yürürken. Mutlu olursun yalnızlığınla, damlalar seni kendinle barıştırır...
    Bazen de yağmur kokusu ve soğukluğuyla birlikte, aşkın damarlarında titrer. Göz yaşların yağmur damlalarına karışır, derdini bulutlarla paylaşırsın. Kimse görmez ki yağmur altında gözyaşlarını.
    Şimdi yağmur yağsa da uykum kaçsa...

    Yağmurunuz bol olsun!
    4 ...
  14. 31.
  15. 32.
  16. (#6778018) yağmur isimli dişi kişiye aşık olduğunu düşündüren yazar.*
    2 ...
  17. 33.
  18. (#6778045)

    henüz hiç bir dişiye aşık olmamış yazar. * vakti geldiğinde olur elbet.
    --- --- --- ---

    Yine antik yalnızlıklar düşüyor bahtıma bu kentin, bu geceye yüz tutan saatlerinde...
    Yine birazdan koridorlar açılacak içimde, ben oradan ateş ülkesine kapılar açıp, köprüler kuracağım...
    Darağaçlarında sallandıracağım göz bebeklerimi...
    Kulaklarımı ve dilimi linç ettireceğim kalabalık meydanların münzevi yalnızlığında...
    Kendimi aşkın başkentine salacağım, senin kirpiklerinin deltasında saklayacağım,...
    Yani yok olacağım...
    Yani solacağım,
    Yani ateşlerle dolacağım...
    Ve yine kimse bilmeyecek benim neden siyahlar giydiğimi, neden soylu bir duruşla sorgusuz ve soysuzca ağladığımı...
    Kimse bilmeyecek ağzımdan kızıl kanların neden aktığını...
    Kendimin ellerinden tutacağım yine, bana acıyan kentsoylu varsıl bakışlar üzerime üzerime yürüdüğünde...
    Yine sen geleceksin dilimin ucuna...adının kurtuluş olduğunu bilsem de kalbimi bilinmezliğe adayacağım yine...
    Susacağım...
    Adın gibi, adam gibi susacağım...
    Kasırgalarla, depremlerle, volkanlarla konuşacağım...
    Ve taşlar,
    Ve tüfekler,
    Ve tanklar yönelecek üzerime...
    Pankartlar açılacak, sloganlar atılacak sonra...
    Öfkelerin sinesinde, nefretler rüzgar halinde değecek ateşten tenime...
    Yanacağım belki...
    Belki yakacağım...
    Ama ey sevgili, kararmış dudaklarımdan adın değil, aşkın dökülecek...
    Ve görecek herkes kızılın en yoğununu, susacaklar..
    Ben ölümümle konuşacağım çünkü...
    Çünkü benim ölümüm bir yeniden doğuştur.
    Ben aşkınla ölüp, adınla yeniden dirileceğim...
    2 ...
  19. 34.
  20. 5 gün önce serçe parmağına yolda yürürken kuş pislemiş, bu sırada ulan piyango bana mı vuracak acaba deyip gereksiz bir umuda kapılıp bir kaç dakikalığına düşünmüş ama bilet almamış, bu olaydan 2 gün sonra da klasöründeki fotokopinin sağ alt köşesine tekrar kuş pislemiş, lan bela mısınız başıma almıyorum bilet milet diye söylene söylene fotokopisini sol cebinden çıkardığı peçete ile silmiş, dün de bir kafenin dışarıdaki masalarından birinde otururken masasına bir kuş daha pislemiş, töbe töbe deyip her üç kuşa da birlikte kalayı basmış, arkadaş ya hepsi aynı kuş ve bunun bana garezi var, ya da talih kuşları başımda dolanıyor ve piyangodan amorti çıkabilir diye düşündükten sonra bugün itibariyle bir çeyrek bilet almış, tanıdığı insanlar içinde kendisini de sayarsak en şanssız bireylerden biri olan, ya çıkarsa sevdasına kapılmamasına rağmen içinde her zaman taşıdığı ufak umutlarından birini bu olay için de taşımaya başlamış yazar. utanmadan çekinmeden hadi ordan seksi diyebilirsiniz.

    düzenleme: amorti bile çıkmadı.
    2 ...
  21. 35.
  22. daha geçen gün 8 gün sonra dahiliye sınavına girecek olan yazardı, günler nasıl da çabuk geçiyor böyle.

    en güzel şekilde sınavı atlatıp, x gün önce dahiliye sınavını atlatmış pek bi mutlu yazar olarak sözlüğe dönmesini diliyoruz. (diliyoruz derken, ben ve içimdeki diğer deliler)

    bitti.
    4 ...
  23. 36.
  24. başlığına yazdığım entryi kendi isteği üzerine editlerken dün gece saat 2 sularında başlığının 51. entrysinde dahiliye stajı sınavına 6 gün kaldığını kendi yazdıklarından öğrendiğim chelsea taraftarı takımdaşım. o entry bir nur gibi yükselip gelmiş sol frame'e ve ben neyi unuttuğumu hatırladım, kendisine dahiliye stajı sınavına 5 gün kala sonsuz başarılar dilerim.
    2 ...
  25. 37.
  26. 38.
  27. 39.
  28. (#5676934) bu entry'si nasıl anlaşılmamış entryleri arasındadır, hala anlayamadığımdır. gayet de güzel demiş hani... *
    1 ...
  29. 39.
  30. bütün milletlerin kadınları hakkında engin bilgilere sahip yazardır.*
    2 ...
  31. 40.
  32. bir kaç entrysini görüp kızdıgım nedir bu robert pattinson nefreti anlam veremedigim yazardır kendisi. nerde robert'ı karalayan bir entry olsa yazar altından cıkmaktadır..
    ancak 2 gündür entry'leriyle gülümsettigi için affettigim yazardır..*
    bu entry'le de gönlüme taht kurmu$tur..

    (#9129058)
    1 ...
  33. 41.
  34. 42.
  35. entry mesaj farkını bilmeyen yazar.
    (bkz: #9588380)
    0 ...
  36. 43.
  37. 44.
  38. 45.
  39. çok yardımsever yazardır.maç linki veren elleri dert görmesin. Allah klavyesine zeval vermesin.
    1 ...
  40. 46.
  41. sözlükteki beş, hatta üç, ya da yok yok, en iyi iki yazardan biri.

    edit: hatta bir. ya da yok yok, sıfır.
    1 ...
  42. 47.
  43. yazıları takip edilesi, sözlüğün kaliteli dost yazarlarından. selamlar olsun kendsine
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük