abese suresi

entry12 galeri2
    12.
  1. 10.
  2. muhammed peygamberimizin zannında tüm müminlere örnek teşkil eden bir dersi barındıran sure.

    nasılsa allah'ın koruması elçisinin üzerinde anında cereyan ediyor; aynı şekilde uyarısı da tez oluyor. o kadar ki bir sureye ismini veriyor.
    0 ...
  3. 10.
  4. 9.
  5. kuranın büyüklüğünü gösteren ve adı sanı çoğu insanlarca önemsiz görülen bir körün adını islam tarihine kazıyan suredir. bir de şu vardı; "allah sizin ancak kalplerinize bakar."
    4 ...
  6. 8.
  7. abs kadar bile yararı olmayan ama ondan çok daha yaygın deli zırvası.
    0 ...
  8. 7.
  9. peygamber efendimizin alemlerin rabbi tarafından ikaz edildiğini ortaya koyan sure-i celile...
    1 ...
  10. 6.
  11. peygamberlerin gunahsiz ama; hata yapabilen insan olduklarini ve allah'in rasulunu uyardigini gosteren, derin anlamalar tasiyan sure.
    5 ...
  12. 5.
  13. içerdiği mana nedeniyle farklı bir süredir.*
    1 ...
  14. 4.
  15. 3.
  16. hz muhammed'in engelli insanları küçümseyip suratını ekşittiğini anlatan bir suredir.
    7 ...
  17. 2.
  18. 1.
  19. Mekke döneminde inmiştir. 42 âyettir. Sûre, adını birinci âyetteki "abese" fiilinden almıştır. 'Abese', "yüzünü ekşitti" demektir. Sûrede başlıca, itikat, peygamberlik, Allah 'ın kudreti ve kıyamet halleri konu edilmektedir.
    kur'an ın 100. suresidir.

    1 - (Peygamber) Yüzünü ekşitti ve döndü.

    2 - Kendisine âmâ geldi, diye.

    3 - Ne bilirsin, belki o temizlenecek?

    4 - Veya öğüt belleyecek de öğüt ona fayda verecek.

    5 - Ama buna ihtiyaç hissetmeyene gelince,

    6 - Sen ona yöneliyorsun.

    7 - Onun temizlenmemesinden sana ne?

    8 - Ama sana can atarak gelen,

    9 - Allah'tan korkarak gelmişken,

    10 - Sen onunla ilgilenmiyorsun.

    11 - Hayır hayır, sakın. Çünkü o Kur'ân bir öğüttür.

    12 - Artık dileyen onu düşünür.

    13 - O, değerli sahifelerdedir.

    14 - Yüksek tutulan tertemiz sahifelerde.

    15 - Yazıcıların ellerindedir,

    16 - Değerli, iyi yazıcıların.

    17 - O kahrolası insan, ne nankör şey.

    18 - O yaratan onu hangi şeyden yarattı?

    19 - Bir damla sudan, onu yarattı da biçime koydu.

    20 - Sonra ona yolunu kolaylaştırdı.

    21 - Sonra onu öldürdü de kabre koydurdu.

    22 - Sonra dilediği vakit onu tekrar diriltir.

    23 - Hayır hayır, doğrusu o, hiç Allah'ın emrini tam yerine getirmedi,

    24 - Bir de o insan yiyeceğine baksın.

    25 - Biz o suyu bol bol döktük.

    26 - Sonra toprağı nasıl da yardık.

    27 - Bu suretle orada ekinler bitirdik.

    28 - Üzümler, yoncalar,

    29 - Zeytinlikler, hurmalıklar,

    30 - iri ve sık ağaçlı bahçeler,

    31 - Meyveler, çayırlar bitirdik.

    32 - Siz ve hayvanlarınız faydalansın diye.

    33 - Kulakları sağır eden o gürültü geldiğinde,

    34 - O gün kişi kaçar, kardeşinden...

    35 - Anasından , babasından..

    36 - Eşinden ve oğullarından.

    37 - Onlardan her birinin o gün başından aşan işi vardır.

    38 - Yüzler var ki, o gün parıl parıl,

    39 - Güler, sevinir.

    40 - Yüzler de var ki, o gün tozlanmış,

    41 - Onları karanlık bürümüş,

    42 - işte onlardır kâfirler, haktan sapanlar.
    12 ...
© 2025 uludağ sözlük