dönek değildir, belli bir ağırlığa sahip iken akp imkanlarından vaz geçmiştir. akğ kuruluşunda tayyip erdoğan kadar emeği vardır. ipne medya görmezden gelir...
eski akp li.
katıldığı tv programında sorulan soru üzerine " kendi halkının üzerine panzerle, bombayla giden hükümet meşruiyetini kaybetmiştir " diyebilmiş ve başına henüz bir iş gelmemiştir.
bu adama halk tv konuşmasından sonra atıp tutan akplilere ve siyasi çıkar elde etmek istiyor diyenlere çok gülüyorum. bu adamı hep takip ettim. daha önce de çok anlattı tayyipin ne işler çevirdiğini, mavi marmara olayını, one minute'ü, israil ve amerikayla olan ilişkilerini vs vs. şimdi tutup ilk defa bunları açıklamış gibi konuşulması çok garip.
eski başbakan yardımcısı ve bakan. bu adamın son açıklamalardan sonra niyeti nedir bilinmez. nemalanmak istiyor olabilir, akp'ye, recep tayyip erdoğana olan hıncını haızr yeri gelmişken dışa vuruyor olabilir, bazı kesimlerce desteklenen bir kukla olabilir, direnişin önderi olabilir, tamamen iyi niyetli haklının yanında haksızın karşısında olabilir. her ne ise bu adam yıllardır muhalefete hasret olan bu ülkede kimsenin söyleyemediğini söyledi. bu ülkede kimden, neden, ne zaman olduğuna bakılmaksızın çok ihtiyaç vardı bu sözlere.
dedikleri haklı olmakla birlikte, seçildiğinde tek adamlığa yeltenecektir. kimse kendisinden büyük umutlar beklemesin. mesele kralı devirmek ve yeni kral getirmek değil.
şöyle başlayayım cümlelerime, bu adamı harcarlar. halk tv'deki açıklamalarını dinledim az önce. birçok noktada haklı. ancak tezcanlı bir adam. istiyor ki; erdoğan bugün bıraksın, yarın kendisi başa geçsin. o iş öyle olmaz. bu hükümetin meşruiyetini kaybettiğini ben söyleyebilirim, sen söyleyebilirsin ama bugün formalde ne geçerliyse öyle devam etmek zorunda. demokrasiyi savunuyorsak sadece işimize geldiğinde savunmamalıyız. yoksa bugün başımızda bulunanlardan bir farkımız olmaz. yarın öbür gün aynısı başımıza gelmez mi? gelir. hep gelir. bizim damarlarımızda var isyan çıkarmak. bu yüzden içimizi ferah tutup doğruların yanında olmaya devam etmeliyiz.
erdoğan'ın medyayı susturmaya çalıştığından dem vurmuş. kesinlikle haklı. bugün millet twitter'daki haberlerden medet umuyor hale geldi. bilmiyor mu bu insanlar twitter'ın güvenilmez olduğunu. ama işte buna kanaat eder oldular. işin medya boyutuna geçeyim ben. bir çocuğunuz olur, sabah akşam ağlar susturmaya çalışırsınız, yine de susmaz bağırmaya devam eder ya; öyle bir medya yok şu an hükümetin karşısında. hükümete ne kadar bağırmakta, kızmakta haklıysak en az onlar da başımızdakiler kadar suçlu. zira susuyorlar. niye susuyorlar? burada ben köşe yazarlarına kızamayacağım. adam oradan ekmeğini kazanıyor. nerede yazsın işine son verirlerse? gelip sözlüklerde mi döksün içini? ben medya patronlarına kızacağım. bugün medyanın patronlarının hiçbirinın asıl odaklandığı iş bu değil. hatrı sayılır derecede bir sermayeleri var. onların hükümete karşı çıkabilmesi lazım ki; köşe yazarları da kalemlerini oynatabilsin.
erdoğanın'ın yurt dışı turundan bahsetmiş haklı olarak. orada; fas'ta, tunus'ta yine aslanlar gibi kükreyecek. ona buna gözdağı verecek. biz güçlü bir devlet miyiz bunlara karşı koyacak kadar? elbette hayır. bunu küçük bir çocuk bile bilir. o gözdağını neye dayanarak verdiği aşikar. aslına bakarsanız, bu kez çıkması da gerekiyor yurtdışına. burada doğru bir taş tutturduğunu söylemek zorundayım. bugün elini ovuşturarak bizi keklik avlar gibi avlayabileceğini düşünen zihniyete bir gözdağı vermesi gerekiyor. evet bu gerekiyor.
kısaca güzel noktalara değinmiş şener. ancak üslubu yanlış. bu adamı harcarlar, kullanırlar. her muhalefet gibi olayın bazı yönlerinden hiç bahsetmemiş. zamandandır deyip mazur görüyorum.