yaran şakirt iddialarından sadece birisi.
güya geylani sekiz asır evvel ona şöyle bir şiir döktürmüş.
"Bizi aracı yap, her korku ve darlıkda.
Her şeyde her zaman, candan koşarım imdada
Ben korurum müridimi korktuğu her şeyde.
Koruyuculuk ederim ona, her şer ve fitnede.
Müridim ister doğuda olsun ister batıda
Hangi yerde olsa da yetişirim imdada"
said efendi geylani nin kendini koruduğunu da şöyle şeyettirmektedir.
Evet Hazret-i Gavsın müridim dediği Said, esir olarak üç sene Asyanın kuzeydoğusunda, yok edici zorluklar içinde hep korundu. Üç-dört aylık yolu, kaçarak aşmış, çok şehirleri gezmiş ama Gavsın (Abdülkadir Geylânînin) dediği gibi hep koruma altında olmuştur.
Üstadımız diyor ki: Ben sekiz-dokuz yaşında iken, nahiyemizde ve etrafında bütün ahali Nakşî Tarikatında ve orada Gavs-ı Hîzan adıyla meşhur bir zattan yardım isterken, ben akrabama ve bütün ahaliye aykırı olarak Yâ Gavs-ı Geylanî derdim. Çocukluk itibariyle ceviz gibi ehemmiyetsiz bir şeyim kaybolsa, Yâ Şeyh! Sana bir fatiha, sen benim bu şeyimi buldur derdim. Şaşırtıcıdır ama yemin ederim ki, böyle bin defa Hazret-i Şeyh, himmet ve duasıyla imdadıma yetişmiştir"
yalanınız da batsın, siz de batın insch...
konu ile alakalı olarak kaynağı da verelim.
-Said Nursi, Sikke-i Tasdik-i Gaybî, Sözler Neşriyat, istanbul 1991, s. 119
Said Nursi, Sikke-i Tasdik-i Gaybî, Sözler Neşriyat s. 120.
Vay o kimselere ki, kendi elleriyle kitap yazarlar, sonra bu Allah katındandır derler. Hedefleri, onun karşılığında bir şeyler almaktır. Vay o ellerinin yazdığından dolayı onlara! Vay o kazandıklarından dolayı onlara!.
(Bakara 2/79).