onu bilmem ama batı trakya'nın kaybı tam bir mallıktır.
merkezi istanbul olarak alırsak en az istanbul'un doğusundaki kadar batısında da topraklarımız olmalıydı. hadi viyana'ya, belgrad'a, sofya'ya yapılacak bir şey yok ama en azından batı trakya ve doğu makedonya bizim olmalıydı. eğer anadoludaki kadar türk nüfus olsaydı buralarda gayet de doğu trakya gibi elimizde kalırdı buralar.
osmanlı sultanları bu gibi olayları çok takmazlardı kadere bağlarlardı. allah tan gelene boyun eğmek lazım tarzında cümlelerle durumları değerlendirirlerdi. tabi ki kaybedilen yerleri önemsemezlerdi gibi bir sonuç çıkarılmaması lazım.
abdülhamit'in hatıra defteri diye ismet bozdağ denen bir adam(dangoz diyecektim ama yaşına hürmeten es geçelim) abdülhamid'in hatıra defterini buldum diye ortalığa çıktı..
halbuki akademisyenler bunu süleyman nazif'in kaleminden çıktığını tespit etmişlerdi.. tarihe dair bir efsane daha.. daha doğrusu bir yüz kaybı daha.
uydurma hatırattan bir alıntı cümle.. cahil cühela peşinde koşar süleyman nazif gibilerde bunun için yazar böyle uydurma hatıratları.
--spoiler--
Ünlü Tarihçi Prof. Dr. Ali Birinci, Türkiye'de en çok satan kitaplardan ismet Bozdağ'ın Sultan Abdülhamit'in Hatıra Defteri kitabının sahte olduğunu belirtti.
KiTAP 2. ABDÜLHAMiD'iN HATIRA DEFTERi DEĞiL
Divan ilmi Araştırmalar dergisinin geçen hafta piyasaya çıkan son sayısında Ali Birinci'nin çok daha büyük bir tartışmaya kapı aralayacak yeni makalesi yer alıyor. Yazıda "Sultan Abdülhamit'in Hatıra Defteri Meselesi" başlığı altında ismet Bozdağ'ın çok baskı yapan ünlü kitabı ele alınıyor.
Kitabın, 2. Abdülhamit'in kaleminden çıktığı hikayesinin gerçek olmadığını, ilk kısmının Süleyman Nazif'in, eklenen kısmının ise ismet Bozdağ'ın kaleminden çıktığını yazıyor Ali Birinci. Bu hatıratın yazı serüveni şöyle özetleniyor: Hatırat, 1919'da 2. Abdülhamit'in ölümünden hemen sonra haftalık Utarit dergisinde tefrika edilir. Tefrika vaad edilenden çok önce kesilir. Utarit'te yayımlanan kısım üç yıl sonra 1922'de Hatırat-ı Abdülhamit Han-ı Sani başlığı altında basılır. Kitap yeni harflerle ilk defa 1946'da ismet Bozdağ'ın sahibi olduğu Bozdağ Kitapevi tarafından Bursa'da yayınlanır. Daha sonra 1960'ta tarihçi ve gazeteci Sabahattin Selek tarafından Selek Yayınevi'nde, 1964'te de Osman Yüksel Serdengeçti tarafından Serdengeçti Neşriyatı etiketi ve Abdülhamit Anlatıyor adıyla basılır. Kitapla ilgili son perde ise 1975 yılında yaşanır.
ismet Bozdağ tarafından Abdülhamit hatıratının tam metni Almanya'daki Leibzig kentinde bulunduğu ilan edilir ve Tercüman'da yazı dizisi yapılarak yine gazetenin yayınevi olan Kervan Yayınları etiketiyle piyasaya çıkar. ismet Bozdağ, hatıratı bulma serüvenini ilgili kitaplarda anlatır.
O METNi TAMAMEN KENDiSi YAZDI
Ali Birinci, Divan dergisindeki yazısında Abdülhamit'in hatıratıyla ilgili bugüne kadar yapılan eleştirileri tek tek sıraladıktan sonra kendi kanaatlerini söyle açıklıyor: Sultan 2. Abdülhamit'e atfedilen Hatırat ittihatçılara karşı duyduğu öfkesiyle bilinen Süleyman Nazif'in kaleminden çıkmıştır. Hatırat'ın Utarit dergisindeki yayınının kesilmesinde ibnülemin'in ikazları etkili olmuştur. Hatırat'ın ismet Bozdağ neşrinde eklenen sayfalar tamamen yenidir ve Bozdağ tarafından yazılmıştır. Yani ortada 'hala rengi solmamış bir mavi kurdela ile bağlı' bir paket içinden çıkmış ve 'iki savaş geçirmiş bir ülkede saklandığı için çok hırpalanmış, örselenmiş?' denilebilecek hiçbir defter olmamıştır. "Bozdağ, o devrin dilini çok iyi bilmediği için kitabın arka sayfasında yer alan eski yazı klişelerde açıklar vermiş. O metinleri tamamen kendisinin yazdığından en ufak şüphem yok." diyor Ali Birinci. Konuyu ismet Bozdağ'la konuşmak istedik. Önce ilgili dergiyi gönderdik, sonrasında konuştuğumuzda konuyla ilgili 'resmi' bir açıklama istemediğini söyledi bize.
Tarih : 04.03.2013 Kaynak : Aktüel
--spoiler--