Ajan provakatör gazeteci. Kendine müslüman, atatürk ve Türk kimliği düşmanı. Çocukluğuna inmek lazım. Nasıl bir travma geçirmişse, bugün böyle bir insana dönüşmüştür.
islami kesimi savunduğunu sanan ama ataturke saygısı olan islamcı kardeslerimi zor duruma dusuren onlara ataturk dusmanı gozuyle bakılmasını sağlayan;beyni fındık kadar olan insanımsı.mujde ara pornocu diyerek de ne kadar dinine bağlı olduğunu gorduğumuz pislik.aslında pek de ciddiye alınmaması gereken,sırf atatürk düsmanlığıyla prim yapan,kafa yapısı olarak 200 yıl geride olan aptalın teki.
1 ay kadar evvel bir başkasının kitaplığında "ihtilaller dönemi" adlı kitabını gördüm ve okumak için ödünç aldım.osmanlı'dan günümüze darbelerin anlatıldığı seri kitabın 60- 80 arası yaşananların anlatıldığı bölümüydü.
1991 baskısıydı kitap ve dilipak diyordu ki;
1990 da menderesin naaşının anıt mezara getirilmesiyle 27 mayıs darbesi 30 yıl sonra yani 1990 da sona ermiştir.acaba 12 eylül'ün sona ermesi için de 2010 u mu beklememiz gerek?
ysk'nın bile önüne geçmiştir.30 yılı günü gününe tutturmuştur.
tevafuk mudur,ermişlik midir,ileri görüşlülük müdür bilmem.ama çok enteresan.
Filistin meselesinde her zaman ön plana çıkan konuşmalar yapan, en azından bu konuda dürüstlüğü ve vicdan duygusu konusunda hakkının verilmesi gereken uzun boylu insan.
--spoiler--
Yine dikkat çekici başka bir ayrıntı var. MHP o kredi kartı ve telefon görüşmesi kayıtlarına nasıl ulaştı?. Bu da aynı şekilde özel hayata müdahale değil mi? Bu suçun varlığı, eğer bir kişi gerçekten bu işlerin arkasında bir rolü varsa onun hakkında bu bilgilerin hukuk dışı yollarla elde edilmiş olması suçu ve kişinin sorumluluğunu ortadan kaldırır mı?
--spoiler--
Çeteyi değil, çeteyi ifşa edeni sorgulayan şaşırmış, satılmış, kendini entellektüel zanneden dantellektüel kişilik.
türkiye'nin en içi dolu gazetesinde irşatlarıyla bizlere ışık olan, kararlı tavrı ve olaylara bakış açısıyla rahatlıkla yeni nesil uğur mumcu olduğunu söyleyebilirim.
Türkiye'deki islamın (!) kafiridir. Türkiyenin sayılı entelektüel müslümanlarındandır. Türk olması, eserlerinin elimize tercüme ile ulaşmaması bizim için büyük bir şanstır. Yağmalanan ülke Türkiye, Laisizm, inönü dönemi, Menderes dönemi kitaplarının yazarıdır.
eskiden dolaylı yoldan hedef gösterdiği alevileri artık açık açık diline dolamaya başlamış, sinkaf dolu bir yazı kaleme almış akit gazetesi piçi.
"birkaç gündür antakya'daydım" diyor bir de. bu bölgede olan bitenlere hakim, her şeyin farkında güya. "yarın öbürgün nusayriler akp'ye oy verebilir" diyor. oğlum şunu bil, sivas'ta yaktığın gibi yaksan da, maraş'taki gibi katliam yapsan da bizde din tacirlerine oy moy çıkmaz. sana antakya'da ilk rastladığım yerde de seni nüfusuma geçircem haberin olsun.
başından sonuna orospu çocukluğu sinmiş yazı:
'Etitürkler'in Esed'le imtihanı
"Etitürkler de kim" diyebilirsiniz!
Hele de, böyle birileri varsa bunların Esed'le ne alakası olabilir?
Suriye, adından da anlaşılacağı gibi "Asurlular"la ilgili.
Mustafa Kemal, Türkleri; Etiler ve Sümerler, Hititlilerle ilişkilendirir. Onun için "Etibank", "Sümerbank" kurulmuştur. "Eti bisküvi"lerinin o adı almaları boşuna değil. Ankara'nın göbeğindeki "Hitit Güneşi" heykelinin esbab-ı mucibesi de bu konu ile ilgilidir.
Nuseyriler aslen Araptırlar. Bakmayın siz onların CHP'ye oy verdiklerine. "Takiye" yapıyorlar. Nuseyrilik Arap Şiasının en uç noktasında yer alan dini bir akımdır. islamdan çok animist bir karakter gösteren inançları gereği gizliliğe önem veren dini bir akımdır.
Aslında ne Kızılbaşlara, ne Aleviliğe, ne de Şiiliğe benzer.
Tek parti döneminde Nuseyrilere verilen nüfus cüzdanlarında din hanesine "Etitürk" yazılırdı. Dönmelerin nüfus kayıtlarına "D" işareti konması gibi.
Tek parti döneminde, bunlar Türkleştirilmek istendi ama olmadı. Ama korkularından hepsi CHP'li oldu. Daha doğrusu öyle görünmek istediler. Suriye'deki Nuseyriler de Baas rejimine destek vererek sol bir çizgiye kayınca CHP ile ideolojik bir paralellik kurdular.
1950'de, Türk Nuseyrileri DP'ye meylettiler. Güçten yana tercihleri, ideolojik tercihlerine yenik düştü ve 1960'dan sonra tekrar yüzlerini CHP'ye döndüler.
Nuseyrilerin CHP aşkı, Kuzey Korelilerin diktatörlerine aşkı gibi bir şey. Şimdi Antakya sokaklarında Esed lehine gösteri yapmaları da Nuseyrilerin Esed'den; Erdoğan'dan daha çok korktuklarını gösteriyor. Bunun anlamı şu, yarın Esed gider ve AK Parti güçlü bir şekilde sandıktan çıkacak olursa Nuseyrilerin yeni siyasi tercihleri AK Parti olabilir.
Türkiye Nuseyrileri üzerinde Suriye Muhaberatının ciddi etki ve takibi var. Buradaki Nuseyrilerin Suriye'de akrabaları ve iş ortakları var. Onlar için Esed'e karşı gelmek ölüm anlamına gelebilir. Zaten şimdi resmen CHP'liler ve CHP Ergenekon'un olduğu gibi Esed rejiminin de avukatlığını yapıyor.
Türkiye'ye Suriye'den gelen misafirler arasında çok sayıda Muhaberat ajanının ve bunların tetikçiliğini yapan Nuseyri militanlarının bulunduğu biliniyor. Aslında bunların kim olduklarını yetkililer biliyor. Bunlar izleniyor, dinleniyor, ilişki kurdukları kişiler ve kuruluşlar takibe alınıyor. istihbarat açısından önemli bir ortam oluşmuş durumda. Suriye'de yeni kurulacak rejim açısından olduğu kadar, gerilimin sona ermesinin ardından yeni Suriye yönetimi ile yapılacak istihbarat değişimi Türkiye ve Suriye'nin derin gerçeği ve terörün dünü ve bugünü açısından yeni bilgilere ulaşmamıza sebep olabilir.
Mesela 1980 öncesi Maraş olaylarında Muhaberat bu işin neresindeydi! Ya da PKK gerçeği ile Muhaberat arasındaki derin ilişki neydi?
Suriye için yolun sonu. Irak sınır kapılarının tümünü kaybetti. Diğerlerinin bazılarını. Çatışma Şam sokaklarında yaşanıyor. Çin, iran ve Rusya hâlâ Esed rejimini destekliyor. Birilerinin anlaşılabilir bahaneleri vardı düne kadar. Ama artık bugün, bu iş anlamsız hale geldi. Daha da ötesi, anlaşılır gerekçeler imkânsız hale geliyor.
Esed'in yeri artık Miloseviç'in yanı. Nereye kaçarsa kaçsın kurtulamayacak. Ülkesinden kaçırdığı paralarına da sahip olamayacak. Suriye rejimine destek verenler de ağır bir bedel ödeyecekler. Bunlara inanan Nuseyriler için de gelecek günler geçen günleri aratacak.
Artık gündeme oturan iki soru var:
- Esed sonrası Suriye'nin geleceği ne olacak?
- Arap baharında, Arap uyanışında şimdi sıra kimde?
Bu işlerin Ramazan'a denk gelmesi de önemli. Bu Ramazan Suriye için bir milad olacak. Eğer Esed direnecek olursa sonu Saddam ya da Kaddafi'den farklı olmayacak.
Birkaç gündür Antakya'daydım. Hava her anlamda çok sıcak. Artık geri dönüş yok. Ne olacaksa olacak. Ordu dağılıyor. Sınır kapıları tek tek düşüyor. Artık elçiler kendilerine yeni bir yol seçebilir ya da muhalifler elçilikleri ele geçirebilirler.
Askerdeki çözülme her an Muhaberat'a sirayet edebilir. Şebbihaların kendileri için daha güvenli gördükleri Nuseyri bölgelerine doğru geri çekildikleri söyleniyor. Çekilirken de beraberlerinde çok sayıda silah ve patlayıcı götürdükleri gelen haberler arasında. Yani kendileri de artık umutlarını kaybettiler.
Özellikle bazı Nuseyri subayların, Muhaberat ajanlarının ve Şebbihaların nereye gittikleri-götürüldüklerine bakmak lazım. Bazılarını israil başka isimler altında Irak ve ABD'ye götürebilir. Bazıları iran'a gidecek. Büyük bir bölümü Rusya'ya ve tabii bir bölümü Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi'ne, bir kısmı Lübnan'a geçecektir. Bazıları Hizbullah'a katılabilir. Bunların da izlenmesi gerek. Bunlar terör için taze bir kan olabilir.
Bakalım bu işler nereye varacak. Evdeki hesaplar çarşıya uyacak mı?
sayın bay dilipak
abd; afganistan, ırak ve libyada milyonlarca müslümanı öldürdü son 15 yılda.
şimdi senin nasıl bir şeref veya namus anlayışın, nasıl bir kişiliğin veya karakterin var ki suriye muhalifleri denen kafa, kol ve bacak kesen, amerikan bayraklarının arkasında namaz kılan, yalın ayak başı kabak çetecilik ve yağma yapan, daha şimdiden suriye'nin doğal kaynaklarını abd'ye peşkeş çekme antlaşmaları imzalayan, arkasında israil desteği olan bir oluşumu destekleyip ardından müslümanım diyorsun. sen amerika'nın olduğu, israil'in olduğu saftasın. sen milyonlarca müslümanın katilinin safındasın. biz ise karşı saftayız.
halkları tehdit etmeden önce iyi düşün. bu ortadoğu denen topraklar tekin değildir. sana ve köleliğini yaptığın siyonistlere ve emperyalistlere kalmaz. siyonizmin cellatlığını yaparken beyrut'ta, tel zaatar'da, felluce'de direnmiş halkın gücünü hiç hesaba katmıyorsun.
unutma; halklar milyonlarca insanın katilleriyle aynı safta olduğunu unutmayacak.
unutma; günü geldiğinde celladın diz çökeni dahi affedilmeyecek.
asla bir aydın ve yazar duruşu yoktur.militanca radikal ve cumhuriyet karşıtı ilkel fikirlerin savunuculuğunu yapmaktadır.akp iktidarı döneminde iyiden iyiye ismi moda olan gerici kalemşörlerin başındadır.