abdurrahim karakoç

entry202 galeri22 video1 ses1
    124.
  1. kendisinin öyle bir hikayesi var ki ölümsüz iki şiir bırakmıştır o hikaye. (bkz: mihribanım) (bkz: unutursun mihribanım)

    Abdurrahim Karakoç gençlik yıllarında delice aşık olur ve bir o kadar sevilir ama asla birlikte olamazlar.

    birlikte olamayışları hakkında kesin olmamakla birlikte çeşitli hikayaler var ama şurası kesin; Abdurrahim Karakoç mihriban şiirini bu kıza yazmıştır.

    --spoiler--
    Sarı saçlarına deli gönlümü
    Bağlamıştın, çözülmüyor Mihriban
    Ayrılıktan zor belleme ölümü
    Görmeyince sezilmiyor Mihriban

    Yar, deyince kalem elden düşüyor
    Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor
    Lambada titreyen alev üşüyor
    Aşk kağıda yazılmıyor Mihriban

    Önce naz sonra söz ve sonra hile
    Sevilen seveni düşürür dile
    Seneler asırlar değişse bile
    Eski töre bozulmuyor Mihriban

    Tabiplerde ilaç yoktur yarama
    Aşk değince ötesini arama
    Her nesnenin bir bitimi var ama
    Aşka hudut çizilmiyor Mihriban

    Boşa bağlanmış bülbül gülüne
    Kar koysan köz olur aşkın külüne
    Şaştım kara bahtım tahammülüne
    Taşa çalsam ezilmiyor Mihriban

    Tarife sığmıyor aşkın anlamı
    Ancak çeken bilir bu derdi gamı
    Bir kördüğüm baştan sona tamamı
    Çözemedim çözülmüyor Mihriban
    --spoiler--

    yıllar sonra mihriban hikayesini anlattıgı gibi \Lambada titreyen alev üşüyor\ sözlerini nasıl yazdıgını da anlatıyor. elektrik olmadıgı için gaz lambası kullanıyormuş. ve şiir yazmaya başlar başlamaz ışık titremeye başlamış.

    bir gün bu işin kesın olarak bitmesi gerektigine inanır ve kıza mektup yazar. mektup yazar yazmasına ama oyle bildiğimiz mektup degil. karakoç o zamanlar kızın yaşadığı şehir gazetesinde şiirler yazmaktadır. mektup dediği o şiirler işte. kızın evine şiir göndermek dogru olmaz diye öyle yapar. karakoç şiir diye gönderir ama mihriban anlar kendine mektuptur o şiirler. neyse kıza mektubu yazar. kızdan \unut diyorsun ama unutmak kolay mı\ diye tek cevap gelir. abdurrahim karakoç ta cevap olarak ikinci şiiri yazar. (bkz: unutursun mihribanım)

    --spoiler--
    Unutmak kolay mı? deme
    Unutursun Mihriban'ım
    Oğlun kızın olsun hele
    Unutursun Mihriban'ım

    Zaman erir kelep kelep
    Meyva dalında kalmaz hep
    Unutturur bir çok sebep
    Unutursun Mihriban'ım

    Yıllar sineye yaslanır
    Hatıraların paslanır
    Bu deli gönlün uslanır
    Unutursun Mihriban'ım

    Süt emerdin gündüz gece
    Unuttun ya büyüyünce
    Ha işte tıpkı öylece
    Unutursun Mihriba\'ım

    Gün geçer azalır sevgi
    Değişir her şeyin rengi
    Bugün değil yarın belki
    Unutursun Mihriban'ım

    Düzen böyle bu gemide
    Eskiler yiter yenide
    Beni değil, sen seni de
    Unutursun Mihriban'ım
    --spoiler--

    abdurrahim karakoç yıllar sonra dahi unutamamıştır mihribanı.

    http://www.youtube.com/watch?v=G5NYP1Iio54

    ve mihriban sarı saçlı da değildir. adı mihriban da değilidir. karakoç sembolik olarak mihriban demiştir kimse tanımasın diye.

    http://www.youtube.com/watch?v=IRg6UrthHeQ

    ve hersekesin bir mihribanı oldugunu söyler. Ne güzel söylemiş.

    bu da musa eroğlu ndan gelsin.

    http://www.youtube.com/wa..._id=annotation_1721763239

    http://www.youtube.com/watch?v=KOlXIXKOzkc
    4 ...
  2. 123.
  3. Yıllar yirmi olsa da, otuz olsa da
    Yollar kar, çamur olsa da, buz olsa da
    Bedenim yorgun, aç ve susuz olsa da
    Bir gün yalın ayak, terli gömlekle
    Gelirim, beni bekle

    Belki yakında olur, belki de uzak
    Sırtımda hatıralar, saçlarımda ak
    Gün, tarih bilemiyorum amma, muhakkak
    Bitmeyen bir azim, sabır ve emekle
    Gelirim, beni bekle

    Unutmam mümkün değil, unutur sanma
    'Gelmez' diyen olursa sakın inanma
    Umutlarını kaybetme ha zamanla
    Geç kaldı diyerek gam çekme
    Gelirim, beni bekle

    Sıcak bir yaz akşamında olabilir
    Sarı bir güz akşamında olabilir
    Kışın beyaz akşamında olabilir
    Ellerinde bir top mavi çiçekle
    Gelirim, beni bekle

    Cümle köprüleri sel alsa da tek, tek
    Söz vermişim bir kere engel ne demek
    Başı karlı, kara dağlardan geçerek
    Azığım bir tas su, bir dürüm ekmekle
    Gelirim, beni bekle

    Vermese de kaybolan gençliğimiz
    Ayıran bir gün kavuşturacak bizi
    Ve içimde sevgilerin en temizi
    Seninle dolu, arı, duru bir yürekle
    Gelirim, beni bekle
    2 ...
  4. 122.
  5. Ey yüksek sosyeteye mensup modacı hanım,
    Eğlence zümresinin başının tacı hanım,
    Bu metod ki, sizlerin müsbet ilâcı hanım:
    Dışının görünüşü içinin aynasıdır;
    Açıl kızım utanma, bu devrin modasıdır.

    Yerindedir tahsilin, güzelliğin şahâne.
    Varsa Türk'ten tâlibin, bu çeşitli bahane.
    Bir ecnebî hovarda yakalarsan daha ne?
    Dışının görünüşü içinin aynasıdır;
    Açıl kızım utanma, bu devrin modasıdır.

    Flörtünün sayısı; en az on beş olmalı...
    Kimisi hâlis züppe, kimisi keş olmalı...
    Altın kolyen, kürk manton, taksin beleş olmalı.
    Dışının görünüşü içinin aynasıdır;
    Açıl kızım utanma, bu devrin modasıdır.

    iç votkayı, şarabı; sokaklarda nâra at.
    Medeniyet sizlerle yükselmektedir kat kat.
    Çeşni ruha gıdadır, her gün bir yatakta yat...
    Dışının görünüşü içinin aynasıdır;
    Açıl kızım utanma, bu devrin modasıdır.

    Hiç durma twist öğren, her gün baloya git;
    Tırnağını, yüzünü, dudağını boya git.
    Sun'î peyke varis ol, conilerle aya git.
    Dışının görünüşü içinin aynasıdır;
    Açıl kızım utanma, bu devrin modasıdır.

    Bazan düz pantalon giy, traş ettir enseni.
    Bin dolaş bisiklete, göster şöyle sen seni.
    Kabahat ailende, anlıyorum ben seni.
    Dışının görünüşü içinin aynasıdır;
    Açıl kızım utanma, bu devrin modasıdır.

    Artist ol, filim çevir; ismine yıldız derler...
    Bin kez kürtaj yaptırsan gene sana kız derler!
    Çıplak resim çektirsen, ne şahâne poz derler.
    Dışının görünüşü içinin aynasıdır;
    Açıl kızım utanma, bu devrin modasıdır.

    Mayoyla endam göster, git jürinin önünde
    Mahremini teşhir et her birinin önünde
    Seçil bir kraliçe imtihanın sonunda.
    Dışının görünüşü içinin aynasıdır;
    Açıl kızım utanma, bu devrin modasıdır.

    Hayır, inanma kızım! Bunlar hep istihzadır.
    Namus insanlar için en mukaddes meyvadır.
    Gençlikte hissiyatın belki seni aldatır.
    Dışının görünüşü içinin aynasıdır;
    Haddinden çok açılmak soysuzun modasıdır.

    Türk oğluna anne ol, iftihar et onunla;
    Elin soysuz züppesi bağdaşamaz seninle;
    Bu yurdun kızı isen şu sözü iyi dinle:
    "Dışının görünüşü içinin aynasıdır;
    Yapacağın düşüklük bize yüz karasıdır."
    2 ...
  6. 121.
  7. Özellikle mihriban şiirleriyle,küçüklüğümde edebiyatsever yanımı besleyen rahmetli şair. Aşk nedir tam bilmezken (8-9 yaşlarında) bu adamin kitabindaki siirlerindeki aşıklar icin ağlardım.
    5 ...
  8. 120.
  9. Yürüyen heykellerle aynı müzedeyim ben
    Konuşan mumyalara kimden söz edeyim ben
    Fikren işkencedeyim, ruhen cezadayım ben
    Korkaklığın sükûtu kol geziyor her yerde
    Sanki tek başımayım, tek kişilik mahşerde

    Putların gölgesinde dans eder akbabalar
    Söz sokakta dolaşır, öz zindanda çabalar
    Atılan ucuz safra selâmlar, merhabalar
    En temiz topraklara gül eksem mantar biter
    Yollar sırat köprüsü, durmak düşmekten beter

    Kaybettim mesafeyi, zamandan uzaklaştım
    Sevgi diye sarıldım, isyanla kucaklaştım
    Ne kendimden kurtuldum, ne kendime yaklaştım
    Toprağın üstü mezar, zevke dalmış ölüler
    Can sıkmaya yetiyor canlı kalmış ölüler

    Fuhuş yuvası sanki en görkemli binalar
    Çamur evlât doğurur taş yürekli analar
    Resmen hak tevzi eder hakkı boğan canavar
    Koşanlar, yarışanlar.. dehşet ötesi dehşet
    Akıl karaya vurdu, gırtlağı geçti vahşet

    Meydanlar tıklım tıklım, caddeler salkım-saçak
    Kölelik histerisi yayılmış köşe-bucak
    Elli tane hokkabaz, elli milyon oyuncak
    Müdür ve müdüriçe müzenin bekçileri
    Aferine çalışır düzenin bekçileri.

    Mülkü kazanan ayrı, tasarruf eden ayrı
    Hisseler neden farklı, hak, hukuk neden ayrı?
    Hasta yaşar deniyor, baş ile beden ayrı
    Mantık yürütmek yasak, itiraz eylemek suç
    Neşe-eğlence cinnet.. yatıp uyumak korkunç.

    Güvenmek aldanmaktır.. ölçü-tartı izafî
    Mert-namert, güzel-çirkin, eksi-artı izafî
    Çoğunun cebindeki kimlik kartı izafî
    Kim kimdir? Kim kim değil?Anlamak ve bilmek zor
    Oynanan komediye gül diyorlar, gülmek zor.

    Figüran heykeller var kül tablası boyunda
    Beş yüz göbek atarlar dakikalık oyunda
    işlenen her günaha kurtta ortak, koyun da...
    Kalmışım ara yerde, tozdayım, dumandayım
    Kirli bir mekândayım, iğrenç bir zamandayım.

    24.7.1991 Akıl Karaya Vurdu(sh.25)
    2 ...
  10. 119.
  11. Bir güvercin uçar akça kanatlı
    Barıştan savaşa selâm götürür.
    Yollardan yel gibi geçer bir atlı
    Afyon’dan Maraş’a selâm götürür.

    Bir On iki Şubat, bir yıldan büyük
    Kalmadı çok şükür ne zincir, ne yük
    Berit’ten Ilgaz’a bir alageyik
    Seker taştan taşa,selâm götürür.

    Bir bulut kabarır iki dağ boyu
    Yüklenir yağmuru, karı doluyu
    Gezer yayla yayla Anadolu’yu
    Bir baştan, bir başa selâm götürür.

    Uyanır Yörüğü, Lazı, Afşarı
    Bir eyler zeybeği, horonu, barı
    Aydın ovasının ılık rüzgârı
    Efeden dadaşa selâm götürür.

    Kırım’da şimşektir çakar bir yıldız
    Kars’tan Fergana’ya bakar bir yıldız
    Kerkük’ten Tebriz’e akar bir yıldız
    Gardaştan gardaşa selâm, götürür.

    Bir şehir… köy, oba mahalle, çarşı
    Çarpışır düzenli orduya karşı
    Ve soylu bir destan kurtuluş marşı
    Güneş, kurda kuşa selâm götürür.
    3 ...
  12. 118.
  13. Gönlümdeki Gurbet

    Dost ülkeler duman duman önümde
    Dağların alnında gurbet yazılı.
    Göv göcekler firez oldu gönlümde
    Çamların dalında gurbet yazılı

    Ilgıt ılgıt yeller eser ovadan
    Kuşlar tüm tedirgin kalkar yuvadan
    Özümüz gövünür yanık havadan
    Sazların telinde gurbet yazılı.

    Gene yanar oldu bağrımın başı
    Nasıl söner bu sevginin ateşi?
    Oğuzlar soyunun savaş yoldaşı
    Atların nalında gurbet yazılı

    Bir canım olsa da yurt için versem
    Ufka nakış nakış kanımı sersem
    Kalk gardaş sılaya gidelim desem
    ÖTÜKEN yolunda gurbet yazılı.

    Vur Emri(sh.122)
    3 ...
  14. 117.
  15. 116.
  16. BiLMEK iSTEYENLERE * ÜSTÂD ABDURRAHiM KARAKOÇ ...
    Çok aylar geçti aradan.. Hâlâ sorarlar: “neden başka yerdesiniz?”. Sanki Brütüs’lük yapmışız gibi “Siz de mi?” diyorlar.
    Mektuplarda, yüzyüze görüşmelerde, hatta bazı yayın organlarında ismim verilerek fikirsizlerin tenkidine tabi tutuluyorum.
    Bilmek isteyenlere adlı şiir ısrarlar üzere zaruretten yazılmış bir şiirdir.
    Tek arzum artık bu lüzumsuz sorunların ve sitemlerin kapanması. Herkes kendi doğru bildiği yolda yürümesidir.
    Daha ne söyleyim ki?
    “Türk’ün Türk’ten gayri dostu yok” derdik
    Biz aynı yerdeyiz.. Siz nerdesiniz?
    Dönüp Yahudi’ye gönül mü verdik?
    Biz aynı yerdeyiz.. Siz nerdesiniz?
    Söz: “Ne Amerika, ne Rusya, ne Çin”
    “Her şey Türk’e göre ve Türklük için”
    Boş çıktı be dostlar, boşverin geçin
    Biz aynı yerdeyiz.. Siz nerdesiniz?
    Fikir, gaye dedik.. yeminler içtik
    işkenceden geçtik, ateşten geçtik
    Fikri’yi, Sayfi’yi ahbap mı seçtik?
    Biz aynı yerdeyiz.. Siz nerdesiniz?
    Elçibey’i biz satmadık çok şükür
    Sevenleri aldatmadık çok şükür
    Dansöz-mansöz oynatmadık çok şükür
    Biz aynı yerdeyiz.. Siz nerdesiniz?
    Seyislik mi yaptık topal kırata?
    Oklar mı taşıdık Kara Murat’a?
    Kimdedir döneklik kimdedir hata?
    Biz aynı yerdeyiz.. Siz nerdesiniz?
    Laiklerle Taksim’de mi birleştik?
    Sırtınızdan KiT’lere mi yerleştik?
    islamda mı, ikrarda mı körleştik?
    Biz aynı yerdeyiz.. Siz nerdesiniz?
    Nizam-ı Alem’di özü dâvânın
    Sarmıştı sevdası bizi dâvânın
    ihlastı ekmeği-tuzu dâvânın
    Biz aynı yerdeyiz.. Siz nerdesiniz?
    Her hatada hikmet gören safdiler
    Boş kalıba koşup giren safdiller
    Destekçiye destek veren safdiller
    Biz aynı yerdeyiz.. Siz nerdesiniz?
    Çıktı birileri Han otağından
    Kemalizme indi Tanrı dağından
    Tek emsal gösterin tevhid çağından
    Biz aynı yerdeyiz.. Siz nerdesiniz?
    Kıyıma, sürgüne uğrayanlar kim?
    Ülkücü bürokrat doğrayanlar kim?
    Mecliste iktidar yağlayanlar kim?
    Biz aynı yerdeyiz.. Siz nerdesiniz?
    Kula kulluk eski borç mu söyleyin
    Köleliğe isyan suç mu söyleyin
    Hür irade çok korkunç mu söyleyin
    Biz aynı yerdeyiz.. Siz nerdesiniz?
    Tek hedef i’la-yı Kelimetullah
    Şahide lüzum yok, biliyor Allah
    “Beli” dedik durduk vallah ve billah
    Biz aynı yerdeyiz.. Siz nerdesiniz?
    Benlikledir, kibirledir kavgamız
    Kıblegâhsız kabirlerdir kavgamız
    Baskı, şiddet, cebirledir kavgamız
    Biz aynı yerdeyiz.. Siz nerdesiniz?
    Kara yama yakışmıyor beyaza
    Bol tavizle girilecek bu yaza
    Tansu’ya sadakat kaydı Ayaz’a
    Biz aynı yerdeyiz.. Siz nerdesiniz?
    Tekrar tekrar soruyorum a dostlar
    Gücenmeyin cevap verin ha dostlar
    Biliyorum, biliyorum ya dostlar
    Biz aynı yerdeyiz.. Siz nerdesiniz?
    28.04.1994
    ---------------------------
    Abdurrahim Karakoç
    6 ...
  17. 115.
  18. Bir kuyuya bir taş atar bir deli,
    Çıkartamaz Anadolu, Rumeli,
    Bırakın huyunu göstersin huysuz,
    Şapkası düşsün ki görünsün keli...

    imansızda vicdan olmaz çocuğum,
    Kırk cesette bir can olmaz çocuğum,
    Tay büyür at olur, ona sözüm yok,
    it büyüyüp insan olmaz çocuğum.

    Bir yılda iki bahar olmaz, derlerse yalan,
    Bir insan iki defa ölmez, derlerse yalan,
    Sarılmayınız sık sık sudan bahanelere,
    Bir insan yaptığını bilmez derlerse yalan...

    Bazan yolcu olur durakta bekleriz,
    Bazan öfke, bazan merakta bekleriz,
    Bazan uyuruz nefsimizin dizinde,
    Bazan kendimizden ırakta bekleriz.

    Yağcılar sayesinde yağın adı kirlendi,
    Çağdaşların yüzünden çağın adı kirlendi,
    Kusmuk çukuru yaptı solu solcularımız,
    Milleti sağa sağa sağın adı kirlendi..
    3 ...
  19. 114.
  20. mihribana gönül veren sairimiz.
    2 ...
  21. 113.
  22. Unuttuk

    Alp-Eren Gaziler, ulu sultanlar
    Eğlenceye daldık… Unuttuk sizi.
    Bin yıldır toprakta uyuyan canlar
    Televizyon aldık... Unuttuk sizi.

    Ey Hazreti Ahmed Yesevî Hoca!
    Dedem Korkut adlı mübarek koca,
    Zemzemi lağıma eyledik boca
    Avrupalı olduk... Unuttuk sizi.

    Çağrı bey, Alpaslan, cümle erenler
    Cennet bahçesinde çiçek derenler
    Allah rızasına gönül verenler
    Arasat'ta kaldık... Unuttuk sizi.

    Mevlâna çalgıda oyunda gitti
    Hacı Bektaş cemde, ayinde gitti
    Yunus her derenin suyunda gitti
    Partilere dolduk... Unuttuk sizi.

    Ak Şemsettin ak sevginin dışında
    Şanlı Fatih gök sevginin dışında
    Bizim sevgi hak sevginin dışında
    Küfrü nimet bildik... Unuttuk sizi.

    Lâkabı muhteşem, adı Süleyman,
    Yavuz Sultan Selim, ender kahraman!
    Affet, ulu Hakan Abdülhamit Han
    Memleketi böldük... Unuttuk sizi.

    Tarihe taht kurup oturan canlar
    Âleme adalet götüren canlar
    Üç kıt'ayı dize getiren canlar
    Prensleri bulduk... Unuttuk sizi.
    2 ...
  23. 112.
  24. Kara Haber

    Ellerin yurdunda çiçek açarken
    Bizim il'e kar geliyor gardaşım.
    Bu hududu kimler çizmiş gönlüme?
    Dar geliyor, dar geliyor gardaşım.

    Gazel olmuş sıra sıra söğütler
    Dağ ardında unutulmuş şehitler
    Hürriyete seymen giden yiğitler
    iki gidip bir geliyor gardaşım.

    Üç aylık bebekler tutuldu taşa
    Düşmanlar geriden eyler temaşa
    Yaratan böylesin vermesin başa
    Zor geliyor, zor geliyor gardaşım.
    2 ...
  25. 111.
  26. Ayıp

    Gönlüm sende, gözüm yollarda durdu,
    Saat isyan etti, takvim kudurdu.
    Hasret hançerini bağrıma vurdu
    yüreciğim kanar oldu gel gayrı.
    1 ...
  27. 110.
  28. --Alıntı--

    ANADOLU’DA BAHAR

    ilkbaharı geldi Anadolu'nun,
    Silifke'de çiçek açtı nar şimdi.
    Her tarafı yeşillendi Bolu'nun,
    Sultandağı benek benek kar şimdi.

    Eğri yollar yaylaların kuşağı
    Çayır, çimen sevgililer döşeği,
    Hora teper Sürmene'nin uşağı,
    Dadaşların oynadığı bar şimdi.

    Durgun çayı köpüklendi Daday'ın,
    Palmiyeler zümrüt tacı Hatay'ın
    Çukurova cennetidir bu ayın
    Aydın ili efelere dar şimdi.

    Gönül dile gelir kaval sesinde.
    Boz martılar düğün yapar Mersin'de,
    Isparta'nın renk renk gül bahçesinde
    Bülbüllerin neşesini gör şimdi.

    Cıvıl cıvıl, sessiz duran yuvalar,
    Kelebekler birbirini kovalar.
    Halı gibi nakışlandı ovalar.
    Bölük bölük sarı, yeşil, mor şimdi.

    Aşıklar diyarı Elbistan ili.
    Olur bu mevsimin bağ-ı irem'i,
    Her çeşmenin üç-beş tane güzeli,
    Her çiçeğin bir arısı var şimdi.

    Çıkıp baksan Çamlıca'nın başına,
    iki kıt'a bir boğazda aşina.
    Karakoç'um, gel, yorulma boşuna,
    istanbul'u tarif etmek zor şimdi.

    Abdurrahim KARAKOÇ
    --Alıntı--
    1 ...
  29. 109.
  30. --Alıntı--

    Reçete

    Açıl kızım utanma,bu devrin modasıdır/
    yüksek sosyeteye mensup modacı hanım,
    Eğlence zümresinin başının tacı hanım,
    Bu metod ki, sizlerin müsbet ilâcı
    hanım:
    Dışının görünüşü içinin aynasıdır;
    Açıl kızım utanma, bu devrin modasıdır.

    Yerindedir tahsilin, güzelliğin şahane.
    Varsa Türk’ten tâlibin, bul çeşitli bahane.
    Bir ecnebî hovarda yakalarsan daha ne? …
    Dışının görünüşü içinin aynasıdır;
    Açıl kızım utanma, bu devrin modasıdır.

    Flörtünün sayısı; en az on beş olmalı…
    Kimisi hâlis züppe, kimisi keş olmalı…
    Altın kolyen, kürk manton, taksin beleş olmalı.
    Dışının görünüşü içinin aynasıdır;
    Açıl kızım utanma, bu devrin modasıdır.

    iç votkayı, şarabı; sokaklarda nâra at.
    Medeniyet sizlerle yükselmektedir kat kat(!)
    Çeşni ruha gıdadır, her gün bir yatakta yat…
    Dışının görünüşü içinin aynasıdır;
    Açıl kızım utanma, bu devrin modasıdır.

    Hiç durma twist öğren, her gün bir baloya git;
    Tırnağını, yüzünü, dudağını boya git.
    Sun’î peyke vâris ol, conilerle aya git.
    Dışının görünüşü içinin aynasıdır;
    Açıl kızım utanma, bu devrin modasıdır.

    Bazen düz pantalon giy, traş ettir enseni.
    Bin dolaş bisiklete, göster şöyle sen seni.
    Kabahat ailende.. anlıyorum ben seni.
    Dışının görünüşü içinin aynasıdır;
    Açıl kızım utanma, bu devrin modasıdır.

    Artist ol, filim çevir; ismine yıldız derler…
    Bin kez kürtaj yaptırsan gene sana kız derler!
    Çıplak resim çektirsen, ne şahane poz derler.
    Dışının görünüşü içinin aynasıdır;
    Açıl kızım utanma, bu devrin modasıdır.

    Mayoyla endam göster, git jürinin önünde..
    Mahremini teşhir et her birinin önünde..
    Seçil bir kıraliçe imtihanın sonunda.
    Dışının görünüşü içinin aynasıdır;
    Açıl kızım utanma, bu devrin modasıdır.

    Hayır, inanma kızım! Bunlar hep istihzadır.
    Namus, insanlar için en mukaddes meyvadır.
    Gençlikte hissiyatın belki seni aldatır.
    Dışının görünüşü içinin aynasıdır;
    Haddinden çok açılmak soysuzun modasıdır.

    Türk oğluna anne ol, iftihar et onunla;
    Elin soysuz züppesi bağdaşamaz seninle;
    Bu yurdun kızı isen şu sözü iyi dinle:
    ‘Dışının görünüşü içinin aynasıdır;
    Yapacağın düşüklük bize yüz karasıdır.’

    Vur Emri(sh.292)

    Abdurrahim Karakoç

    --Alıntı--
    3 ...
  31. 108.
  32. “Ölmek istiyorsun, bırakmıyorlar..”
    — Abdurrahim Karakoç
    0 ...
  33. 107.
  34. YAĞMUR YAĞAR GiBi

    Ormanlarda yuvasını yitiren
    Bir kuş görsem sen gelirsin aklıma.
    Beni alıp uzaklara götüren
    Bir düş görsem sen gelirsin aklıma.

    Gönlüm viranedir, yakılmış, yanmış
    Hayal mermerinde hatıram donmuş.
    Asırlar öncesi duvara konmuş
    Bir taş görsem sen gelirsin aklıma.

    Toprak, ağacın her hali güzel
    Gölgesi, meyvesi hem dalı güzel
    Nerede, ne zaman faydalı, güzel
    Bir iş görsem sen gelirsin aklıma.

    Acılmış bir çiçektir her gülen dudak
    Kılıfta tomurcuk zor gülen dudak
    Bir dostluk bakış ı, bir gülen dudak
    Bir diş görsem sen gelirsin aklıma.

    Yüreğinde deli taylar eş ınan
    Gam ilinden dert iline taş ınan
    Altmış yıl yaş ayıp bin yıl düş ünen
    Bir baş görsem sen gelirsin aklıma.
    1 ...
  35. 106.
  36. TUT ELLERiMDEN

    Sırat'tan incedir sevda köprüsü
    Beraber geçelim tut ellerimden.
    Niyet ak güvercin, vuslat gökyüzü
    Beraber uçalım tut ellerimden

    Gönüldeki birlik kalkandır dışa
    Aldırma ayaza, yele, yağışa
    Giden ilkbahara, gelecek kışa
    Beraber göçelim tut ellerimden.

    Birleşmek üzredir şafakla gurûp
    Korku beklenilmez kapıda durup
    ister zehir olsun, isterse şurup
    Beraber içelim tut ellerimden.

    Çağır hayallerin en ötesini
    Yakından duyarsın aşkın sesini
    Sonsuz mutluluğun penceresini
    Beraber açalım tut ellerimden.

    Hatırla kaybolan hatıraları
    Elmastan ışıklı, altundan sarı
    Zaman tortusundan işte onları
    Beraber seçelim tut ellerimden.

    Şüphe başlangıçtır, karar nihayet
    Zamanı zamana etme şikayet
    Kaçmak kurtuluştur diyorsan şayet
    Beraber kaçalım tut ellerimden.
    1 ...
  37. 105.
  38. BENi DE ÇAĞIR

    Çileyi koklayıp gül niyetine,
    Zindana girersen beni de çağır.
    Sabrı, kanaatı bal niyetine
    Ekmeğe dürersen beni de çağır.

    Bazen iki dünya sığar içime,
    Bazen iki güneş doğar içime.
    Bazen gam yağmuru yağar içime
    Sen beni ararsan, beni de çağır.

    Dostların var ise divanelerden,
    Göz yaşın aktıysa minarelerden.
    Binlerce senelik viranelerden
    Birşeyler sorarsan, beni de çağır

    Ezelin ezelden öncesi vardı,
    Yine sonsuzluktur sonsuzun ardı.
    Zaman yumağına bizi kim sardı?
    Aklını yorarsan beni de çağır.

    Dışarda göz yanar, içerde yürek,
    Taahhüt ehline tahammül gerek.
    Mazlum yarasına merhem diyerek
    Göz yaşı sürersen beni de çağır.
    1 ...
  39. 104.
  40. (bkz: bayramlar bayram ola) şiirinde sanki bir Mustafa Kutlu hikayesi nazmetmiş büyük şair.
    3 ...
  41. 103.
  42. --spoiler--
    Milleti bölmeyi, vatan satmayı
    Biz ne bilek beyim büyükler bilir.
    --spoiler--
    2 ...
  43. 102.
  44. --spoiler--
    Kör dünyanın göbeğine
    Hak yol islam yazacağız
    Kuşların göz bebeğine
    Hak yol islam yazacağız

    Yola ağaca pınara
    Esen yele yağan kara
    Yağmur yüklü bulutlara
    Hak yol islam yazacağız

    Koç burcuna yay burcuna
    Bebeklerin avucuna
    Minarelerin ucuna
    Hak yol islam yazacağız

    Bucak bucak köşe köşe
    Kara taşa kor-ateşe
    Yıldıza aya güneşe
    Hak yol islam yazacağız

    Askerlerin miğferine
    Kağnıların tekerine
    Buda'nın tunç heykeline
    Hak yol islam yazacağız

    Her kapının eşiğine
    Her sofranın kaşığına
    Balaların beşiğine
    Hak yol islam yazacağız

    Herkes duyacak bilecek
    Saklanmaz gayrı bu gerçek
    Yaprak yaprak çiçek çiçek
    Hak yol islam yazacağız
    --spoiler--
    5 ...
  45. 101.
  46. Mihriban O'nu unutsa da biz unutmayacağız...
    ruhu şad, mekanı cennet olsun.
    1 ...
  47. 100.
  48. --spoiler--
    Tez elden ulaştı kara haberin

    Acın yürekleri sarar be ustam!..

    Edebî âlemde dolmaz ki yerin

    Boşluğun ebedi sürer be ustam!..

    --spoiler--
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük