''Yıldırımlar sağdım umut bahçeme
Hasretimi yangınlarla süsledim
Depremleri dost eyledim geceme
Yüreğimde fırtınalar besledim..
Bekledim ki sen gelesin yanıma
Gelmiyorsun yetti gayri canıma.
Kokuştu, acıdı, gazlaştı sular
Bozuldu, değişti, yozlaştı sular
Kurudu, savruldu, tozlaştı sular
Pınarları gözyaşımla ısladım..
Bekledim ki sen gelesin yardıma
Gelmiyorsun, ortağım yok derdime.
Boş dergâhta tek dervişim, gerçek bu
Yalnızlığa boş vermişim gerçek bu
Sabır, sebat benim işim, gerçek bu
Silahımı kalemime yasladım
Bekledim ki sen gelesin muradım
Gelme gayri, kapıları kapadım.. ''
bir haber dolaşır semada pulpul;
kılınçlar bilensin akın var çine.
yiğitler at sürer düşman içine;
tarihe hükmeden bir ses duyulur: -
vur! türklük aşkına vur
yüklenir bir ülke oymak ve avul,
sel olur ordular, batıya akar.
uçar elden-ele bozkurtlu bayraklar.
emreder bir başbuğ, sade ve vakur:
- vur! bayrak aşkına vur!
karışır top sesi, nal sesi, davul..
çağdan çağa çığır açar gemiler.
bir hâkan atını denize sürer
ve der ki: yıkılsın bizansı koruyan sur,
- vur! fetih aşkına vur!
parçalanmak istenir bir ülke, anadoludur:
şahlanır bir anda bin yıllık hınçlar;
eser poyraz poyraz eğri kılınçlar,
kütahya düzünde kelle savrulur...
- vur! toprak aşkına vur!
ya... işte tarihin böyledir oğul!
geçmişten hız alsın geleceğin de..
göster türklüğünü tunç bileğinle!
bu dine, bu ırka ve bu toprağa
sataşmak isterse herhangi gavur:
- vur! allah aşkına vur
bugün Ölüm yıl dönümü rahmetle anıyoruz kendisini ruhu şad olsun.
Gün gelecek
Güneşin doğup battığı mekanlarda
Ve küfrün çığlık attığı mekanlarda
Bizim türkülerimiz okunacak.
Gün gelecek
Tomurcuklar taşacak kılıfından
Ve kılıçlar sıyrılacak kınından
Edepsizler edebini takınacak.
Gün gelecek
Ne zalimler kalacak, ne zulüm
Ve o günler yoldadır gülüm
Hak ayağa yekinecek.
Gün gelecek
insanlar yiyecek, ayılar bakınacak
Eğriler doğrulardan sakınacak.
Gönül kilimleri adalet üzre dokunacak
Namusluların yakındığı kadar da Namussuzlar yakınacak.
''Ne bir dürüm ekmek var heybemde,
Ne içecek suyum kana kana...
Bir tutam umutla düştüm yollara,
Bazen yürüyerek, bazen koşarak,
SANA geliyorum SANA
Yalın ayak! ''
Mehmetçiğe yağan kar, size de yağar bir gün
Anaların tükrüğü sizleri boğar bir gün
Her ırmak, mecrasına akacaktır sonunda
Sanmayın ki şuf güneş batıdan doğar bir gün.
Bir, zirvede ha bire şiştikçe şişene bak
Bir, tabanda her adım yıkılıp düşene bak
Bir, ülke yansa bile yan gelip yatanlara
Bir, yangın söndürmeye çarıksız koşana bak...