galatasaray'ın papyonlu lise tayfasından çok daha fazla ihtiyacı olan yönetici tipidir kendisi. galatasaray sevgisinin vücut bulmuş halidir. adnan polat tarafından adeta "satılmasının" yorumunu da en iyi ahmet çakar yapmıştır;
adnan polat tarafından belki yönetim listesine eklenir de mircea lucescu transferine önayak olur diye umutlandığımız, lakin listeye alınmamış olan yine de adnan polatı desteklediğini ifade etmiş olan sempatik insan.
dün listeye gireceği haberiyle bayram yaşanılan bünyelerde, bugün alınan kararla yas tutmaya sebep veren insandır. yönetimde olmasada genel menajer görevine getirilse o bile yeter bizim için. *
yanında maç izlenmemesi gereken dünya üzerinde 5kişiden biri.. maçı izlerken kontrolsüzce yaptğı hareketler sağlam bir adama isabet etse 2yıldan önce acil servisten çıkabiliceğini düşünmediğim tehlikeli kişilik..
yanında maç izlenmemesi gereken diğer 4 kişi:1-Jackie Chan 2-medyum memiş 3-Jet lie 4-şahin k.
galatasaray yönetiminde olmasını arzuladığım bir kişi. yönetimdeki yer alacak bütün kişilerin futboldan anlamasına ya da futbolu takip etmesine gerek yok. profesyonelce yapılacaksa bu iş, ki artık büyük futbol kulüplerinde bu böyle yapılıyor, takımlara "ceo" denilen vasıflı elemanlar lazımdır ama yönetimin her kademesi bu kişilerden de oluşamaz. futbolcularla yöneticiler arasında mesafenin olmasının gerekliliğinin yanısıra, bir arkadaşlık ortamı da oluşmalı. yönetimde bunu sağlayacak adamların da yer alması gerekiyor ki bunu yapabilecek adamların başında geliyor abdürrahim albayrak. sırf bu yüzden de galatasaray yönetimine girmeyi hak eden biri...
galatasaraylı oluşuna hiç birşey diyemeyeceğim fakat yönetmie girmesine karşı çıktığım iş adamı. galatasaray yönetimine girmek için sadece para sahibi olmak veye taraftara şirinlik yapmak yetmez, yetmemeli. bu adam avrupa da futbolcu izliyor mu? avrupada futbol adına bağlantıları var mı? ülke içinde taşımacılık yapıyorsa takımın ulaşım giderlerini karşılasın yeter. yönetime girmesindeki amac ne?
kişiliğini ve galatasaraylılığını seviyorum ama yönetimde olmaması gerektiği inancındayım.
adnan polat'ın listesine girmesiyle bizleri sevince boğan süper kişilik. takımda böylesine güleryüzlü, takımına bu kadar düşkün birini görmek güzel olacak.
galatasaray yöneticisiyken bazı kesimlerin " aristokrasinin bağrındaki hançer " diye nitelendirdiği, galatasaray lisesi mezunu yöneticilerden çok farklı olan eski yöneticisi.
bazı maçlardan sonra açıklama yapmak ya da prgramlara telefonla bağlanmaktan başka iş yapmayan, galatasarayın değil kendisinin çıkarları için yönetime giren standart galatasay yöneticisi tipinin aksine 10 yaşındaki çocuk gibi takımını seven, fedakarlık yapmaktan kaçınmayacak, taraftarla iletişimi çok iyi olan eski galatasaray yöneticisi.
anlattığına göre bulunduğu yönetim değişmeden önce tuncay şanlıyı sakaryada izlemiş beğenmiş prensipte anlaşmıştır. fakat mukavele imzalayamadan önce galatasaray yönetimi değişince sadece bunu yeni yönetime bildirip telkinde bulunmakla yetinmek zorunda kalmıştır. sonrası tahmin edeceğiniz gibi yeni yönetim bunu umursamamış tuncayı fenerbahçe almıştır.
galatasaray taraftarının gönlünde ayrı bir yer parsellemiş olan eski yönetici. bir insan bir takıma bu kadar gönül verip takımı kazandığında bu derece içten sevinebilir mi diye kafalarda sorusal işaretler oluşturması ilede ayrıca dikkat çekici sevilesi bir kişiliktir.
galatasaray sevgisini: "Allah canımı almadan inşallah tekrar GS yöneticisi olurum. Başka hiçbir arzum yok. Galatasaraysız yaşayamam. Çocukluğumda cikletlerden Galatasaraylılar'ın resimleri çıkardı. Galatasaray'ın delisiyim ben. Kaybetmesine dayanamıyorum takımın." diyerek özetleyen sempatik iş adamı.
galatasary'ın italya'da roma ile yaptığı maçta çıkan olaylar sırasında ön saflarda yerini almış galatasaraylı yönetici. soyunma odalarına giden koridorun başında dikilip, futbolcuları korumak için sahadan gelen çeşitli nesnelere karşı cansiperane bir şekilde adeta göğsünü kalkan etmiştir. ancak asıl bombası bu esnada, canım karadeniz şivesiyle, "avrupanin ortasi burasi" diye bağırmasıdır.
gelecek kongre döneminde Galatasaray yönetiminde yer almayı planlayan heyecanlı kimse. ''Bizde tırlar dolusu para var. Bizde para bitmez. Hem de Amerikan parası'' diyerek de ne kadar iddialı geleceğini göstermiş; fakat yönetimde bulunduğu süre boyunca o tırlar dolusu paranın ucunu bile göstermemiştir.
gheorge popescu, 2001 - 2002 sezonu başında ayrılınca, sezonun ali sami yen stadındaki ilk maçı olan denizlispor maçı öncesi, ' pepescu bizim evladımız ve hep galatasaraylı kalacaktır. ' demiş eski yönetici, tribünlerin sevgilisi.
gönülden galatasaraylı olan zatı muhterem .özellikle bülent korkmaz ve hakan şükür ün anlattıklarına göre hazırlık maçlarında bile aşırı heyecanı yüzünden sürekli kalbi sıkışan takımı için lafta değil gerçekten canını verebileceğini üzüntüsü sonucu geçirdiği kalp kriziyle anlatan kişi.
maç sonu olaylarıyla unutulmaz bir maç olan; 13 mart 2002 roma galatasaray maçı sonrası yaptığı telefon görüşmesi de başlı başına bir efsane olan eski galatasaray yöneticisi. duygularını kontrol etmekte zorlanması ile hatırlanır. buyrun izleyin;
