seneler önce katıldığı bir tv programında; rize deplasmanında rizeli'lerin kendisine abdürrahim anneni rizeli sinkaf etsin diye tempo tuttuklarını anlatmış, spikerin bu olaya ne tepki gösterdiğini sorması üzerine gülerek, ula benim babam zaten rize'li diye cevap vermiş gönül adamı.
galatasaray'ın gençlerbirliği'ni 2001-2002 sezonunda 3-1 yendiği lig maçındaki gollerden birinin sevinci esnasında 2 koltuk yanındaki kişinin* kucağına atlayan adam. o dönemler sayın albayrak'ın bu tür gol sevinçleri hiçbir soytarılığı ıskalamayan ana haber bültenlerimizin ve televole'nin epey bir verimli malzemesi olmuştu.
26 subat 2009 galatasaray bordeaux maci'nda karşılaşmanın sonlarına doğru aklıma takılan işadamı. benim bile nefesim kesildiyse maçı izlerken abdurrahim ne yapıyodur acaba diye düşünüyordum, cevabını hürriyet video sayesinde aldım...
en son ligtv'de yayınlana futbol gündemi adlı programda ortaya çıkan gs aşığı insan . ayrıca kendisi izlediğim kadarıyla sadece maçlarda amigo gibi sevinen bir isim değil , oldukça da yardımsever birisi , şırnak,mardin vs .. gibi kentlerin futbol takımlarına büyük yardımlarda bulunuyrmuş , kimsenin destek isteğini esirgemedim , onlarda allah razı olsun her gittiğimde yerde yüzlerce kişi ile karşıladılar beni diyor .
bir fenerbahçeli olarak, yalnızca aşık olduğu galatasaray için birşeyler yapma amacında oluğu yöneticiliği ve maç izlerken ki coşkusu ve herşeyden önemlisi şeker gibi bir insan olduğu için takdir ettiğim, sonsuz saygı duyduğum güzel insan. her takıma onun gibi yüreğiyle takımı için birşeyler yapan yöneticiler lazım. aynı zamanda onun gibi coşkulu taraftarlar. *
galatasarayın her golünde çocuklar gibi şen olup, havalara uçarak normal bir insanın yapamadığı zıplayışları yaparak, at gibi koşuşturma tekniğiyle akla gelmiycek gol sevinçlerini gösteren sevimli ve bir okadar fanatik taraftar,başkan ve aynı zamanda iş adamımız.
hakkinda sözlükte 78 adet entry boyunca kucuk bir elestiri haricinde tek bir kötü yorum bulunmamasi bir ekol oldugunun ispatlarindan olabilir. kendisi baba adamdir, bana ismi nedendir bilmem ünlü bir mafya babasinin ismi gibi gelmektedir.
galatasaray'ı sevgisinde hiç bir şüphe aranmayan, dünyalar tatlısı eski galatarasaray yöneticisi. maçlarda hoplayıp zıplamasıyla gönüllerde taht kurmuştur. iş hayatında da hatrı sayılır bir kariyere sahiptir. tek bir servis aracından büyük bir holding yaratmayı başarmıştır. ailecek tekrar galatasaraya yönetici olmasını beklemekteyiz.
bundan yillar önce besiktas galatasaray'dan sergen'i geri almis, abdurrahim albayrak da bizim stadyum adli program'da bu duruma ne kadar üzüldügünü anlatiyordu.
a.a.: sergen'i tsok seveyirum, yazik oldu, türkiye'nin en iyi oyunzusi, keske galatasaray'da kalsaydi. besiktas lutseskuyu da aldi, tsok gütslendiler. tsok basarili olacaklar.
faik cetiner sorar:
"peki abdurrahim bey, görevinizden de ayrilmak zorunda kaldiniz (bi nevi "kovuldunuz" demek istiyo). cok sevdiginiz iki sahis besiktas'a gitti. bu sezon besiktas'i desteklermisiniz!"
a.a: sen ne diyisun? galatasaray karsisinda babam'i tanimam!
böyle sempatik, renkli bi adam. ilhan senegal'e gol attiktan sonra, tv karsisinda zip zip oradan oraya atlayan, ilhan ekrandayken, tv ekranini uzun uzun öpen müthis eglenceli insan.
nasil ki galatasaray taraftari pascal nouma'yi seviyorsa, bir besiktas'li olarak ben de o'nu cok seviyorum. türk futbolu'nun ihtiyaci var böyle renkli kisiliklere. yoksa gecmiyor koskoca bir sezon.
adnan öztürk ün listesine girmesiyle adnan polat ın başkanlık şansının yükselmesine neden olacak kişi.
Lisecilerin birçoğu sırf abdürrahim albayrak listede var diye oy vermeyeceğini tahmin ediyorum. Nitekim bundan önceki seçimde de son anda adnan polat ın listesinden çıkarılmıştı.
kendi ağzından 2 defa duyduğum efsane bir anısı vardır;
birgün kampta suat, tugay, sedat, arif muhabbet edelim abi diye odaya çağırmışlar abdürrahim albayrak' ı. suat da bir dönem çok meşhur olan ve televizonyonu kumanda edebilen saatlerden varmış. muhabbet ederlerken arif(çok emin değilim isimlerden) 'televizyon açıl' demiş ve televizyon açılmış. 'kanal değiş' demiş kanal değişmiş ve abdürrahim albayrak dayanamayıp girmiş olaya:
abdürrahim: napıyorsun oğlum?
arif: abi bende bir güç var televizyonun kanalını değiştirebiliyorum
abrüddahim: la oğlum saçmalama olur mu öyle şey? hanginizde kumanda söyleyin çabuk?
arif: al abi kumanda sende dursun bak yine yapayım
ve arif yine kanal değiş demiş kanal değişmiş. ses açıl, ses kapan. televizyon kapan... ne derse o oluyormuş. abdürrahim albayrak kaldırmış bunları duvarın önüne dizmiş, ellerinide kaldırttırmış. şimdi yap bakayım demiş. arif yine ne derse suat saatiyle aynen yaptırmış televizyona. abdürrahim albayrak iyice delirmiş nasıl oluyor bu diye.
arif: abi tamamen manyetizmle alakalı. bak sana da dokunayım sen de yaparsın.
abdürrahim: la olur mu öyle şey arif yav.
arif: abi bir dokunayım bak görürsün.
daha sonra elini tutmuş abdürrahim albayrak' ın. abdürrahim albayrak kapan televizyon demiş ve suat televizyonu kapatmış. açıl demiş, suat da açmış. abdürrahim albayrak büyük bir heyecan, şaşkınlık ve mutlulukla çıkmış odadan. yöneticilerin yanına gitmiş. 'bakın' demiş 'şimdi size ne yapacağım' ve televizyonda dönerek 'açıl' demiş, tabii bir şey olmamış. yöneticiler filan şaşkın tabii ki. 1 gün boyunca nerede televizyon görse komut vermiş ama bir bir hareket yok haliyle. ertesi gün antremana geldiğinde tüm takım sıraya girmiş ve önlerinden geçen abdürrahim albayrak' ı kahkahalarla selamlamışlar. *
