sokratik erdem-bilgi-kötülük yasasından hareketle varılabilecek tasavvur: yani hiç kimse isteyerek kötülük yapmaz: aşırılaşmış şekli için: Die Welt als Wille und Vorstellung
tabii, tanım, abdullah öcalan'ın önkabul olarak "kötü" değerlendirilmesi üzerine kuruludur: yoksa niçin bir insan durduk yere kötü olsun?
başka bir açıdan -nominalistçe bakarsak: "abdullah öcalan" yalnızca bir temsildir. yani kişinin şuuraltında fizik bir karşılığı bulunacaktır: büyük ihtimal de kişinin bugünkü hayatına kadar kendi-varoluşunu-gerçek-kabul-etmek için oluşturduğu -kişinin bir deleuze'cü manada geleneğe bağlı bir cemiyet insanı olduğu önkabuldür- kötü tasavvurudur: kötü tasavvuru ise büyük ihtimal "baba" olacaktır: oedipus kompleksi icabı: yani kişi "abdullah öcalan"ın "iyi" olduğunu kabul etmekle babasının "iyi" olduğunu böylece kendinin "kötü" olduğunu kabul edeceğinden meseleyi bu bağlamda idrak edecek -"abdullah öcalan"ı kötü olarak algılayacaktır. bu şekil bir nominalistçe kıymetsizleştirmeden sonra açıktır ki -abdullah öcalan iyidir. zira kötülük nedir? her şey gibi, izafîdir.
"bu it'in taaaa bebekliğini düşünüp hayalimde canlandırmaya çalışıyorum gene karşıma sivri sivri dişli gözlerinden kıvılcım çıkan şeytani bir bebek silüeti geliyor. lan bu yaratığın sperm hali bile simsiyah ateşten irin gibi bişeydir amk ya neyse."
şahıs, masumiyeti çocuklukla aynılaştıran -gelenek içi tipik bir insandır. büyük ihtimalle 15-18 yaşları arasındadır: zira masumiyetin yitişi cinselliğin keşfiyle bu dönemde birleştirelecek, mitik bir masumiyet imgesi şahsın kafasında canlanmaya başlayacaktır: ama imge dahiline "abdullah öcalan" figürünün ardındaki "baba" alınmamaktadır: zira yaş gereği babasıyla şedit bir çarpışma içerisindedir.
"bir şakirt söylemidir. o da şakirtleri seviyomuş sanırım. kalp kalbe karşıdır sözü herhalde böyle bir durum için söylenmiş olsa gerek."
gelenek-dışı sayılmasa da gelenek-içi sayılamayacak bir şahsı buluyoruz burada: zira "abdullah öcalan" temsilini kıymetsizleştirmek için başka bir çağrışım unsurundan faydalanıyor: yani kafasında birinin yalnızca "öyle" olduğu için "kötü" olabileceği bir sorunsallaştırılmaya tabi. o yüzden şahsın "kötülük" ölçütü: "şakirt". büyük ihtimalle ikinci kuşak bir şehirli: yani babası taşralı-muhafazakar-geleneksel bir adam, kendi ise buna karşı gelenek-dışına doğru kaymış: eşyayı "öyleliği" yüzünden değil "zorunluğu" yüzünden kıymetlendiriyor-kıymetsizleştiriyor: ölçüt "şakirt".
şimdi, ölçütün "şakirt" olması da babasına bir tepki mahiyetinde ama oedipus kompleksi ilk deneğe göre daha seyrek bir nitelikte. büyük ihtimal baba kompleksini atlatmaya yakın yaşlarda bir birey, 19-22 yaşları civarında. eğer 15-18 yaşları arasındaysa da otuzlu yaşlarında tam manasıyla gelenek-dışı olabilecek bir kapasiteye sahip.
ve oedipus kompleksini -elektra da olabilir atlatmış bir şahsın söylemi olarak "yeni" bir misal: #16307756
"'hiç kimse kötülük yapmak için doğmaz. şartlar onları bir takım şeylere zorlar' gibi bi kafayla açıklanmaya çalışılmış durum. doğrudur... abdullah öcalan bile özünde sadece insandır. mesela sivrisinek de sadece sivrisinektir. ama insanların kanından beslenmeye kalktığı anda zararlı bir haşere ne muamele görürse o muameleyi görür ve yok edilir. abdullah öcalan, 30000 küsur insanın ölümünden sorumlu bir insandır. aynı mantıkla düşünürsek, ölümüne sebep olduğu insanlar da "iyi" insanlardır. abdullah öcalan bu "iyi" insanlara zarar verebilen bir konumda olduğuna göre bu insanlar için o da bir "haşere" ile eşdeğerdir... ve yokedilmelidir. yokedilmesi pek çok insanın hayatını kurtaracaktır. ancak biz insanlar neticesinde böcek değiliz. biz ölsek bile hatıralarımız kalır. o yüzden abdullah öcalan'ın fiziken yokedilmesi pek bir şey değiştirmeyecektir, zihniyetini yok etmek daha önemlidir ve daha "iyi" bir dünya için gereklidir.
ayrıca yazarlardan 'denek' diye bahsetmek de neyin nesi anlamış değilim..."
"yeni"liğin sebebi şahsın söylemin tabiatını irdelemekle işe başlayıp söylemin özünü yakalayabilmiş olmasından kaynaklanıyor: "hiç kimse kötülük yapmak için doğmaz."
aristo, fizik'te bir şeyi bilmenin o şeyin doğasını bilmekle başladığını söyler: doğasını bilmek de ilk sebebi bilmektir. aslında bu eşyayı bir şey içerisinde düşünüp o şeye borçlandırmaktır, böylece o artık orijinalliğini yitirip kıymetsizleşecektir. yani bir içki kadehi öyle olmakla yapıldığı şeye borçlanır: madene, aynı zamanda eşyanın niçinliğini oluşturan içki-içilmek-için-kadeh formuna.
şahıs da aynı şekilde hareket edip söylemin ruhunu yakalıyor ve ona saldırıyor: "hiç kimse kötülük yapmak için doğmaz." işte bu idrak kabiliyeti de yazarın oedipus kompleksini atlattığının göstergesi. zira "genç"lerin yaptığı gibi "baba"ya -öcalan'a yalnızca o olduğu için değil, mantıkî bir nedenler silsilesinin neticesi olan bir söylem vasıtasıyla -eğer biri birilerine kötülük ediyorsa, cezasını çekmelidir- saldırıyor. bu da şahsın günlük hayatta kullandığı savunma mekanizmasını gösteriyor: şeyin kökenini bul ve ona saldır. yeterince yetişkince ve denebilir ki şahıs artık oedipus kompleksini atlatmış ve babasının yerini almış.
şahsın fikriyatının menşeini ise nietzsche'nin güç istenci'nde bahsettiği insanın yaşamak zorunda olduğu "amaç", "birlik" ve "hakikat" yanılsamalarıyla açıklayabiliriz: insan ilk başta varoluşun bir amacı olduğunu varsayar, o yıkıldığında bütün içerisinde bir parça olduğuyla avunur ve en son olarak bunların hiçbirinin hakiki olmadığını görünce bu dünyanın hakiki olamayacağı için bir mükemmel gerçekliğin mevcudiyeti inancına sığınır: yani tanrı'ya: o da atlatıldığında ise çöküş başlar: nihilizm.
görüldüğü kadarıyla şahıs, henüz ikinci aşamada: tahribata tahribata karşılık vererek içtimai nizamın sürekliliğinin sağlanması gerektiği fikrinde. ama anaksimandros'un insan varolmakla kötülüğün menşeidir tarzı önermesi dikkate alınırsa; yani, insanın varolduğu her anın eşyayla temas ve temas neticesi eşyayı tahrip ettiği fikri; birlik yanılsaması da suya düşecektir. bizatihi bu yanılsamayı yaratan nedenler sorgulanıp nietzsche'nin tabiriyle bu "kölece" hayat telakkisi çöpe atılmalıdır.
şimdi bunlara göre, bu şahıs, gelenek-dışı olmaya yakın bir şahıstır. orhan pamuk'un "refik ışıkçı"sı gibi bir arketipin temsilidir. 22 ile 30 yaş arasında olduğunu tahmin ediyorum. evet, aralık biraz fazla ama atlatılmış oedipus kompleksi ile birlikte "birlik" yanılsaması herhalde bu tip geniş yaş aralıkları içerisinde birlikte bulunacaktır. aynı zamanda şahsın ileride "nihilizm"e sürüklenmesi de muhtemel gibi duruyor.
gokboru arkadaşımız sokratesi tersten okumuş anlaşılan. sokratesin düşüncesinden bu anlamı çıkardıysan adam bunu niye yazsın ki?
--spoiler--
Bir insan hiç bir zaman bile bile kötülük yapmaz. Şer iyinin algılanmamasından (idrak) doğar. Yani kötülük daha iyiyi düşünememekten doğar. Esasen hiç kimse isteyerek kötülük yapamaz. Zira bu suretle kötülük yapan kimse iyiliği bilmiyor demektir. Yani iyiliği bilen kötülüğü yapamaz.
--spoiler--
yalan yanlış götten uydurma komik ve bir okadar da tiksinti verici bir önerme.
kendimi zorluyorum zorluyorum olmuyo aga, ben böyle bir hayal kuramıyorum.
bu it'in taaaa bebekliğini düşünüp hayalimde canlandırmaya çalışıyorum gene karşıma sivri sivri dişli gözlerinden kıvılcım çıkan şeytani bir bebek silüeti geliyor. lan bu yaratığın sperm hali bile simsiyah ateşten irin gibi bişeydir amk ya neyse.
"hiç kimse kötülük yapmak için doğmaz. şartlar onları bir takım şeylere zorlar" gibi bi kafayla açıklanmaya çalışılmış durum. doğrudur... abdullah öcalan bile özünde sadece insandır. mesela sivrisinek de sadece sivrisinektir. ama insanların kanından beslenmeye kalktığı anda zararlı bir haşere ne muamele görürse o muameleyi görür ve yok edilir. abdullah öcalan, 30000 küsur insanın ölümünden sorumlu bir insandır. aynı mantıkla düşünürsek, ölümüne sebep olduğu insanlar da "iyi" insanlardır. abdullah öcalan bu "iyi" insanlara zarar verebilen bir konumda olduğuna göre bu insanlar için o da bir "haşere" ile eşdeğerdir... ve yokedilmelidir. yokedilmesi pek çok insanın hayatını kurtaracaktır. ancak biz insanlar neticesinde böcek değiliz. biz ölsek bile hatıralarımız kalır. o yüzden abdullah öcalan'ın fiziken yokedilmesi pek bir şey değiştirmeyecektir, zihniyetini yok etmek daha önemlidir ve daha "iyi" bir dünya için gereklidir.
ayrıca yazarlardan "denek" diye bahsetmek de neyin nesi anlamış değilim...
30000 kişinin katili bir grubun liderinin kötü olduğunu anlamak için felsefe, din, bilim vs. kullanmaya gerek yok. insan mantığı bir adamın kötü olduğunu çözmeye yetiyor sağolsun. kendi davası için savaşanlar familyası lideri gibi davranıp, üstlerinin emirlerini uygulayan bir adam işte. yakalandığında türk bayrağını öpüp '' ben de türküm'' diyecek kadar da göt bir adam. normalistçe de göt bir adam evet.
sonra diyorlar ki neden anamıza küfür ediyorsun mavidonunvarmi, e ben istemiyorum ki bu sözlük muhabbetine aileniz dahil olsun. siz kaşınıyorsunuz.
Edit: imla