başkasını sevmesi zaten beklenemezdi. insan kendisi gibi olanı sever ve ona yakınlık duyar. ikisinin de birbirinden kalır tarafı yok, hatta birbirlerini tamamlıyorlar.
bir zamanlar atatürkü de övdüğü düşünlecekse siklenmiyecek durumdur (bkz: golgi aygıt)ınıda överse bir gün apo seve seve başlığı benim açacağım durumdur
o değilde, asıl abdullah gül'ün fethullah gülen sevgisi daha ilginç geliyor.
bir ülkenin cumhurbaşkanı, hakkında tutuklama kararı olan ve yurt dışına kaçmış bir vatan hainine hayranlık duyuyor.
Politika keskin bıçağa benzer dengesini kavrayamazsan keser , netice de abdullah öcalan'da bir politikacı konjonktur neyi gerektirirse onu yapar çok ilginç birşey olmasa gerek .
fethullah gülen akp gibidir. seven çok sever, asla safından ayrılmaz, sevmeyende hiç sevmez, vatan haini olarak beller.
fakat abdullah öcalan *, gerçekten kürtçü biriyse, sevmemesi gerekir. bilindiği gibi, nur cemaatlerinin üstad dedikleri, üstad bediüzzaman said-i nursi kürttür. ve bilindiği gibi, üstad hayattayken, fethullah gülen de belli bir statüdedir. fakat kitaplarını okuduğu, talebelerine ders olarak işlettiği, herkese tavsiye ettiği kitabın yazarının, üstad'ın, elini öpmeye gitmemiştir. tam olarak şöyle demiştir; "ben bir kürdün ayağına gitmem, kürt benim ayağıma gelir". bu lafı söylediğini kendisi de kabul eder. fakat sonraları derin pişmanlık duyduğunu söyler ve özür diler. ne kadar geçerlidir bu özür, bu özür kimden dilenir bilinmez.