şerefsiz bölücü Abdullah Öcalan'ın avukatlarına cezaevini şikayet etmesi ile meydana gelmiş komik mi komik olaydır. hücre cezasını çekerken zorlandığını, tıraştan sonra kesilen saçlarının önünde yakılarak kendisine tutanak imzalattırıldığını söylemiştir. saçlarını ne yapacaklar müzeye falan mı koyacaklar acaba? seni yakmadıklarına dua etmesi gerekirken orospu çocuğu birde serzenişte bulunuyor.. ****
kaldığı şartlar göz önüne alınırsa apo'ya hak verilecek durumdur. her akşam koğuşa playboy kızları gelmiyor ya ondardır. ne de olsa dağda istediği militanlara kayıyordu. *
evet normaldir böyle bişey söylemesi. sen o adamı asmazsan, şehit ettiği askerlerin analarının, babalarının ekip biçtiği topraklardan gelen meyve ve sebzelerle, en güzel yemeklerle beslersen bu adam tabi ki böyle açıklamalar yapar. sen eğer onun katlettiği şehitlerine sahip çıkmayıp onlara kelle dersen, mahkemesi biten bi suçluyu hala avukatlarıyla görüştürürsen ve en acısı ona "sayın" diye hitap eden bir başbakanın varsa bu adam böyle açıklamalar yapmaya devam eder. merak etmeyin yakında hastalıklarını bahane edip ev hapsinde kalmak istiycektir. böyle giderse o günlerde yakındır.
kendisini kral dairesine layık gördüğünden ötürü olan nankörlüktür. yaptığı şeylerden sonra kendisine yaşama izni verilmesine şükür edecekken bir de kalkmış laf ediyor.yok kliması bozukmuş,yok yemeklerinde zehir varmış. hepsinin de asılsız olduğu ortaya çıktı nasılsa.
binlercve askerin kanını akıtıp binlerce anayı babayı evlatsız bıraktıktan sonra hala yaşadığı için şükretmesi gereken yerde memnuniyetsizliklerini dile getimrsini yadırgamamak gerekir.onu yaşatanlar utanmalı bence.
esasen gülhane hayvanat bahçesindeki kafeslerde kenya maymunu olarak sergilenmesi gereken bir vahşinin, insanlara özgü olan cezaevi ortamından sıkılması durumudur. oldukça normaldir.
ülkemizde sıkça kullanılan rahatlığın batması deyiminin cuk diye oturduğu bir durumdur. ama insanın, şahıs bu it olunca o rahat sana batsın girsin bidaha çıkmasın demesi gerekiyor.
koşullardan memnun değil ise kendisine kataloğumuzu gönderiyorum, türk milleti olarak katalogdan beğendiği mobilya ve aksesuarı kendisine bedava hediye etmeye hazırız.
buyrun katalog: http://www.atin.org/ekler/iskencealet.asp
AB'nin Türkiyede insan hakları yok gibi teraneler uydurmasına neden olacak gelişme. cidden öyle olsa gam yemeyeceğim ama bu bebek katili herif domuz gibi besleniyordur orada. yanarım ona yanarım.
odasında televizyonu, düzenli olarak yapılan sağlık muayenesi, yediği yemekten zehirlenmesin diye ordaki zavallı gardiyanların o şerefsize giden yemekleri ondan önce yemeleri yetmiyor gibi bir de beğenmiyormuş it. it tabiri kullandım yanlış oldu dimi? itler sadık olurdu, yedikleri kaba pislemezlerdi, dost canlısı olurlardı. onda bunların hiçbiri olmadığı için başka bir tabir kullanmak lazım gelir. hoş o en adi tabirleri bile haketmeyen bir yaratık. yattığı hapisane değil belki de ona batan! belki de orda uzun uzun düşünme imkanı buldu, belki yaptıklarının dayanılmaz vicdan azabı burj-ul arab'ı hapishane yapıp, başına gardiyan diye hurileri dikseler yine de rahatsız eder onu. türk halkı'nın/halkımızın diğer dünyada şehitlerle bezenmiş cennetinden, anaların elleri cehennemin dibinde yatacak olan o pisliğe uzanır diye şimdiden bunalıma girmiştir. beter ol apo, bir ilmek ipliğe bile değmezsin!