ab'ye gireceğimiz için sözde insan haklarına saygılı olmamız gerekiyor bu yüzden sonuca ulaşamayacak kampanya. bu nasıl insan hakları ise apo çocukları katlederken ortada yok ama ona ceza vermek gerekirken birden ortaya çıkıyor.
işine gelen konuları halk oylamasına * götüren sayın başbakanımızın , vatandaşa bağırıp çağırırken ortaya çıkan kasımpaşalılığını konuşturup referanduma dönüştürmesi gereken kampanyadır.ama gel gelelim. *
vatandaşları yapay gündemle oyalamanın bir başka yolu.şu anda bir simge olmaktan öteye geçemeyen bölücü örgüt başkanın asılmasının ne gibi bir fayda sağlayacağını düşünmeden,her acı olaydan sonra günahları bir kişinin boynuna yüklemeye çalışan kişiler tarafından şu günlerde tekrar gündeme getirilen olay.ölen şehitler geri dönecek,terör örgütü bitecekse asın anasını satıyım.amma velakin adalet yerine getirildi mantığıyla insanları daha fazla uyutacaktır bu işlem..
bu ülkede gencecik hiçbir suçu olmayan öğrencilerin yok yere asıldığını bilen ve onları gerçekten anlayan duyarlı ve vatanını seven insanların başlatıcağı haklı kampanyadır.
tanım 1: kesinlikle destek verilmesi gereken kampanyadır. asılma anını ise bir şölene çevirmek gerrekir. 35000 canın hesabı taksim meydanı gibi onbinlerin görebileceği bir yerde alınmalıdır. asılma olayı gerçekleşirse pkk'lı köpekler sokağa dökülecektir ve hergun onlarcası etkisiz hale getirilip ağır hapis cezalarına çarptırılacaktır. bu asılma olayı vatandaşa da bir bedel ödetir. ama şeriatın kestiği parmak acımaz der sineye çekeriz.
tanım 2: ülke tarihine bakarsak asılmış, öldürülmüş, cinayete kurban gitmiş kişilerin kahraman olarak yeni nesillere aktarıldıklarını görürüz. o yüzden asılmaması asılmasından daha iyidir. bırakın eceliyle ölsün. asarsak hem rakibe malzeme vermiş oluruz, hem de bu itin heykellerini öteden beriden toplarız.
hatırlıyorum da, sene 1999'du sanırım, abdullah öcalan yakalanmış, imralı'ya yerleştirilmişti. işte o dönem yanılmıyorsam dsp-anap koalisyonu ve chp'nin dışarıdan destek verdiği hükümet vardı koltukta. başbakan ecevit'ti. kıbrıs fatihi karaoğlan bi' kez daha sahneye çıkmıştı, benimde ismini yeni yeni duyduğum zamanlardı.* apo'nun yakalanmasına sevinenlerin en başında geliyordum, henüz 1 sene önce kaybettiğim babamın ölümününe o ve pkk'nın neden olduğunu düşünüyor ve kendisine insanüstü bir nefret besliyordum(ki geçen zaman içinde bu konuda fikirlerimin pek değiştiğini söyleyemeyiz). yakalanmasından kısa bi' zaman sonra seçimlere gidilecekti, partiler seçim mitinglerindeki ana konuyu bulmuşlardı; abdullah öcalan'ı idam etmek. mhp o dönemde bu konuda en keskin siyaseti izleyenlerin başında geliyordu. apo'yu köpek dişleri uzun ve sivri, kuyruğu ve tepesinde iki kırmızı boynuzu olan vampir/şeytan şeklinde tasvir eden ve altına da *oyunuzu bize verin bu bebek katilini asalım yazan birsürü afiş ve el ilanları bastırıp her tarafa dağıtmaktaydı. devlet bahçeli asıp kesiyordu, gürlüyordu heryerde ki öff öff, durdurabilene aşk olsun. dsp ve bülent ecevit'te benzer bir tutumdaydı, bahçeli kadar sivri dilli olmasa da oda ''bana oy verirseniz apo'yu asacağım'' mesajını alttan alta veriyordu seçmenine. seçimler oldu dsp %22 gibi bir oranla birinci parti olurken hemen arkasından gelen mhp'de %17'ye vurmuştu oyunu. yürüttükleri abdullah ocalan asilsin kampanyasi'nın başarısıydı bu oylar. fakat mhp meclise girdikten sonra verdiği sözü unuttu, bi' anda sus-pus oldu. hani derler ya süt dökmüş kedi olmak, mhp'nin seçim öncesi aslanlar gibi kükreyen siyaset anlayışı işte bu deyime bıraktı yerini. ekonomi zaten berbattı, ki 17 ağustos depremi ile hayat felce uğradı, herşey allak bullak oldu. bunlarda da doğru düzgün bir organizasyon sağlanamayınca türkiye az daha bir şirket gibi iflasını açıklama noktasına geldi, kemal derviş ithal edildi vs vs. gel zaman git zaman ecevit'in yaşlılığı ve sürekli rahatsızlanması, amerika'nın ırak işgali'ne ecevit'in karşı çıkması, ab'ye adaylık konularıyla birlikte hükümet erken seçim kararı aldı. tam da bundan önce kopenhag kriterleri'ni geçirmek istedi meclis, dsp tarafından pek ses gelmedi, adeta üstüne yatıldı 'asılsın' söyleminin, zaten o kadar da vurgu yapılmamıştı buna, apo'nun ecevit'in başbakanlığı döneminde yakalanmasından yeterince ekmek yemişti dsp. ancak bi' anda mhp'nin paçaları tutuştu, hem de ne tutuşmak. o döneme kadar ağzından apo kelimesi dahi çıkmayan mhp cephesi; kriterlerden birinin idam cezasını kaldırmak olduğunu bilerek ab'ye girme siyasetini benimsemiş iş yasayı çıkarma gününe geldiğinde ne yapacağını şaşırmıştı. öyle ya, mhp o kadar oyu apo'yu asacağız sözüyle almıştı halktan. eğer yasa çıkarsa mhp sözünü tutamamış olacaktı. nitekim öyle de oldu, idam cezası kalktı, mhp biraz asıp gürlese de ses edemedi bu duruma, bu yasaların elbet çıkacağını bal gibi biliyordu kendisi de aslında, kendi elleriyle kendi kuyularını kazdılar. ve 2002 seçimleri, akp'nin iktidarı, dsp ile mhp'nin dibe vuruşu yani diğer değişle sağın da solun da göçtüğünün resmi belgesi.
abdullah öcalan'ın asılması hadisesinin bir kampanya konusu haline getirilmesi bu ülkeyi dipsiz bir kuyuya itti. tutulamayacak sözlerin verilmemesi gerekliliği birkez daha anlaşıldı benim nazarımda. benim nazarımda diyorum, çünkü o dönem istifa eden devlet bahçeli bugün gene mhp'nin genel başkanı ve gene asıp kesiyor, gürlüyor kendisi.
ülkenin huzuru için sonuna kadar desteklenmesi gereken kampanyadır. ama bizi kimse iplemeyeceğinden buraya ne kadar yazsak da boştur.faydası olmayacaktır.
başlık içinde bir yerlerde hemen politika yapılmış, devlet bahçeli eleştirilmiş. tamam eleştirelim ama iftira başka şey eleştiri başka şey.
mhp milletvekilleri, idam yasası meclise geldiği gün blok halinde hayır oyu verdiler. meclis tutanaklarından o günkü oylamayı bulup bakanlar tarihle yüzleşebilir. neticede anap, dsp ve hatta bugün akp'de siyaset yapan bir çok kişi (gerekirse isim isim sayarız) evet oyu verdiği için apo idamdan kurtuldu.
kuzum eleştirin ama kahve ağzıyla iftira atarak değil. siz okuyup yazıyorsunuz değil mi?
tarihin tekerrür etmesini sağlayacağı için desteklenmeyecek kampanyadır.
ülkemizin siyasi tarihi boyunca sivrilip asılan ki$iler aradan bir süre geçtikten sonra iade-i itibar yoluyla idol haline getirildiği için gereksiz bir kampanyadır.
$imdi tut apo'yu as, zaten bir sürü destekçisi var, 10-15 yıl sonra gelen hükümetlerden biri çıkıp der* "apo yok yere asıldı" ondan ve temsil ettiklerinden özür diliyoruz diye.**
apo'nun gücü siyasi olarak bastırılmadığı sürece asmanın destekçilerine fayda sağlamaktan ba$ka bir getirisi olmayacaktır.
ülkemizde her asılanın aradan çok geçmeden kahraman ilan edilmesi gibi bir durum varken pek destekleyemediğim kampanya. ölümlerin en acısı hak ediyor o ayrı.
yıllar önce demokratikleşme adına kaldırılan idamı tekrar geri getirmeyi sağlıyacak kampanya. kesmez bi abdullah öcalan türkiyeyi, hazır idam geri gelmişken kıralım tüm kürtleri, bir gece ansızın girelim kuzey ıraka 82 musul olsun 83 kerkük..
mehter marşıyla büyüdük biz;
iki ileri bir geri....
türkiye cumhuriyeti devleti'nin itibarını, dünya devletleri nezdinde iki paralık edecek, bir devletin; devlet olma vasfı ile bağdaşmayan, tükürdüğünü icabında yalayabileceğini örnekleyen, iğrenç bir hadisedir.
abdullah öcalan'ı, sırf kargaşa yaratma uğruna, kundaktaki bebeye kurşun sıkmaktan çekinmeyen ilkesiz bir insan, adi bir terörist olması nedeni ile günahım kadar sevmem lakin devlet, suçlusunu da masum yurttaşı gibi koruma ve gözetme mecburiyetinde olduğunu unutamaz.
kim ne derse desin diğer ülkeler otlar boklar umrumuzda olmadan biran önce gerçekleştirilmesi gereken olay. geç bile kalındı aslında. asılmadan önce keşke yapılabilsede terör bokuna şehit vermiş olan ailelerimizin hepsine tek tek götürülse bir adet surata tükürme ve tekme tokat dalma işlemi gerçekleştirilse üzerinde. o zaman asmaya falan gerek kalmaz..
türkiye cumhuriyeti devleti'nin anlık hükümetinin kürtleri hoş tutmak için iki paralık ettiği itibarını uluslararası arenada geri kazandıracak, ab ve abd ye anadolunun bağrından kocaman bir nah çekerek "sttrin gidin lan" demesini sağlayacak, bir takım şerefsizlerin yüreğini dağlayacak durumdur.
sözlükte dahi pkk yı savunanlar bunu istemiyor ise kesinlikle yapılmalıdır. bu kadar beslediğimiz yeter apo asılmalıdır.
katılıyorum desem "faşist", katılmıyorum desem "pkk yandaşı" olarak görüleceğim kampanya. bu adamın bir maşa olduğunu elbet ki biliyoruz ve asmaktan ziyade arkasındaki güçlere ulaşmamız gerektiğini de. fakat bu adam yaşadıkça daha da fazla yandaş toplamakta. hafızanızı bir yoklayın; bu adam sıfatını bile haketmeyen canlının asılması halinde bizlere bu mahlukatın sevenlerin gözünde efsane olacağı söylenmedi mi? ee asılmadı ama hala efsane hatta daha da fazlası. çünkü biliyor ki bu mahlukatı seven beşerler devletin onu asmaya gücünün yetmeyeceğini. işte bu noktada artık onurlu bir geçmişi olan bir devlet olduğumuzu hatırlamamız ve gerekeni yapmamız gerekmektedir. bu ülke nice devlet adamlarını hatta başbakanı, nice suçu bağımsız türk devleti istemek olan fidanları astı ki onlar haksız ölümlerdi, bu suçluyu; yaşaması hergün bir askerin canına mal olan mahlukatı mı asamayacak.