ric'at: hazreti isa gökten inip geri dönecektir. hazreti muhammed'de ondan büyük peygamberdir, oda geri döneceketir.(müslümanları hristiyanlaştırmak için ortaya atılmıştır)
vesayet: kendinden sonra vekil bırakmak anlamına gelir. hazreti muhammed'in ölünce hilafeti hazreti ali'ye bıraktığı görüşünü ortaya atıyor.
ilahi hak; halifeliği hak eden kişi hazreti ali olduğu söylendi.
islam dünyasını bir daha birleşmemek üzere bölen göt. evet bildiğin göt.
bir rivayettir ki bu götün bir yahudi olduğu söylenir, ama bu konuda sahih bir kaynağa henüz rastlamadım.
günümüzde yeni abdullah ibni sebe'ler mevcut islam dünyasında.
çok bilinen isimler.
hemen hepsi de en az ibni sebe kadar göt.
dün kardeşim dediklerine bugün tu kaka diyen götler bunlar.
Islam tarihindeki kara lekeleri örtbas etmek için ortaya atılmış hayali kahraman. Cemel savaşında ayşe kalkar hz ali'ye savaş açar binlerce kişi ölür sorumlu kim ibni sebe muaviye piçi hz ali'ye isyan eder yine ortalığı karıştıran ibni sebe olur osman'ı hani şu gökteki yıldızlar denen sahabeler öldürür yine suç ibni sebe'ye atılır. Ulan ne adanmış bu ibni sebe koca islam dünyasını birbirine katmış bi dünya adamı peşinden sürüklemiş ortada ne bir mezarı var ne bir eseri anlayacağınız ehlibeyt'e yapılan zulümleri kapatmak için uydurulan bir günah keçisidir.
Son zamanlar bazı inatçı cahiller ibn Seba diye birisinin tarihte yaşamadığını söylüyorlar. Fakat bu boş bir iddiadır. Şianın en ünlü ve ilk devir rivayet alimleri ibn Sebanın yaşadığını tasdik ediyorlar.
Hatta Büyük şii alimi Said ibn Abdullah el-Kummi "el-Makalat vel Firak" isimli eserinde Alinin imametine itikadın farz olduğunu söyleyen ve Sahabilere tan eden ilk kişinin ibn Sebe olduğunu söylüyor : "Sebailer Abdullah bin Sebenin devamcılarıdır. .... Ona (ibn Sebe`ye) yardım edenler ibn Hursi ve ibn Esved idi.. O, Ebu Bekiri, Ömeri, Osmanı tahkir eden ilk kişiydi" [1]. el-Kummi Şiaya göre en itibarlı ve en güvenilir kişilerden birisidir. Şianın es-Saduk ismiyle bilinen ünlü alimi onun hakkında diyor : "Said el-Kummi masum imam Hasan el-Askeri ile görüşmüş ve ondan rivayet etmiştir." [2].
Diğer şii alimi Nevbahti de ibn Sebanın Alinin imametine itikadın farz olduğunu söyleyen ilk kişi olduğunu zikretmiştir [3].
Daha bir büyük şii alimi el-Keşşi, "Rical el-Keşşi" eserinde diyor : Abdullah ibn Sebe yahudiydi daha sonra müslüman oldu, Aliyi dost edindi. Yahudi olduğu zamanlar Yuşa bin Nunun Musa`nın vasisi olduğunu söylerdi, müslüman olduktan sonra ise Muhammedin ölümünden sonra aynı şeyin Aliye ait olduğunu söylerdi. Alinin imametinin farz olduğunu söyleyen, onun düşmanlarından beraat eden, onun mühaliflerini ve onların küfürlerini ifşa eden ilk kişi O olmuştur. Bu yüzden şiaya ve rafiziliğe muhalif olanlar derler ki Şianın ve Rafiziliğin esası yahudilikten alınmıştır." [4]
Muasır Şianın en büyük alimlerinden biri olarak kabul gören el-Memkani, el-Keşşi`nin bu sözlerini kendi eserinde naklederek kabul etmiştir. [5].
ibn Seba hakkında bilgiler veren eski şii kitaplarından birisi de ibn Şaşir en-Naşi el-Ekber`in [6] "Mesail el-imamiyye" eseridir. Naşi el Ekber yazıyor : "Bir grup Alinin ölmediğini, hayatta olduğunu ve arapları yola getirmedikçe ölmeyeceğini söylediler. Bunlar Abdullah ibn Seba'nln devamçıları olan Sebailerdir. Abdullah bin Sebe Sana'lı yahudiydi, Medain şerhinde yaşıyordu." [7].
Şeyh Tusi, "Rical et-Tusi" eserinde Alinin ashabı bölümünde ibn Sebe hakkında rivayetler aktarmıştır [8]. Şeyh Tusi "Tehzibul Ahkam" eserinde de ibn Sebadan bahsetmiştir [9]
Nimetullah Cezairi, "Enverun Numaniyye" eserinde [10], Meclisi "Biharul Envar"da [11], el-Hilli "Rical" eserinde [12], Şeyh Mufid, "Şerh Akaidul Sudur" eserinde [13], Muhammed Muzafferi, "Tarih eş-Şia" eserinde [14] ibn Sebadan bahsetmişlerdir.
Bunlardan başka bir sürü kaynak daha gösterilebilir. Kısacaksı ibn Sebe`nin kimliği hakkında Şia kitaplarında malumatlar inkar edilemeyecek kadar oldukça fazladır.
[1] "el-Makalat vel Firak", s.10-11
[2] es-Saduk, "ikmelü`d-Din ve Temam en-Nime",s.425-435. (es-Saduk lakabını ona şiiler verçmiştir, anlamı doğru sözlü demektir)
[3] en-Nevbahti, "Fırak eş-Şia", s.19-20
[4] "Rical el-Keşşi" , s.108-109. (el-Keşşi, ibn Seba hakkında çok sayıda rivayet nakletmiştir. bkz 106-109, 180-184cü sayfalar. Rical el-Keşşi eseri Şiilerde en eski ve mutemed rical eseridir.
[5] el-Memkani, "Tenkih el-Mekal", 2/84
[6] Abdullah bin Muhammed Ebül Abbas - ibn Şaşir en-Naşi el-Ekber ismi ile biliniyor.
[7] "Mesail el-imamiyye", s.22-23
[8] Rical et-Tusi, s.51
[9] Tehzibul Ahkam, c.2. s,322
[10] "Enverun Numaniyye", c.2, s.234
[11] "Biharul Envar", 25/286-287
[12] Hilli, "Rical", 2/71
[13] "Şerh Akaidul Sudur", s. 25
[14] Muhammed Hüseyin el-Müzefferi, "Tarih eş-Şia" s.10
"Persler yüzyıllarca bölgelerinde önemli bir güç oldular, asla istila veya boyun eğmeye maruz kalmadılar bu onları mağrur bir millet yaptı.
Persler yüce ırk ve millet olan Arapları kendilerinden aşağı görürlerdi, onları yağma yapan çapulcular olarak tanımlamaktaydılar. Böylece gassaniler gibi bir takım tampon devletler kurdular. Ama Araplar Müslüman olunca her şey değişti tüm Pers şehirleri tek tek fethedildi ve en son koca imparatorluk Müslümanlara diz çöktü.
iranlılar bunu kabullenemediler ve onlarca yıl islama geçmekte zorlandılar. Nüfusun büyük bölümü ateşperestliğe devam etti. En son bu Yahudinin islamı bölmek için çıkardığı Hz. Ali'ye haksızlık yapılıyor düşüncesini Persler adeta resmi ideolojileri haline getirdiler ve islama olan muhalefetlerini Şiilik üzerinden devam ettirdiler."
ibni'nin önde gidenidir. O kadar ibni bir insandır ki, bu adamın peşinde gidenlerde en az kendisi kadar ibni mezhep faşistleri olmuşlardır.
Yahudidir ve islam'ı bölmek için Şii mezhebini ortaya atmıştır. Asıl amaç Perslerin, yani iranlıların genişleme politikasına hizmettir.
Hz. Ömer'e küfretmenin ibadet sayıldığı, Farsların resmi devlet paradigması haline getirdiği, islamla alakası olmayan, içinde hayat kadınları ile ilişkiyi meşru gösteren muta nikahını barındıran sapkın inanışın kurucusudur.
içimizdeki Suriyeli halka Arap oldukları için nefret duyanlar, aslında ataları iran tarafında devşirilerek Şiileşmiş olanlardır genel olarak.
Zamanında, iran Safevi Tarikatı'na Ankara Savaşı sonrası esir aldığı 30.000 Türkmen Çocuğunu satan Timur ile de Osmanlı'da bitmek bilmeyen isyanlara sebebiyet vermiş olan mezhebin kurucusudur.
Şahkulu, Celali, Koçgiri gibi yüz binlerce sivili Sünni oldukları için katleden Şiileşmiş Türkmenlerin torunları hala içimizde bulunmaktadır.
Suriyelilere olan nefretlerinin kökeni ise iran Devşirmesi Şiileşmiş atalarının genetiğinden geçmiştir kendilerine.