allahım sana geliyorum dedirtesice isim.
dünyaca ünlü bir arap piyanist, yahut bir balet, keman virtüözü, bir ressam, film senaristi ya da bir beyin cerrahı olsa şaşardım. yakışık almazdı.
şu an bölgede önemi artan, zengin katar'ın başbakan yardımcısı ve eneji bakanı olan zatın birisi tahsilini,önemini yazar belki ilerde. ancak benim nazarımda önemi,duyunca beni afallatan hadise şudur: bu zat yılmaz-ecevit hükümeti döneminde türkiye ile ilişkileri geliştirmek için ülkemize geliyor. başbakan, yardımcıları onu kale almıyor. neyse diyor amacım türkiye ile yakınlaşıp ilişkileri geliştirmek. enerji bakanına gidiyor,reddediliyor. bakanlık müsteşarıyla olsa dahi görüşmek istiyor hem ben rezil olurum hem türkiye adına olumsuzluk olur diyerek heralde. müsteşar deneni geçtik, bir enerji bakanlığı yetkilisi ile en azından ilişkiler,anlaşmalar üzerine konuşmak istiyor. sonuç türkiyeyi krize sürüklemiş beceriksiz ve tembel eski hükümetimiz bu zatla görüşmüyor. bakan olan ve ilerde başbakan yardımcısı olacak bu adam kalbi kırık şekilde dönüyor ülkesine.
bu haltı yiyen yanlış ve usulsüz enerji politikaları nedeniyle kamuyu zarara uğrattığı ve görevini kötüye kullandığı" iddiasıyla 13 Temmuz 2004 tarihinde TBMM tarafından Yüce Divan'a sevkedildilen ve Yüce Divanın, kendisini 27 Temmuz 2007 tarihinde 1 yıl 8 ay hapse mahkûm edip ve cezasını ertelediği cumhur ersümer ve onun bürokratlerı. allahtan yeni hükümet ne yaptıysa sıcaklığı yeniden tesis edebilmiş zor olsa da. demek iyi siyasetçi ki bunların yaptığı terbiyesizliği türk halkına teşmil etmemiş. allah bilir bunlar kaç ülkeye daha yapmıştır böyle. herneyse uzatmamayım empati yaptıkça küfredesim geliyor görevini yapmayıp bizleri rezil edenlere.