kasmaya gerek yoktur ve artık eşine* karsı türkiyeyi savunmasına gerek de yoktur çünkü eşi o başvuruyu geri çekeli çok olmuştur ve dava düşmüştür. eşine yapılan haksızlığı ve türkiyenin büyük bi sorunu olan* durumu o platformda gündeme getirebilmel için açılmış bir dava idi ayrıca.*o dönemin siyasi konjöktürü onu gerektiriyordu ki ve gerçekten mağduriyet vardı dava açıldı. eğer eleştiri yapılacaksa bunca zaman iktidarda olmalarına rağmen neden hala o sorunun* çözümünü yapamadılar ya da neden tek bir adım atamadılar konusunda eleştiririz abdullah gül'ü ve akp hükümetini başından sonuna. yoksa abdullah gül bu kabinede görevini en layıkı ile yapabilen ve yakışan bakanlardandır. başka da söze hacet* yoktur.
"tek okuduğum gazete vakittir" diyerek beni benden almış bir insan.
dış işleri bakanı olsaydım bu lafı türkiye'nin gözleri önünde söleyebilmek için hallice alkol almış olmam gerekirdi çünkü normal bir şekilde bu lafı sölemeye utanırdım.
niye?
çünkü bu insan paravan da olsa bir süreliğine başbakanlık yapmış ve halen de dış işleri bakanı görevini yürüten bir insandır.ben bile 23 yaşında ve hala öğrenci sıfatına haiz bir insan olarak gün içinde oldukça fazla çeşitte gazete ve dergi okumaya özen gösteririm.
niye?
olaylara farklı açıdan bakabilmek kendimi az da olsa daha fazla geliştirebilmek ve bir gazetede kaçırdığım veya o gazetede yayınlanmayan gerekli bir haber varsa başka gazetede bulabilmek için.
ama sayın abdullah gül bunların bile farkında olmayarak ve bu lafı söleyerek ne kadar kültür(!)elçisi bir insan olduğunu bir kere daha gözler önüne sermiştir.
