milletine tepeden bakmayan cumhurbaşkanıdır. ülkesinin menfaatleri için gereken her şeyi yapmaya çalışır. ülkesi için az biraz faydası dokunacaksa; değil ankara'dan başka bir şehre, başka diyarlara bile ziyaretler gerçekleştirir. daha öncekileri gibi çankaya'da yatarak tasarruf yapmaz.
++
Bildiğiniz gibi bizim Cumhurbaşkanı evrakta sahtecilik suçundan zanlıdır: Aynı suçtan Erbakan hükümlü; Gül'ün dosyası devlet arşivinde: Gül yargılanırsa ne olacak?.. Erbakan gibi mi olacak?.. Bir devletin Cumhurbaşkanı evrakta sahtecilik zanlısı olabilir mi?.. Soruyu bu köşede kim bilir kaçıncı kez soruyorum, Çankaya'dan tısss yok; Ancak bütün yurttaşlar bilmeliler ki bugün Çankaya'da oturan kişi evrak sahteciliğinden zanlıdır; Peki bu gerçeği gerçekliğe nasıl dönüştürebiliriz?..... Gül'ün gerçeğini de 10 kez değil, ama 100 kez yazarak ülkeye, halka, ulusa duyurup belletebilir miyiz? isterseniz bu köşeden başlayalım: Cumhurbaşkanı Gül evrakta sahtecilikten zanlıdır; Cumhurbaşkanı Gül evrakta sahtecilikten zanlıdır; Abdullah Gül evrakta sahtecilikten zanlıdır; Gül evrakta sahtecilikten zanlıdır; Gerçek tüm ülkeye yayılsa, dağılsa, halkımıza duyurulsa fena mı olur?.. Demokrasi gerçekler rejimi değil mi?.. Gül de evrakta sahtecilikten zanlı değil mi?. (ilhan selçuk, cumhuriyet)
++
büyük bir vefa örneği sergileyerek(!), bugünlere gelmesinde önemli rolü olan erbakan hoca'nın cezasını yetkisini kullanarak affeden, kaldıran cumhurbaşkanı. http://www.hurriyet.com.t....asp?gid=229&sz=63505
kayserililerin zeki çocuklarını ticarete yönlendirmesi, aptal çocuklarını okutması gibi bir hadise vardır.
tamam, cumhurbaşkanımız da kayserilidir ve istanbul üniversitesi iktisat fakültesi'ni bitirmiştir ama yukarıdaki gelenekten bir sonuç çıkartılmaması gerekir, ben hiç çıkartmam mesela... *hemen yanlış anlamayın
ben abdullah gül'ü çok severim ve bu genellemenin yapılmasına izin vermem, bu entryye artı veren olursa karşısında beni bulur!
ben abdullah gül'ü seviyorum, çünkü kendime zarar verilmesinden hoşlanıyorum, çünkü ben mazoşistim.
o da bir sevgi türüdür, o da bir fantezidir...
refah partisi milletvekiliyken katıldığı bir seminerde atatürk için söyledikleri:
''türkiyenin irak, suriye, libyaya çok benzeyen yanları var. neden? aynı tek adam pozisyonu. bugün bu ükelere gidin, tek insanın resimleri vardır her yerde. tek insanın heykelleri vardır"
(atatürk`ü saddam, kaddafi, hafız esad ile aynı kefeye koyuyor.)
bunlar da cumhuriyet hakkında düşündükleri:
"türkiyenin bütünlüğünü tehdit eden büyük tahribatı vermiş olan sistemin ilkelerinden biri de laiklik ilkesidir.türk milletinin moral değerlerinin ana kaynağı din olacak,islam olacak,sonra siz bunu potansiyel tehlike olarak göreceksiniz ve bunu uygulamalarla ortaya koyacaksınız."
"bu açıdan ikinci cumhuriyet,yeni osmanlıcılık kavramlarının ve bu tartışmaların ortaya gelmesini ben çok sağlıklı görüyorum ve geleceğe umutla bakıyorum..."
bir kaç güne kadar ermenistan ı ziyaret eden ilk türk cumhurbaşkanı olacak. bildiğim kadarıyla daha önce ermenistan a ne başbakan ne de bakan derecesinde bir ziyaret olmamıştı. zaten diplomatik bir ilişkimiz de yok. birden cumhurbaşkanını yollamak büyük bir jest olmuş. ermenistan cumhurbaşkanı serj sarkisyan ile 6 eylül de oynanacak ermenistan-türkiye maçını stadta seyredecekmiş. umarım yuhalanmaz.
keşke ermenistan'a gitmeseydi dediğim kişi. kanımca 2 ülke arasında abd'yi çhc'yle barıştıran ping-pong diplomasisine benzer yakınlaşmanın başlaması çok zor. çünkü ermenistan'ın türkiye ve azerbaycan aleyhinde yürüttüğü politikanın değişmesi mümkün değildir. hele rusya yanlısı dağlık karabağ kliği oranın başındaysa.
türkiye'nin (cumhuriyeti değil) tutarlı cumhurbaşkanı.
Bundan 15 yıl önce, 1993 yılında, Demirel Hükümeti'nin Ermenistan politikası konusunda verilen gensoru sırasında Refah Partisi adına Abdullah Gül söz alıyor, söz hakkı veriliyor, bakalım neler söylüyor:
Hükümet, bu politikasıyla, geleceğimizi gerçekten ipotek altına almıştır ve öyle ipotek altına almıştır ki, Ermenistan Cumhurbaşkanı Cumhurbaşkanının cenaze merasimine katılma cesaretini göstermiştir.
araya giriliyor.
HALiL ORHAN ERGÜDER (istanbul) Beynelmilel protokol o.
ABDULLAH GÜL (Devamla) "...Sizin nasıl bir uzlaşmacı olduğunuzu, Türkiye'nin menfaatleri söz konusu olduğunda, sizin şahin gibi davranmayacağınızı bildiği için, yüzünüzün ne kadar yumuşak olduğunu bildiği için cesaret bulmuş ve Türkiye'ye gelmiştir.
Siz bana bir ülke gösterin ki, kardeşleriniz savaş halinde olacak, kardeşleriniz katledilecek ve onlar katledilirken, "Bunun müsebbibi Türkiye'dir" diye demeçler verecek; o kardeşlerimiz katledilirken, Avrupa'nın haritaları bellidir, yerine oturmuştur; fakat Ortadoğu'nun, Asya'nın haritaları nihai şeklini almamıştır; diye açıklamalar yapacak; Kars'ın, Ermenistan toprağı olduğunu iddia edecek, bütün bunlardan sonra o adam Türkiye'ye gelecek ve siz de elini sıkacaksınız!.."
Abdullah gül, bundan 15 sene önce, cenaze için elini sıkanlara ateş püsküren sayın gül, şimdi ellerini sıkmak için ermenistan'a gidiyor.
yeni kurulan 23 üniversitenin rektörlerinin belirlenmesi sırasında ne kadar taraf olduğunu ve tayyip'in maaşlı memuru gibi çalıştığını bir defa daha kanıtlamış pasif kişiliktir.
a.b.dullah gül 23 üniversite arasında 12'sine YÖK'ten kendisine gelen isim listesinde ilk sırada yer alan adayı atarken, atadığı 23 isim arasında 17 ismin "Türbana Özgürlük" bildirisinde imzası bulunuyor.
bu iktidar, bu cumhurbaşkanı ne kadar daha türkiye'yi kutuplaşmalara sürükleyecek merak ediyoruz.
new york borsasını açışındaki yersiz neşe ve sevincine şaşkınlıkla tanık olduğum ve işini fazla ciddiye aldığını hissediğim asla cumhurbaşkanım olarak kabul edemiyeceğim insan. çana o kadar uzun süre bastı ki yanındaki adam tarafından sırtına dokunularak uyarıldı. bu olayda benim ve ülkemiz için sanırım bir görgüsüzlük örneği olarak kayıtlara geçti.