ne kadar doğru bir cumhurbaşkanı'na sahip olduğumuzun ispatı olan girişim. çin işkencesinden mağdur olan türk'lere verdiği destek ile ayakta alkışlanası ziyaret.
ne çok dış politikacı yazar varmış dedirten fes. hepside uzun uzun ve okunası yazmışlar. uludağ sözlük stratejik araştırmalar klübü bile kurabilirler.
mutlandık. şukelalar benden.
Mayın arazileri yasasını onaylayarak Türk sınırlarını Yabancılara peşkeş çeken cumhurureis'in milliyetçilik yaparak oralarda bulunmasının inandırıcı olmadığı gezidir.
Sen kendi Ülkenin sınırlarını birilerine peşkeş çekiyorsan kimse senin doğu-türkistanımıza gidip de oralarda Türklere sahip çıkmana samimi gözüyle bakmaz. sen önce Türkiye'deki Türklere, türk topraklarına sahip çık denir adama.
Ha tabi mesut yılmaz'ın Gökbayrağı yasakladığı bu ülkede Böyle şeylerin halk tarafından düşüncesizce Samimi olarak görülmesi de doğaldır. O yüzden partizan olmayanların takdir etmesini normal karşılamak gereklidir.
bu islerin hangi boyutlar, görüsler düsnceler cercevesinde yapildigini bilmememizden ötürü aslinda görüs bildirilmemesi gereken bir ziyarettir. dogrudur, ortak müstereklermiz cok fazladir.
aslinda ortak müsterekler acisindan bakildiginda, azeri kizinin türkiye´ye oy verirken elini kalp seklinde gögsünün üzerinde tutmasinda hep bir anlamlar vardir. o adamlarla paylasabilecegimiz cok seyler vardir. ben azerileri tanirim, bizim onlardan disiplin adina, bir isi dürüstce takip etmek adina ögrenebilecegimiz cok seyler vardir. türkistan da rus disiplini almis, "rus ekolünde" insanlardan olusur. ben almanya´da türki bir kiz tanimistim, oscar peterson kadar iyi caz caliyordu piyanoda. hayret etmis, bunu nasil ögrendin diye sormustum, meger türkistan´da "caz okullari" varmis. bunlar devlet okullariymis, kac tane var böyle sey türkiye´de?
o bölgenin türklerine "türkce konusan rus" diyebiliriz. gercekten benim tanidigim kismi son derece disiplinli ve ciddi insanlardan olusuyordu. türkiye´ye de gönülden baglidirlar, bilmezsiniz, bilseniz hayret edersiniz. adam türk bayragi görünce agliyor falan, bunlar bir türk olarak bana cok garip gelen hadiselerdir.
de...abdullah gül oraya abd güdümlü, avrupa güdümlü gitmis, onlarin politikalarini dayatmaya gitmis olabilir. insallah degildir. de degilse de bile, bizim onlara verebilecegimiz ne vardir? kültürümüz de yozlasiyor, politikamiz da... zaten rus baskisi el altinda sopa gösterme olaylari dizboyudur onlarda, biz bu türden olaylara karsi gelebilecek capta liderlere sahip miyiz? abdullah gül öyle birisi midir? olabilir, ben olmasin demiyorum... hangi programla gitmistir oralara, ne demek icin gitmistir? dogrudur, disradan bizim su an icin bilemedigimiz gelismeler yasanmis olabilir, insallah öyle olmustur. ancak ben, bu hükümetin simdiye kadar ürettigi politikalari baz alarak bu gezilerin öyle tamamen türk geri hatlarini ziyarete gitmek amacli yapildigina, gerci inanmak isterim, ama pek de inanamam.
su kadarini söyleyeyim, azeriler kazaklar cok kitap okurlar. özellikle rus literatürünü yutmustur cogu. o insanlarin bizden ögrenecegi bir yana, benim gördügüm kadariyla, ciddiyet ve kültür babindan bizim onlardan ögrenebilecegimiz cok seyler vardir.
bu ziyaretin icerigi ile ilgili fazla birsey bilmedigimizden, gaza gelip kötüleme yarisina girmeyelim. ise yarayacagini umalim. bekleyelim, görelim.
doğu türkistan'da yaşayan soydaşlarımıza sahip çıkan ilk ve tek Türkiye cumhurbaşkanı'nın, Uygur Türkleri'nin yaşadığı Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin başkenti Urumçi'yi ziyaret etmesi. * .
