küçükken şöyle derdik: saklambaç oynayan kaleye mum diksin. ve bunu tatlı bir melodi eşliğinde söylerdik.
eminim hepimiz küçükken kalelere çok mum dikmişizdir.
işte şimdi o mumları kullanma zamanı geldi.
anladın sen onu!
bazılarının " atatürk ü sevmeyenler direk ülkeyi terketsin" ile karıştırdığı şeydir. atatürk ü sevmeyen olabilir ama kimse kalkıpta atatürk için "o benim cumhurbaşkanım değil!" dememiştir. onun cumhurbaşkanlığını yani kazanılmış hakkını kabul etmeyen çıkmamıştır , 1 kişi bile...
abdullah gül ü de sevmeyen olabilir , ama kimse kalkıpta "o benim cumhurbaşkanım değil!" diyemez. kazanılmış demokratik hakka saygı göstermeyi bilmeyenlerin , cumhuriyetin niteliklerinden birisi olan 'seçme ve seçilme hakkı'na tahamül dahi edemeyen darbeci kesimin "atatürk" den bahsetmesi bile komiktir.
'' ananı da al git'' ten sonra şaşırmadığımız öneri.
bu memleket kimin diye sormak lazım.
ama o da haklı, sata sata bize bişi kalmadı.
sattıklarına da ortaksa, ee elalemin memleketinde işgaliye parası vermeden gitmemiz gerek.
anam da öldü, kimi alıp gitsem ki?
zorbalıktır, hukuka aykırıdır.. atalarımızın kemiklerini sızlatmaktır.. bize bunu dayatanların vatandaşlıktan çıkması daha hayırlıdır..
unutmamalıdır; keser döner sap döner gün gelir hesap döner
çok yerinde bir ifade. ülkenin cumhurbaşkanını istemiyorum deme özgürlüğün yok çünkü. en fazla halk oyuyla seçileceği zaman oyunu vermezsin. benim cumhurbaşkanım değil dersen o zaman tüm türkiye'nin %100 kabul göreceği cumhurbaşkanı bulman gerekir.
şimdi bu doğru ifadeyi demogojiye dönüştürenler düşünsün.
abdullah gül yanlı bir siyaset adamındır bunu kimse inkar edemeyeceğine göre sevenide olur sevmiyenide istiyenide olur istemeyenide, şimdi kimse çıkıp adam cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı yanlı olur mu hiç demesın bu ayrı bi mesele. ahanda işte bu sebepten sevmeyenide olabilir, neden vatandaşlıktan çıkayım, bu ülkeyi o mu kurdu? hangi değerine sahip çıktı ? ne yaptı faydalı? o halde (bkz: atatürk ü sevmeyenler direk ülkeyi terketsin) nasıl iyi oldu mu? durumudur. hoş olmaz.
edit: ulan bu entryde - oy aldı ya sizin vatan severliğinizden emin değilim artık.
söylediği cümle aşşağı yukarı "türkiye cumhuriyeti vatandaşıysan seçilmiş olan cumhurbaşkanını kabul ediceksin ..." dir. buradan "abdullah gül ü istemeyen vatandaşlıktan çıksın" anlamı çıkarmakta ayrı bir başarıdır. sev ya da sevme seçilmiş kişilerin kazanılmış haklarına saygı duymak zorundasın. yemedi değilmi? e tabi demokrasiyi sindirmek fazıl say türevleri için zordur.
malesef, tekrar tekrar ve israrla, basbakani kasten tarafli algilamaya yonelik kotu niyetli israrlarin kurbani olmus bir ifadedir.
basbakan burada cumhurbaskanligi makaminin sembolik oldugunu, dolayisiyla cumhuriyeti ve dahi TC vatandasliginin belkemigini ifade eden, ingiltere'nin kralligi gibi birseyler ustu (mesela karmasik teba/vatandas/cemaat kimligi ve kadin, ogrenci, vs. tarzinda altkimlikleri ile daha da zenginlestirmek mumkun) bir kutsal makam oldugunu, su halde dogustan TC devletinin tapulu ve tabulu mali olan vatandaslarin cumhurbaskanini kabul etmeyerek adeta bir cumhuriyet aymazligi icine dusecegini hatirlatmistir. ancak bulundugu ulkenin halki kazma oldugu ve bu derinligi anlamayacagi icin ozet gecmek zorundaydi. boyle derin bir politik hesaplamanin indirgenmesi elbette yine bu siradan halk tarafindan degil, bendeniz gibi ulemanin onde gelen kod cozuculeri tarafindan aydinlatilmaktadir.
yanilmayiniz. basbakan sizin iki gunluk onemsiz hayatlarinizin otesine seslenmistir. kendisi bu cumlenin bundan 50 yil, belki de 100 yil sonra nasil algilanacaginin, aklin yankilarindaki ozun akilda kalmasi icin yapilan aykiri-edebi-uslup yapibozumu yontemi kullanmistir: ki boylece siradan insana sahip oldugu degerlerin ozunu sorgulatmasi acisindan da ayrica takdire şayan bir hatiptir.
neyse ki gelecek nesiller cok daha genis olacaktir ve basbakanin bu cumledeki devrimciligini sezebilecektir.
şöyle bir örnekle açıklayayım. bir kız(bekir coşkun) babasının(halkın) isteğiyle kocaya veriliyor. kız bu herif(abdullah gül) benim kocam olamaz diyor. başbakan da "terket istiyorsan" diyor. bence kızın iyiliği için söylüyor. hazmedemiyorsan, ayrılmak istiyorsan evini bırakıp gideceksin veya babam böyle istemiş diye saygı göstereceksin.
yani olay abdullah gül meselesi değil. bu ülkenin seçilmiş cumhurbaşkanını cumhurbaşkanı saymıyorsan ve hiç durmadan bozuk plak gibi aynı şeyi söylüyorsan yapabileceğin sadece ayrılmak. başka ne yapabilirsin ki? biri de çıkıp bunu önermiş. birini istememek farklı bir şey, onun konumunu kabullenmemek başka şey.