sonun değil, sözde değil özde, yaygın demokrasinin, gerçek demokrasinin başlangıç noktasıdır; çok kısa sürede tüm sözlük, ayh! tüm ülke görecektir bunu; korku tacirliği yapan beyinsizler chuky olsun sevgili sözlük...
iktidar partisinin kararıdır, gayet normaldir. seçilirse de* oldukça demokratik bir adım olacaktır. isteyen sevincinden nara atsın, isteyen sinirinden kudursun, gerçek budur. eşi şöyle giyiniyormuş, böyle örtünüyormuş muhabbetlerinin de bırakılması gerek artık zira; biz, hayrünisa gül hanım'ın giyim tarzı yüzünden değil, bunu ısrarla tartıştığımız için geri gidiyoruz. ayrıca artık lütfen, halkın iradesine yapılan saygısızlıklar bitsin dilemekteyim. eskiden halk doğruyu bilirdi, peki aynı halk, şimdi, bazı kesimin hoşuna gitmeyen partiyi iktidara getirdiği için mi bazı kendini beğenmiş, kibirlilerin hakaretlerine uğramak zorunda? çok çağdaşsanız, çağı yakalayınız. at gözlükleri çıksın artık..
(bkz: kukla tiyatrosu)
ve artık devletçilik ilkesine, cumhuriyetçilik ilkesine karşı bir makam olarak cumhurbaşkanlığı makamı.
üzülüyorum güzel ülkem, başka bir şey gelmiyor elimden. öyle çoklar ki.
cahil ülkemizin uyutulan halkına verilen bir hediyedir. istesekte istemesekte bir yerde ne yazıkki halkın iradesir. ama bu ülkenin aydınları susturulsada, bastırlsada, astırılsada, kestirilsede, öldürülsede ölmeyecektir. düşünceler ölmez, ölemez çünkü...
atatürk' ün kurduğu bu cumhuriyeti din sömürüsü yapan amerikan kuklalarına hibe etmeyeceğiz.
bunlarda geçecek bu ülke neler görmediki...
nazım' ın ülkesinde güneşli günler göreceğiz çocuklar.
cumhurbaşkanlığının bugün pasif bir makam olması ve akp nin gülden ılımlı olsun olmasın kimi getirirse getirsin o makamı tekeline alacağı gün gibi açıkken belki de gül artık pasif bir siyasetçi olacağı için sevinilmesi gereken durumdur.
edit: eksileyin canlar eksileyin. hep siz sevinecek değilsiniz ya..
bu olay ile cumhurbaskanı olacak abdullah gulun karısının turbanlı olması beni ilgilendirmez ama beni temsil etmesin lutfen. cunku turban ne bu ulkenin gercegi. ne bu ulkenin kulturu. arabın kıskanclıgı arabın kulturu. cumhuriyete yakısmıyor. bayrak alyıldızlı aydınlık bayrak. turban degil. madem bir bayraga ihtiyacımız var bir islam ulkesi olarak o simge turban degil kitap olsun. kitap okuma alıskanlıgı olanlar musluman digerleri olmasın. turban takan ve takmayan olmasın bu ayrım yani. sonucta ilk emir nedir? turban turban turban. yanlıs. oku oku oku... kac kere kitap aldınız be elinize?
sezer gibi bir adamdan sonra o koltuğa oturmayı hak eden insandır. yaptığı cahil cesareti değil alnının akıyla cumhurbaşkanı olmaktır. siz de yuzde 80 in desteğini alın sizde cumhurbaşkanı olun. daha ne konuşuyorsunuz anlamadım ki. en mantıklısı herkes haddini bilsin aldığı oy kadar konuşsun.
tamam, yüzde 46 bir oy alnıdı, halkın iradesi dendi, demokrasi dendi... hepsine eyvallah. sonuç da ortada, demokratik bir sonuç ve süresi dolan sayın sezer'in yerine biri seçilmesi gerekiyordu,ve bu eylemde gerçekleştirilecek. buraya kadar normal. ama şunu anlamıyorum: bazı gayretkeşler sanki abdullah gül'ün köşk'e çıkartmayı öyle bir mesele haline getirmişler ki! nedir yani bu gayretkeşliğinizin amacı! neden gül bu kadar önemli sizin için? gül olunca ne olacak hem? bunu seçilmişlikle ve halk iradesi ile alakası yok! tamam necdet sezer'in görevi bitti! yerine gül'de gelebilir bir başkası da, ancak bazıları abdullah gül için nerdeyse havariliğe soyunmuş ortalarda demokrasi naraları atmaktalar! şimdi abdullah gül olunca türkiye de ne değişecek bir de onu söyleyin bakalım? şimdi abdullah gül çankaya'ya çıkınca terör, başörtüsü, ekonomi, işsizlik gibi sorunların hepsinin hallolacağını mı sanıyrosunuz sizler? peşinen sizlere burada diyorum ki bu sorunların hiç biri hallomayacak ve kişisel kanım daha da kötüye saracak işler!
umarım ben yanılıyorumdur, umarım bu , "biz değiştik artık" diyen geçmişi 10 yıllık olan demokratlar doğru söylüyordur. bekleyip göreceğiz, zira demokrasinın ibresi bu mazlum ve haksızlığa uğratılmış görünümlü elit kişilerin yönünde.
yüzsüzlüğün daniskasıdır. akp'nin ikinci planı uygulamaya sokmasıdır. bu arada da o koltuk yedi yıldır doluydu hatta taşacaktı. görünen o ki şimdilerde bom boş kalacak. *
milletin kararıdır... hiçbir suç işlememiş (p)ak insandı abdullah gül... hakkındaki zan, suçunun ispatı değildir, ama yüzelli pkk'lı iti hiç yoktan, hangi akla hizmetse, affetmek millete ve kahraman mehmetçiğe edilmiş, tarihe geçecek bir ayıptır...
ben halktan biri olarak türkiye'yi aihm'e şikayet eden bir insanın cumhurbaşkanı olacağını söylese biri 'hadi ordan sen git bak bakıyım ben evdemiyim' derdim.
ama görünüş gösteriyor ki ortam mucizelere çok müsait. o yüzden de 'şu demokrasi varya bu ülkede ölüyü diriltir' diyorum geçiyorum.
açıkçası abdullah gül'ü sevmiyoruz dikenine de katlanmak istemiyoruz. ama görünen o ki sözlükteki bazı arkadaşlarımız savundukları kişinin harbiden de savunulucak bir tarafı olmadıklarını gördüklerinden , nerden saldırıcağını şaşırıyolar. he bu arada soru eki mi yi ayrı yamamışım kalıbıma tüküreyim böyle rezalet görmedim , ne kadar zavallıyım.**
bir cumhurbaşkanı adayı olarak abdullah gül'ü desteklemesem de gül'ün adaylığı kaçınılmaz bir sondu. seçimden önce muhtıra vermeyi yurdum insanına bir borç bilen tsk' nın getirdiği bu noktadan (ne yazık ki) geri dönüş yok-tur. her iki kişiden biri (istesek te istemesek te) bulunduğumuz noktayı sandıkta açıkça istediklerini göstermiştir. pişman olunur olunmaz ayrı bir konu, ancak:
eğer abdullah gül aday olmasaydı demokrasi adına bu ülkenin çok fazla sözü olamazdı.
--spoiler--
ordunun yönettiği bir ülkenin vatandaşı olmaktansa abdullah gül ü köşkte görmek tercih sebebidir.
--spoiler--
abdullah gül'ün 11. cumhurbaşkanı olmasından daha güzel bir durum değildir.
olduğu gün ne terör ne işsizlik ne de başka başka sorunlarımız hallolacak.
ama lakin olmazsa olmazımız gerçekleşecek, milletle adeta aşık atarcasına girilen inatlaşma milletin zaferiyle son bulacak.
yok öyle milletin adamına kafa tutup, abdullah gül olmaz da olmaz çatışma çıkar diye tehditler savurup üstüne bir de milletten tokat yediği halde kerameti kendinden menkul bir gücü egemenlik kayıtsız şartsız milletindir sözüne karşın demokles'in kılıcı gibi milletin üzerine sallayıp inatlaşmak, sonra da yahu nedir bu abdullah gül'deki inadınız diye pişkinliğe yatmak..
22 temmuz seçimlerinin doğal sonucudur. kabullenemeyenlerin de "akıllı düşman" misali akp'nin arkasındaki desteği hak etmediği bir biçimde artırmaması adına makul ve mantıklı davranmaları gerekir artık.
bir de demokrasi... demokrasi mesela, kötü mevsimlerde de tercih edilebilen şık bir giysidir. her bünyede bol durur biraz, ama onun kesimi öyledir.
ak partiye oy verenlerin cumhurbaşkanı olacağı yolunda endişe verici düşüncelere sebebiyet vermektedir. zira sayın (!) başbakan'ın şu sıralar düşündüğü şey: acep, cumhurbaşkanını halka mı seçtirsektir. yani bu kadar emindir demek ki halk oylamasının sonucun da cumhurbaşkanın abdullah gül olacağına. evet zaten karışık olan ülkemiz (tabi kaçta kaçı bize kaldı orası da tartışılırya) iyice karışıklığa doğru gidiyor, fakat bunun sebebi memleketin en tepesine adım adım tarafsızlık yerine taraflılık gelmesindedir...