Tebessüm, vereni fakirleştirmeden, alanı zenginleştiren bir güce sahiptir. Gülümseme, sadece bir an sürer. Fakat, hatırası bazen ebediyyen yaşar. Ancak tebessüm, kendiliğinden verilmedikçe, hiç kimsenin işine yaramaz.
abdullah gül ün kendinden gelen kibarlığı ve inceliğidir. devamlı gülümseyen yüzünde başka manalar aramak gerçekten çok saçma. adamın yapısı böyle değiştirezsin.
bu sıralar gülmesinin sebebini gayet iyi anladığımı düşünüyorum. herkesin hayalinde olanı yapıyor kendisi. yaşlı ve yorgun aile bireylerini düşünün, tek hayalleri emekli olmaktır. ama emeklilik durumu kaygı ve endişe de içermektedir. paranın yeterli olmaması, eski itibarın kaybolması, hayat standartlarının düşmesi vb.. bunlara örnek gösterilebilir. peki abdullah gül ile alakası nedir? kendisi şu aralar hiçbir şirketin öneremediği bir emeklilik fonundan yararlanmaktadır. sınırsız tatil, türkiyede elde edilebilinecek en büyük ünvan, yeterince hatta dahada fazla para, itibar, güçlü ilişkilerin devamı. bu hayallerin bile ötesinde bir emeklilik senaryosu, ve şu an abdullah gül tarafından yaşanıyor. o gülmesinde emekli, işci, çiftci, esnaf, sanatçı veya siz zavallı öğrenciler mi gülsün?
yaptığı ya da yapamadığı işlerden daha önemli olmayan ve üzerinde durulmaması gereken durumdur.
öte yandan, bazı yazarlarımızın yazdıklarına bakınca;
sözlük insanının ne kadar boş beleş, işe yaramaz olduğunu bir kere daha kanıtlamış durum, aslında sözlük insanı da değil, ülke geneli diyebiliriz ama şu an bu gerzek tavırlar, sözlük ve benzeri sanal ortamlarda daha fazla olduğu için, burdan bahsetmek istiyorum.
yahu siz nasıl insanlarsınız?
güleni sevmezsiniz, gülmeyeni sevmezsiniz, ağlayanı sevmez, ağlamayanı sevmezsiniz, şişmanı sevmez, zayıfı sevmezsiniz...
nedir oğlum sizin istediğiniz lan? azcık samimi olun, sırf konuşmak için konuşmayın, yazmak için yazmayın, hasbelkader yarın birgün bahsi geçen insanla yüzyüze gelme durumunda aynısını söyleyebilecek misiniz acep?
'ya abdullah bırak a.q her boka gülüyorsun, valla bu huyunu hiç sevmiyorum' diyebilecek misiniz? çok merak ediyorum
gir sözlüğe, abdullah gül başlığına herkes ne yazmışsa, sen de ona benzer bir şeyler yaz, gir deniz baykal başlığına, herkes ne yazmışsa sen de onu yaz... ooh ne ala iş, her şeyin kolayına kaçın a.q, ona buna laf atmak, her şeyi eleştirmek, her şeyi yermek ne kadar basit değil mi?
abdullah gül'ün yaptığı işlerden çok neden güldüğü mü önemli yani? her kuşu zktik bir leylek mi kaldı? bu mudur sizin hayata bakış açınız?...
insanların götünü başını eleştirmeyin, yaptıklarını ve yapamadıklarını eleştirin...
ya ben lan neyse bir şey demiyorum a.q...
edit: nooldu zorunuza mı gitti canlarım? eksi verebilme kabiliyeti kadar, bana cevap yazabilme kabiliyeti olan da var mı aranızda?
siyaset! ciddi bir iş. resmiyet, asalet ve bunun gibi uygulaması zor nice özelliği içinde barındıran bir kavram. herşeyi zamanında yapmanız gereken herkese göre olmayan bir iş. kolay mı bir ülke yönetiyorsunuz. yetmiş milyon insanı bütün dünyaya temsil ediyorsunuz. oturmasını, kalkmasını, yemesini, içmesini bilmeniz gerekiyor ve en önemlisi nerde gülüp nerde resmi,ciddi olunacağını. bunların hiç birinin zamanını bilmeden sürekli gülmek? tuhaf. sonuçta yaptığınız iş bir ülke ve bazen bütün dünyayla ilgili olabiliyor. gülmek güzel bir şey. fakat yaptığınız işin ciddiyetini koruyup, bir ülkeyi temsil etmenin resmiyet gerektirdiğini bilmek gülmekten daha güzel olsa gerek.
refah partisi'nden 19. dönem kayseri milletvekili olduğu dönemden bu yana abdullal gül'ün internetten bulabildiğim tüm fotağraflarına baktım. %80 ninde gülüyor.
necmettin erbakan'ın hararetli konuşmalar yaptığı, gözünden ateşler fışkırdığı fotoğraflarda aynı karede yer alan abdullah gül, istisnasız hepsinde gülüyor. lan dedim, erbakan'ın konuşma üslubu komik, ondan gülüyodur herhalde.
1997 de devlet bakanlığı ve hükümet sözcülüğü yaptığı dönemde basın toplantılarında ki fotoğraflarını buldum. yine gülüyor. la dedim, bi basın mensubu şebeleklik yapmıştır da ona gülüyordur herhalde.
2000 yılında fazilet partisi başkanlığını recai kutan'a kaybettikten sonraki fotoğraflarına baktım. kahkaha atıyor. uhss dedim, tayyip herhalde karşıdan nanik falan yapıyodur.
2003 de dışişleri bakanı olduğu dönemlerdeki fotoğrafları da ele geçirdim. gözünden yaşlar geliyor gülmekten. alalala dedim, herhalde dışişleri bakanlığı komik bi yer.
cumhurbaşkanı olduğu döneme baktım. yine gülüyor. looo dedim, diyecek bi şey bulamadım. gülmek iyidir güzeldir de, bize de söyleyin biz de gülelim be " sayın cumhurbaşkanım "
