1996'da necmeddin erbakan, başbakan'ken ne demişti : " rektörler, türban'a selam duracak"... 12 sene geçti, çankaya'daki akpli, üniversitelerin başına istediği adamları yerleştirdi hatta bazıları baskılara, tehditlere başladılar... hani bazılar diyorlar ya "1923'ten beri ya sev ya terket felsefesiyle yönetildi türkiye" diye... bu yapılan "ya sev ya terket felsefesinin dini versiyonu değil midir?" ...
demokrasi cengaverliğine soyunanların başka bir fikre mensup kadrolara tahammül sınırlarının ne olduğunu gayet iyi göstermesine vesile olan atamalardır.
yasalara uygun atamalardır. yasa bu hakkı cumhurbaşkanına vermiştir. cumhurbaşkanı da kullanmıştır. enteresan olanı üniversitelerarası Kurul başkanı mustafa akaydın'ın açıklamalarıdır. en fazla oyu alanın kendisi olduğunu demokrasi gereği kendisinin seçilmesi gerektiğini belirtmiştir. ancak aynı tutumu yaklaşık bir sene evvel kendisi göstermemiştir. meclisten geçen malum yasayı, yani çoğunluğun istediğini uygulamayacaklarını söylemiştir. sözkonusu kendi isteğine uygun olmayan malum yasa olunca, demokrasi nedense rafa kalkmaktadır. bu ne perhizdir, bu ne lahana turşusudur.
ayrıca demokrasi çoğunluk demek değildir. bunu hala mustafa akaydın'ın ve malum yasayı meclisten geçiren milletvekillerinin bilmemesi abesle içtigaldir. bizi yönetenlerin bu bilgiye sahip olmaması utanç vericidir.
ahmet necdet sezerden iyi oldu kesin olan atamalardır. listedeki 1. ve 2. kişileri seçmiştir genellikle ahmet necdet sezer gibi 30 oy alanı 350 oy alana tercih etmemiştir.
geçmişe bakarsak, ahmet necdet sezer'in bu ülkeye dava açmadığı, abdullah gül'ün dava açtığı; ahmet necdet sezer'in milli görüş'ten gelmediğini, abdullah gül'ün milli görüş'ün kökünden geldiğini; ahmet necdet sezer'i bekleyen her hangi bir suç dosyasının bulunmadığını, abdullah gül'ü bekleyen kayıp trilyon davası dosyası olduğu gibi hususları göz önüne getirdiğimizde oldukça endişe duyulması gereken faaliyetlerdir. bazı arkadaşlar adalet ve kalkınma partisinin değiştiğine inanıyorlarsa, adalet ve kalkınma partisinde tabanı milli görüşçü olanların borularının öttüğünü görmemek için ayda yaşamış olmak gerekmektedir.
akp ve 'akp nin cumhurbaskanının' ne kadar 'demuhrasi'den yana oldugunun göstergesidir efendim, bir dahaki adımda üniversitelerde anarşi yaratmaktır demedi demeyin.
göz göre göre kadrolaşılır, orduya sızılır yaş'tan ihraç çıkmaz, yargıya sızılır anayasa mahkemesinden ses çıkmaz, ünviersitelere sızılır yök'ten ses çıkmaz.
siz kemal'in askerleri, kemal'in hakimleri, kemal'in bürokratları, kemal'in öğretmenleri diye şeyler kaldı mı zannediyorsunuz?
sonuncuları çanakkale'de toprağa verdik.
genç harbiyelilerdi, genç mülkiyelilerdi, genç adliyelilerdi!
sistemi böyle kurup makamları "kale" şeklinde tanımlayanlara kapak olmuş absürd atamalardır.
çok komik olaylara da vesile olmuştur. eski cumhurbaşkanı sezer tarafından 4 yıl önceki rektörlük seçimlerinde ikinci olmasına rağmen rektörlüğe atanmış olan gazi üniversitesi eski rektörü prof. dr. kadri yamaç; bugün, o dönem ilk sırada olup hakkını cumhurbaşkanı sezer'in seçimi yüzünden kaybeden prof. dr. rıza ayhan'dan daha fazla oy almasına rağmen rektörlüğe atanmamıştır.
ilâhi adalet mi, yoksa mütemadi adaletsizliğin tahsisi mi siz karar verin.
"ama sizde oy olarak sizin çok önünüzdeki bir adayın yerine, zembille indirildiniz sn rektorum" cümlesinin ardından, hala şerefsizce bahaneler bulan adamlara verilmiş cevaptır. halife tayyip gümbür gümbür geliyoruz. ülkeyi şeriate doğru götürürken avrupa birliğinin kapısında yatması da cabasıdır. ekonomik çöküntü yaşayan bir ülke yaratmıştır, ama yabancı sermaye cumhuriyet tarihinden beri bu kadar gelmemiştir bu ülkeye. olsun düzeni değiştiriyorlar arkadaş, ben bilmem. düzeni değiştirdikleri kesin. çomak soktukları kesin. o çomaklar götünüze girsin diyesi geliyor insanın kimi zaman. anlayana sivri sinek olabilmiş bir atamalar zinciridir.
ahmet necdet sezer de aynısını yapıyordu, o zaman aklınız nerdeydi demek gerçekten gülünç. ahmet necdet sezer bugüne dek bu ülkenin rejimini tehdit etmemiştir. demokrasi-laiklik karşıtı herhangi bir parti ya da oluşumun içinde yer almamıştır. ama abdullah gül şu anda ılımlı bir portre çizmesine karşın yukarıdaki eylemlerin tamamının baş aktörü olmuştur.
hal böyle olunca onun yaptığı kadrolaşmayla, usulune uygun ama etik olmayan atama ile ahmet necdet sezer'inki arasında dağlar kadar fark vardır. demek istediğim bu rektörler şeriatın getirilmesi için bir zemin oluşturacaklar, bu karanlığa giden yolda bir adım gibi aptalca cümleler değil. sadece söylemek istediğim abdullah gül böyle atamalar yaptığında insanların bu olayın üstüne gitmesi, daha fazla eleştirmesi hatta istifa ederek tepki göstermeleri doğal.
ahmet necdet sezer de yandaşlarını atadı abdullah gül atayınca niye kızıyorsunuz? diyen über demokratlar için ananemden esinlenerek şöyle diyebilirim ancak 'ahmet necdet sezer kensinini uçurumdan atsa siz demi atacaksınız?' ee madem sezer yaptı bi aptallık hani siz süper demokratlardınız? niye ikinci kez yanlış yapıyorsunuz. ah benim takiyeci kardeşlerim ahh benim saf halkım!
türkiye'de rektörlük seçim ve atamaları zaten en başından yanlıştı. bu yanlışa bugüne kadar ses çıkartmayanlar veya bir şekilde idare edenlere bugün o ibre dönmüştür. ahmet necdet sezer'in her ataması doğru muydu ki, abdullah gül'ün atamalarına ses çıkartıyorsunuz...
Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. israfil Kurtcephe atandı. üniversitedeki seçimde 297 oyla birinci olan türban karşıtı bildiri yayınlayan üniversitelerarası kurul başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın değil...
Dicle Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç atandı. üniversitedeki seçimde 148 oy alan Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Naime Canoruç değil...
Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Mehmet Füzün atandı. üniversitedeki seçimde 564 oy alarak Mehmet Füzün'ü üçe katlayan Prof. Dr. Sedef Gidener değil...
Gazi Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Rıza Ayhan atandı. üniversitedeki seçimlerde 732 oy alıp en yakn rakibine 348 oy fark atan eski rektör Prof. Dr. Kadri Yamaç değil...
istanbul Teknik Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Muhammed Şahin atandı. üniversitedeki seçimlerde 362 oy alan Prof. Dr. Hüseyin Faruk Karadoğan değil...
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Hüseyin Akan atandı. üniversitedeki seçimde 262 oyla birinci olan Prof. Dr. Murat Aydın değil...
Uludağ Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Medet Mete Cengiz atandı. üniversitedeki seçimde 254 oy alarak birinci olan Prof. Dr. Merih Yurtkuran değil...
Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. ismail Yüksek atandı. üniversitedeki seçimlerde 211 oy ile birinci olan Prof. Dr. Durul Ören değil...
bu atamaları gerçekleştiren sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün partisi AKP seçimlerden yüzde 47 oy alarak birinci çıktıklarını ve halkın iradesine saygı gösterilmesi gerektiğini savunuyor...
dicle üniversitesi rektörlüğüne atanan ve 22 temmuz seçimlerinde akp den milletvekili adayı olan ayşegül jale saraç hakkında erkek eli sıkmadığı ve erkek hastaları muayine etmediği gibi iddialar vardır.
"sandık iradesine saygı duymadı" diyerek kendilerince ironi yapmaya çalışanlar ya gerçekten çok saflar ya da son derece art niyetliler veya hep bana hep bana ilkesini gayet iyi benimsemişler. yahu kardeşim. sen akp'ye kömür vererek %47 aldı diyorsun. peki bu en fazla oyu alan rektörler kimden oy aldı konuşan yok. yıllardır kadrolaşmanın alasını yapan, "biz bir aileyiz" düsturuyle çalışan, bizzat doktora tezinin ön koşul olduğu nokta atamaların yapıldığı personelle doldurulan üniversitelerde muhalif kesimin daha fazla oy alması beklenemez tabiiki.
çıkarılan bu yaygara demokrasi savunuculuğundan değildir kesinlikle. evet "son kalenin de yıkılması" nedeniyle çaresizce çırpınışlar olarak değerlendirmek mümkündür."arapça isimler" yakıştırması da bu çaresizliğin saçmalama boyutuna ulaşmasının çarpıcı bir örneğidir.sanki dersiniz sokaktaki adamı tutup rektör yaptılar.sen tut onca akademik kariyeri bilgiyi birikimi geç, neymiş; "arapça ismi varmış".komik olmayalım lütfen...
