dikkatli bakıldığında "haber" niteliği taşımayan bir haberdir bu. zira burada abddullah gül'ün değişikliği onaylaması değil; onaylamıyor oluşu haber niteliği kıvamındadır. gerisi zaten bilinen haller...
aynı senaryo... ve hep dediğim gibi;
eskiden altı ehemmiyetle çizilen şeylerin şimdi itinayla üstünü çiziyor bu adamlar. hemde bir bir. tıpkı şu ak parti ikonundaki ampul gibi, mütemadiyen aydınlanıyoruz(!) ne güzel.
şimdiden gelecek eksilere binayen edit: durmak yok, eksilemeye devam tabi.** lakin işte hadise de bundan ibarettir yahu.*
hiç de sürpriz olmayan durumdur. onaylamanın tarihi çok önemlidir. kara harekatına denk gelmesi ilginç bir durum. sorunun yök ün ek 17. maddesi çıkmadığı sürece çözüleceği de pek gözükmüyor.
Anayasa Mahkemesinin bu değişikliği onaylamayacağını bilerek , kasıtlı yapılan değişikliğe noter damgası vurmaktır. Elbette biliyorlar , onaylanmayacağını yasama yetkisinin de sınırları var. Amaç bakın biz deniyoruz olmuyor ah bu Anayasa Mahkemesi diyerek, şimşekleri Anayasa Mahkemesi' nin üstüne çekmek ve hedef göstermek, sıyrılmak. Anayasa Mahkemesi de kim diyenler varsa yok canlarım henüz onu kaldırmadılar, kadılığa daha geçmedik, zaman, akit, vakit yerine Anayasa yı okuyun biraz.
her seyi jet hiziyla onaylayan cumhurbaskaninin bu tasariyi bekletip onaylamasindaki sebep de ortaya cikmis bulunmaktadir. yine cok iyi gecistirdiler (bkz: 21 subat 2008 kuzey irak a kara harekati)
olağan bir durum. ne bekliyordunuz? abdullah gül'ün "hayır! böyle birşeye asla müsade etmem! ben atatürk'ün devrimlerini asla yok etmem." demesini mi bekliyordunuz?
kanın arkasına saklanmaktır. ilk şehit haberlerimizin geldiği gün gündemi bunun arkasına saklama çabasıdır. bu millet bunu affetmez, cumhurbaşkanı makamı tarafsız olmalıdır, başbakanın muhtarı olarak çalışamaz. mustafa kemal'in makamında oturan biri, siyasi, rejim görüşleri bilindikte olsa bu şekilde kaypak imzalara tenezzül etmemelidir.
tıpkı milli maç gecesi ya da yılbaşı eğlenceleri sürerken; benzine, doğalgaza, elektriğe yapılan zam gibi. halk başka bir noktaya kilitlenmişken voleyi vurmak yaptıkları. her zamanki gibi ..
meclisin iradesine saygının ifadesidir. usulüne uygun olarak gerçekleştirilmiş anayasa değişikliğini anayasaya bağlı bir cumhurbaşkanının onaylaması normaldir. anayasayı laikçi faşist ideolojilerinin demode söylemlerinden ibaret sananların, cumhurbaşkanına hakarate varan ifadeler kullanacak kadar ileri gitmesi normaldir. terbiye(sizlik)leri buna müsaittir.
bu eylem ayrıca fikir üretemeyen, hakaret eden ve seri eksi veren laikçifaşist sözlük bünyelerinin başlık altına girdiğim her entry için eksi butonunu aşındırmalarına neden olmuştur. sadece bu ezik bünyelerin başlıktaki tepkilerine bakılırsa bile cumhurbaşkanımızın doğru bir iş yaptığı anlaşılacaktır.
ilk duyduğumda "bunu bana nasıl yaparsın" moduna girdiğim durumdur. etme eyleme kurban olam. hani sen hepimiz için oradaydın? hani sen bize istediğini yapardın da başkası kılımıza bile dokunamazdı? naaaber yasayı onayladın ama.
bir bakıma yangından mal kaçırmaktır. hazır askeri harekat olmuşken aradan çıkartılıvermiştir. eskiden yani askeri harekat olmadan önce bu imza atılmış olsa kesinlikle haber bültenlerinin 1. haberi olacaktı fakat şimdi askeri harekat haberlerinden sonra yani 5., 6. haber olarak gündeme gelecektir.
Bu imzayı eleştirmeye kalkanlar da "şimdi bunun sırası mı!" diye geri püskürtülecektir.
aleyhine tek kelime edilemeyecek olaydır. ederseniz yazdıklarınız size aynen iade edilecektir. dindarcıların zil takıp oynamasına neden olan noter eylemidir ki aynı başlığa elli entry girmekten zerre kadar utanmazlar, 'ulan neden ben kendimi tek entryde ifade edemiyorum' demezler.
söz konusu olay mı? süper bir olaydır, oldukça dürüst, oldukça yürekli davranılmıştır. öyle ya böyle işler gündem meşgulken halledilmelidir ki aradan kaynayıp gitsin. tıpkı milletvekili emekli maaşları gibi. bu mevzuular böyle hasıraltı edilmelidir ki size de yarın aynı hak doğsun. mesela ben bekliyorum artık yarın dindarcı olmayan insanlar çoğaldığında aynen bugün onların davrandığı gibi davranacağım.
laikçileri kudurtan eylemdir. ülkede din ve vican özgürlüğüne saygılı bir hükümet ve cumhurbaşkanı olmasını hazmedemeyenlerin tepki vermesi ile sonuçlanacaktır.
ülkenin cumhurbaşkanının beğenmedikleri iktidarın her gönderdiği kanunu okumadan reddetmesi gerektiğine inanan laikçileri kızdıran davranıştır. kızgınlıkları bu başlıktaki entrylerden dahi görülmektedir.
yumurtadan civciv cıkması kadar olagandır.fakat onaylaması beklenen bu yasayı bekletip halkın tansiyonunu cıkardıktan sonra onaylaması ilginçtir.* hayır oraya noter olarak cıktın tamam da işini de yapmayacak ya da bu derece yoracaksan insanları in baskası yapsın o işi. nasıl olsa basbakanın elinde milletvekillerinden aldığı imzalı bos kagıtlar var birini doldurup aday gösterir ertesi gün atar. * koltuk bos durmasın maksat.
abdullah gül'ün değişikliği "şeklen anayasaya uygunluğu görülmüştür" şeklindeki bir açıklamayla savunduğu onaylamadır. "şeklen uygun olsun, içeriğini nasıl olsa "biz" doldururuz" mantığı var tabi. devlet bahçeli de artık "ben nerde yanlış yaptım" türküyü, seçim marşı olarak kullanır.
askeriye kuzey ırak harekatına odaklanırken gündemdeki çoğu konunun pasifize olmasına neden olmuştur
başlıcaları;
sosyal sigortalar kurumu değişikliği (emeklilere %50 ye varan maaşından kesinti söz konusu)
türbanı kabul etmeleri,
yakında vakıflar kanunu ile ilgili değişiklikleri de yaparlar tam olur.
hükümetin yaptığı çoğu iş hakkında az çok yorum yapabiliyoruz ama emeklilerin maaşından neden kesinti yapıyorlar onu anlamadım.
