nefret dili kullanan, insanların yaşamlarına ve yaşam biçimlerine saldıran başbakan rte'nin aksine yumuşak üslubu ve hoşgörülü yaklaşımıyla sevgi ile yaklaştığım biriydi fakat artık kendisi hakkında hiç olumlu düşünmüyorum. çünkü olumlu açıklamalar yapmasına karşın davranışları olumsuzdur. söylem ve eylem uyuşmazlığı var. adeta cumhurbaşkanı değil de başbakanın bir memuruymuş gibi önüne gelen her yasayı onaylayıp imzalayıp resmi gazeteye gönderiyor.
4+4+4 fiyasko gibi geçen bir yasa olmuştur, muhalefete rağmen otoriter bir yaklaşımla tabiri caizse zorla geçirilmiştir ve onaylanmıştır. hsyk yasası yargı adına katliamdı, yargıçlar adalet bakanı'nın buyruğuna sokuldu, aksi görüş bildirmesine rağmen cb gül bunu da onaylamıştır. internet sansür yasasıyla özgürlüklere kısıtlama, engelleme getirilmiştir, tersini söylemesine karşın cb gül bunu da onaylamıştır.
"bugünkü şartlar altında siyaset planım yok" demiştir. bu cümleden bin tane senaryo çıkar. ilk aklıma gelen 3 tanesini yazıyorum:
--spoiler--
1. ben nasıl cumhurbaşkanlığı yaptıysam rte de öyle yapacak. başka türlü olursa ben yokum. cumhurbaşkanı olduk, 7 sene yattık, bir de başbakan olarak mı yatcaz, o ne öyle amk. çoluk çocuğun maskarası olduk zaten.
2. du bakim, siyasete girmem ama tekrar aday ol derlerse hayır demem.
Başbakanlık seçeneğini istemediğini açıkça söylemiştir. Önümüzdeki günlerde o muhafazakar rte makam için çocukluk arkadaşını satıp yarı yolda bırakacak mı hep birlikte göreceğiz.