türk devleti ve burjuvazisi açısından geç kalınmış bir durumun tamamlanmasıdır. çünkü kürdistan bölgesel yönetiminde yükselen kürt burjuvazisi sermayesini geliştirebilmek için türk egemen burjuvazisine ihtiyac duymaktadır. zaten tüsiad ve müsiad'ın temsil ettiği türk burjuvazisi de bölge ile entegre olmaya calısmaktadır.
buradan cıkarılması gereken en önemli nokta: kırmızı çizgi denen ve savaş sebebi sayılan şeyler burjuvazinin ihtiyaclarına göre değişir.
kuzey ırak' a geçerken pasaportunuza kürdistan kaşesi vuruluyorsa daha sonra şaşırmak nedendir? ağlak çocuklar gibi "yok işte yok işte" demenin alemi yok. kaldı ki macaristan desek macaristan olacağı da yok herhalde. asıl şaşılması gereken, günümüzde neyi nasıl algılayacağımıza dahi bizim değil "medya"nın karar verir oluşudur.
bop'ta son aşamalara geçildiğinin göstergesi olaydır. sonra bir cümle ile pkk bitirildi, barzani pkk'yı bitirecek şeklinde hayallere dalınıyor. adamlar zaten isteklerini almışlar kürdistan kürdistan diye kıçlarını yırtıyorlardı onu da aldıklarına göre zaten silah bırakırlar. ama işleri yöneten abd'nin işine geliyor mu yoksa başka şekilde mi ilerleyecek işler şimdilik tahmin etmek zor.
Bizim kırmızı çizgilerimiz vardı. Yok ben veya sen koymadık, ne bu çizgileri ne de bu isimleri. Bizzat devlet adamlarımız koydu. Şimdi durup dururken kürdistan kelimesi çok normal bir şeymiş gibi telafuz ediliyor. Haa normal bir kelimeydi de yıllardır niye bize kırmızı çizgi deyip durdunuz? Yakında ermenistan sınır kapılarını da açarsınız. Açın açmasına da bunca sene neden kapalı kaldı? kıbrıs mı ? Orada ne olup bittiğini, ab denen gudubet kurum için nelere imza attığımızı bilmiyorum.
Abdüllah gül'e sözü geri aldırılıp aynı hitabı bir daha kullanmayacağına dair annesi ve babası üzerine yemin ettirilmesi ile tatlıya bağlanacak hadise.
cumhurbaşkanı abdullah gül, terör örgütü pkk ile mücadelede ırak'ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin işbirliğinin önemli olduğunu söyledi. gül, kuzey ırak yönetiminden ilk defa "kürdistan bölgesel yönetimi" olarak bahsetti.*