çanakkale savaşı için, medeniyetin ayağımıza kadar geldiğini ve fakat bizim medeniyete karşı direniş gösterdigimizi söyleyebilmiş hilkat garibesi. ingiliz muhipler cemiyeti'nin kurucusu. kendisine allah düşmanı anlamına gelen adüvvullah cevdet sıfatı yakıştırılan abdullah cevdet, kürt teali cemiyeti'nin de üyesidir. "neslimizi ıslah etmek, kuvvetlendirmek için avrupa'dan ve amerika'dan damızlık erkek getirmek gerekir." sözleri kendisinin sonunu hazırlamış, ömrünü yapayalnız tamamlamıştır.
abdullah cevdet, en acayip jön türklerdendir. gustave le bon diye bir adam vardır, fransız muhafazakarlığının başı olan bu monarşist, eskiden bir tabip iken sonradan psikoloji-sosyoloji alanlarına eğilmeye başlamıştı. vatanında pek itibar görmezdi. ne hikmettir ki, bizim ittihatçıların en sevdiği ilim insanı olmuştu. abdullah cevdet, her fransa'ya gidişinde ''üstadın evini tavaf ettiğini'' ifade etmekten dahi çekinmemişti. sıkı bir pozitivist olan cevdet, büchner'in madde ve kuvvet'ini türkçeye çevirmiştir amacını da ''yobazlıkla savaşmak'' olarak belirlemiştir. ancak sonrasında çıkardığı içtihad dergisinde, ''tüm yeniliklerin islam'da bulunduğu gerçeğine kani olduğunu ve bunu keşfetmek istediğini'' belirterek ilginç bir çıkış da yapmıştır. ittihatçıların çoğunun pozitivist olması büchner'e, hepsinin otoriter devrimci olması da le bon'a dayanır. fakat ne hikmettir ki; devrimci karakterlerine rağmen, kendilerine liberal demiş, sosyalizmden hiç etkilenmemişlerdir. ama liberalizmin siyasî hiçbir emaresi kendilerinin devrinde yoktur. ittihatçı devrinde liberal olan tek şey, grev yapan işçilere karşı bir yasa çıkartılması ve patronlara yaltaklık edilmesi idi.
abdülhamid'den nefret etmesine rağmen, sadrazamın telkiniyle kendisine memuriyet verilmesinden hoşnut kalacak kadar karaktersizdi. sonraki devirlerde sultan hamid'den ''hazret-i zill Allah fi'l-âlem'' diye bahseden mektupları vardır.
jön türkler neye inandıklarını dahi bilmeyen, kayıp bir nesildir. osmanlı'yı bulunduğu kötü durumdan kurtarmak için çırpınmışlar ama büyük devletlere maşa olup, osmanlı'nın sonunu getirmişlerdir. cevdet de bunlardan biridir yalnızca...
1909 senesinde masonların desteği ile "içtihat Evi" adında bir yayınevi kurdu. Bu yayınevinde çıkarmış olduğu bir dizi kitap, halk arasında büyük reaksiyonun oluşmasına neden oldu ve önce yayınevi, ardından da içtihat dergisi kapatıldı. Abdullah Cevdet'in mahkumiyeti ve derginin kapatılması dönemin bir gazetesine şu şekilde yansımıştı:
"Dinimize tecavüz edenlere ibret-i müessire: Abdullah Cevdet Bey, bir makalesinde Din-i Mübin-i Muhammediye'ye tecavüz ettiğinden dolayı iki sene hapse mahkum oldu."
''ikinci bir medeniyet yoktur. tek bir medeniyet vardır, o da batı medeniyeti dir. gülü ile dikeni ile alınmalıdır." sözlerinin de sahibidir.