ortada ters bir durum yaşanıyor ab süreciyle berebar türkiyenin kültürel haklar konusunda gayet pozitif adımlarıyla pkknın yaptığına son dönmdeki hareketi birbiriyle bağdaşmıyor. şöyle bir mantık yürütülebilir kültürel birtakım hakların verilmesinde mutabık kaldık ve böyle bir girişimde bulunduk buna rağmen pkk eylemlere başladı fakat buna karşın abdullah öcalanı yakadığımızda terör azalmaya başlamıştı. bu bize aslında göstermektedir ne yapılması gerekdiğini.
bu iki yüzlüktür ki pkk hareketi diğer türkiye içinde yaşayan halklardan da tepki almaktadır. halkların kendisine antipatiyle bakmasına neden olmaktadır.
hatti zatında büyük orta doğu projelerinin konuşulduğu bir dönemde pkk elbette bitmeyecektir ve ne kadar hak verilirse verilsin kürtlerin türkiyeden ayrılma sürecini engel olmayacağı gibi bunu hızlandıracaktır.
antiemparyalist bir mücadele olarak başlayan kurtuluş savaşı " emparyalist devletlerce yağma edilmeye karışı öyle bir şiddetle karşı koydu" diye lenin tarafından övülmüş yoldaşı stalin tarafından da "bu yağmanın türkiye ve kemalistlere yönelmiş olan sevr anlaşmasını döneminin bitmiş olduğunu " belirtmiş fakat görülüyor ki ulusları yağmalama anlaşması olan sevrden, kürdistan anayasası nasıl kendisi destek alıyor. "self-determinasyon hakkı, birinci dünya savaşı sonunda çıkarılan ve ilkeleri uluslararası hukukun temeli haline gelen woodrow wilson ın on dört maddelik prensiplerinde kabul edilen bir haktır. 1920 yılında imzalanan sevr anlaşması nın 62-64 nolu maddeleri kürtlere self-determinasyon hakkını tanımasına rağmen, uluslararası çıkarlar ve siyasal dengeler kürtlerin bu hakkı elde edip uygulamaya geçirmelerini engellemiştir."
evet artık ulusal çıkarlar ve siyasi dengeler gereğince artık kürtlere self determinasyon hakkı verilmiştir ve onlarla işbirliği içindedir. bu noktadan sonra kürtlere ne kadar kültürel hak verilirse verilsin batının serv projesinin uygulanması engellenemiyecektir. acaba!