abdulhey hem devletten hem polat abisinden maaş almaktadır bu yüzden durumu iyidir, memati prim ile çalışmakta olup kelle başına para almaktadır, çalışma grafiğinde ki başarı polatı başka çözümler bulmaya itmiş ve mematiyi armatörlerin üstüne salmıştır.
önemli olan ne kadar aldıkları değil, vergisini verip vermedikleridir. burdan unakıtan abiye sesleniyorum, bu işin peşini bırakmasın.
bindikleri arabalara, kullandıkları telefonlara, giydikleri takımlara bakınca pek de maddi sıkıntı çekmiyorlarmış gibi geliyor.
(bkz: muro, çeto, yıldırım)
ne maaşı lan! cemaat ağbileri nasıl allah rızası için çekiyollarsa sümüklü veletlerin sıkıntılarını bu ağabeylerimizde vatan için, millet için, sakarya için beleşine çalışıyollar. karın tokluğuna. geçen abdülhey'le bizzat temaslarda bulundum. inan ol üç gündür kursağımızdan sıcak lokma geçmedi, aç bırakıyollar susuz yatırıyollar bizi. bi sendikamız olsaydı... bütün kapılar yüzümüze kapandı. memati ağbim dayanıklıdır gene. ya ben?... ben avurtları çökük adamım. nolur su, bi avuç su!" dedi. ben de baktım ki durum bu kadar vahim hemen yüzyılın iyilik hareketi deniz feneri derneğinin yöneticileriynen müzakere ettim durumu. dedim böyle böyle "çocuklar üç otuz paraya, insanlık dışı şartlar altında çalıştılor be more! set mi tuzla tersaneler bölgesi belli değil! bunnara iki kişilik yemek getirin. kurda da geyik etiyle yulaf ezmesi."