nasıl ki alex, andre santos, guiza, lugano ve niceleri ingiltere, ispanya, italya vb. ülkelerin büyük takımlarına gitmeyip de fenerbahçe'ye gittiyse benzer nedenlerle galatasaray'a gelmiş oyuncu.
madem bu tırt o kadar iyi neden lyon'dan ayrılmış? neden galatsaray'a gelmişte ingiltere, ispanya, almanya veya italy'ya transfer olmamış? bu soruları bizzat kendisinden öğrenmek isterim. yani kendisi hakkında ötecek galatasaray taraftarından değil. umarım bir röportajında açıklar. yeni messi'dir. aslandır, kaplandır. lakin kendisini önce bir derbi maçında, sonra da avrupanın önde gelen kulüplerine karşı yapılan bir maçta görmek isterim.
sürekli elinden golleri ve asistleri çalınan, ilk maçlarında gösterdiği performans ile göz dolduran futbolcu. ama yazık adama.
gaziantep'te ölüyordu allah korusun.
denizli'de asisti,
letanya'da golü gitti.
ama ikisi de net gol olacaktı.
nazardan saklasasın.
şu an için fazla abartılan futbolcu. ben başka bir maç mı seyrettim diye düşündüm bir an. ne denizli ne de uefa maçında çok da iyi oynamamış ve çok fazla katkı yapamamıştır. bugünkü çalım çabaları genelde 2 kişinin kapatmasıyla başarısız kalmıştır. oyun içinde de biraz bencil davranmıştır. ayrıca fazla kontrolsüz oynuyor. iri yarı ve uzun boylu olması da bunda etken. teknik bir oyuncu değil zaten. vücudunu ve hızını kullanarak önüne bakmadan pat küt allah ne verdiyse topu sürüyor. açık alanda çok iyi de, gs açık alan bulacağı rakibi nereden bulacak, bu dert. yakınında bir defans ve bir de kademeci oldu mu bir şey yapamıyor kendisi velhasıl. ligde değil de avrupa da faydalı olabilir oyun tarzı açısından diye düşünüyorum. pasları için de pek iyi bir şey söylenemez. ama hızıyla geriye dönüp defansa yardım etmesi de önemli bir artı.
elanonun gelmesiyle aydın ve keita-kewell ikilisinden biri yedek kalacak gibi duruyor. bu durumda verilen parayı da göz önünde bulundurursak keita transferini şimdilik gereksiz buluyorum. tabi temennim inşallah entry götümde patlar adam yıldız olur ama 2-3 maçta ben pek bir şey göremedim. kalitesi ortada tabi, bizde bi görelim ama şu kaliteyi.
kendisi ya çok pis yalancı ya da kötü bir tercümanı var. zira bugün burak'ın kendi kalesine attığı golde, röportajlar sırasında kaleye vurduğunu söylemiştir fakat bildiğin pas vermiş kendisi. kör olmadığına ve insanları da salak yerine koymayacağına göre galatasaray'ın bu sezon başka bir tercüman felaketine şahit oluyoruz canlar.
15 ağustos 2009 galatasaray denizlispor maçında yardırmış futbolcu. sağdan attı, soldan attı, üstten aşırdı ne yaptı etti çalımını attı. bu sene çok takımın canını yakacak kaliteli kanat oyuncusu
4 kişiyi çalımlamadan pas vermeyi düşünmeyen bir arkadaşımız kendileri. sol kanattayken aynı hasan şaş gibi top ani bir hareketle sağa atıp adam geçmeyi pek seviyor. bir de top rakipteyken göstermelik değil de gerçek defans yapsa tadından yenmez.
sağlık görevlilerinin ilk müdahale için fazla uzak olması sebebiyle arda tarafından hayatı kurtarılmış futbolcudur. onu öyle yerde çırpınırken gördükten sonra maçmış, golmüş pek bi anlamı kalmadı zaten.
turkcell süper lig'deki ilk maçında geçirdiği sakatlık ile taraflı tarafsız herkesi üzen galatasaray'ın yeni transferi. spikerin söylediğine göre çok büyük bir tehlike atlatmıştır. dili, soluk borusunu tıkadığı için nefes alamamıştır. daha sonra sağlık görevlileri hemen müdahale etmiş ve keita'yı kurtarmıştır. daha sonra da oyuna dönmüştür.
taraftarın kendisi için gol sonrası içime işlerken melodisiyle çığıracağı ''la la la lay lay la lay abdul kader keita'' sözlerini bu sezon sanırım çok duyacağız. forma tanıtımında çekingen davranışlarıyla utangaç bir karakter sergiledi falan ama adam golünü atıp taklalar falan attı, coşkuyla sevindi, ne utangaç karakteri...
6 ağustos 2009 galatasaray maccabi netanya maçının altıncı dakikasında soldan gelen ortaya uzak direkte voleyle topu ağlara göndererek galatasaray forması altında ilk golünü atan futbolcu.