kendi tarftarının attığı pet kafasının yanından geçince bir gözünü kısarak gözlemciye koşması nüktelidir. o şişen ve kapanan göz ne hikmetse kırmızıyı görünce faltaşı gibi açılmıştır. bahsedildiği üzere en az üç, ama maç içerisinde pozisyona göre en az altı kişi tarafından tutulmuştur. ancak bu durum akıllara şu soruyu getirmektedir. "arkadaş sen keitayı tuttun, ben keitayı tuttum. o halde bu cimboma kim koydu?"
edit: kendi taraftarından mı atıldı? diyenler görüntüleri tekrar izlemeli. hadi en azından gözüne gelmediğini anlarsın.
ne yumruk attıysa 3 gündür acısı çıkmıyor arkadaş.
hakemin zamanında sağlamadığı adaleti kendisi sağlamış adamdır. var mı daha ötesi. hakemin o ağzına aldığı şeyi alışkanlıkla yalamak yerne öttürmesi için carlos daha ne yapmalıydı acaba?
hedef saptırma gibi saptamalar da olmuş ama hedefi biz bünyamin gezer ve triosu ile saptırabilecekken keita'ya ne hacet?
kötü oynadık ama kötü oynamamıza rağmen hakem+alex+ayhan'a yenildik.
yetenekleri ve zekası ters orantılı olan topçu. kendisini rahatlıkla la liga'da oynatacak yeteneklere sahipken daha bu genç yaşında bu ülkeye gelmesi, bir şeylerin eksik olduğuna önemli bir işaretti aslında. her iki yöne de atabildiği çalımları, sürati ve pas yeteneği ile türkiye'de belki de alex ve harry kewell ile beraber izlemeye değer tek adam. keşke beşiktaş'ta oynuyor olsaydı diyeceğim ama o durumda da mustafa denizli muhtemelen kendisini sol bek oynatırdı; o yüzden dememek daha iyi. sorgulanması gereken attığı yumruk değil, elit bir ülkede sağlam bir altyapı almamış her sonradan görme bu tür patlamalar yaşayabilir, asıl irdelenmesi gereken bu yaşta ve bu fizikte, artık şaftı kayıp hoşaf olmuş ve takımında bile adeta bir maskara ve soytarı muamelesi gören roberto carlos tarafından nasıl bu kadar rahat marke edilebildiğidir. ne olursa olsun izlemesi zevk.
keita'nın yaptığını sabri yapsa bir allahın kulu çıkıp savunmaz, florya'da darağacı kurulurdu.
neyi savunuyoruz arkadaşlar, yok carlos ibnelik yapmışta, falanda filanda. profesyenel futbol arkadaşım bu, rakip yapar, eğer sen büyük futbolcuysan bunları geçeceksin.
carlos'a yumruk atacağına adam gibi sahada kal, asist yap, gol attır veya at, yumruğun en kralını tüm stada atmış olursun.
çok kötü oynadığın maçı döndürmeye başlamışsın, orda sinirlerine hakim olsan rakibin kart görecek belki beş on dakikaya da ikincisinden atılacak, belki maç dönecek. ama tüm bu olasılıklar bir yumruğa feda edildi işte.
hiç kimse kusura bakmasın, kimse bu takımda babasının hayrına oynamıyor. adı ne olursa olsun, kim olursa olsun sözleşme yaparken gösterdiği profosyenelliği sahada da gösterecek.
ne oldu göz bebeğimiz riberry'lere lincoln'lere, işlerine gelmdi mi anında sattılar bizi.
burası galatasaray arkadaş,burada hiçbir futbolcu bu camiadan büyük de değildir, vazgeçilmez de.
carlos a attigi yumrugun tesadufi ve istemsiz olmadigi kasimpasa macinda ayni hareketi yapmasindan dolayi ortadadir. ayrica uc metre onune dusen su yuzunden kendini yerlere atmasi da hem delikanliligini hem de sportmenligini gostermektedir.
her fenerbahçe-galatasaray maçından sonra ortaya çıkan "hedef saptırma" hareketinin sonuncusudur. galatasaray her zamanki gibi yenilmiştir, ama galatasaray'lılar yine alakasız bir konu bulup onu konuşmaya başlamışlardır. bir önceki maçta da arda turan'ın çirkefliğini alkışlıyordu bu takım. kendinize gelin lan. maçı fenerbahçe kazandı.
iyi futbolcudur özel önemle tutulabilir, teke tek kalınca genelde geçer yada düşürülür fakat kaldıramamıştır derbinin tansiyonunu doğrudur. geçen senelerde volkan'ın kaldırmadığı gibi lugano'nun kaldıramadığı gibi.
derbidir günümüz kafa yapısında normaldir yapılanlar. lugano'nun tansiyonu kaldıramadığı derbiden sonra hayır kurumlarına bağışlasın diye fenerbahçe yeni sözleşme yaptı herhalde demi, yoksa başka kimseyi getiremediği için mi sike sike lugano ile sözleşme yeniledi fenerbahçe. yok kendine hakim olamadı, yok aldığın parayı bağışla boş laflar bunlar. hatayı yapar cezasını çeker uzatmanın manası yok.
ruhu hiphop çı olan siyahi futbolcu. neden derseniz...
futbolculugunu bilmem. futbolu bilmediğimden değil , fakat keita nın futbolunu bilmem. bu nedenle de bu açıdan yorum yapmam. sadece yakından gördüğümde hiphop çıya benziyo bu demiştim içimden. jayz gibi usher gibi bir tipti sporcudan çok. giyinişiyle,duruşuyla, konuşmasıyla. sen git hiphop söyle demiştim içimden. hani böyle underground işlere bulaş, çetelere üye ol. ne biliyim ünlü olduktan sonra bile eski uyuşturucu işlerine ait karanlık adamlar peşini bırakmasın, kavgalara adın karışsın. ya da bizzat kendin yumruk yumruğa kavga et. aynen böyle geçirdim içimden.
sonra bir de carlosa yaptığı hareketi gördüm. yetti.
eskilerin en iyi kanat oyuncularindan biri olan, simdinin ise takimin agabeyi, sivazlayicisi, gaz vereni huvviyetine burunmus roberto carlos' u hirpalayarak oyle fazla sirnasik bir samimiyeti kaldiramadigini gosteren futbolcu... e be keita, yasli kurt seni teke tekte sabaha kadar kossa yakalayamaz zaten, biraksaydin, hakem elinde sariyla geliyordu... kendisini muhtemelen 2 mac izleyemeyecegiz. kesinlikle kulagi cekilmeli, disiplin altina alinmali. zira su ligde izlenecek dogru duzgun bir kac adamdan birisi.
Keita nın tek derdi gerçek bir derbi görmemiş olmasıydı, artık gördü. 3 kişi tuttu 5 kişi tutamadı değil bu iş. kaldıramıycaksan tansiyonu televizyondan izleyeceksin maçı bizim gibi, yok kavga etceksen aldığın milyon euroları hayır kurumlarına bağışlayacaksın.
bir futbolcunun formasından çekip de "durdurmak" ile bir adamın sırtına binerek durdurmak arasında fark göremeyenleri de öpme sebebi futbolcudur.
servet kaçırdığı adamın sırtına atlasın bakalım ligde topçu kalıyor mu? hem maliyeti de ucuz, alt tarafı sarı kart. düz mantık işte, hep aristo'nun suçu...
iki sene önce 18.5 milyon euro'ya alınıp ertesi sene "aman abi kaça alırsanız alın mantığı" ile yarı fiyatına galatasaray'a satılmış yıldız. bir sene içerisinde bu kadar değer kaybeden bir gayrimenkul zor bulunur valla.